Şişecam patronunun tehdit ve yalanlarına cam işçilerin yanıtı net: Boyun eğmeyiz

Şişecam yönetimi tarafından bugün yayınlanan tehdit açıklamasına cam işçilerinden yanıt geldi.

Şişecam patronunun tehdit ve yalanlarına cam işçilerin yanıtı net: Boyun eğmeyiz

Şişecam patronu ile cam işçilerinin sendikası Kristal-İş tarafından yürütülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması sonrasında, sendika grev kararı almıştı.

Şişecam patronunun imdadına ise gerici AKP iktidarı yetişti ve cam işçilerinin yasal, haklı ve meşru grevi “milli güvenliği bozucu” nitelikte olduğu bahanesiyle yasaklandı. Bu yasak kararı üzerine sendikalarının kararı üzerine iş yerlerini terk etmeme ve her vardiya başında ikişer saat iş bırakma eylemleri yapmaya başladı.

Bu hafta itibariyle ikinci haftasına girecek eylemler ile ilgili bugün Şişecam yönetimi, Kristal-İş Sendikası’nı ve işçileri tehdit eden bir açıklama yayınladı. İşçilerin yasal ve meşru hakkının yasa dışı ilan edilmeye çalışıldığı açıklamada, aynı zamanda işçiler örtülü bir şekilde tehdit ediliyor, eylemler devam ederse maaştan kesme ve işten atmaların gündeme geleceği söyleniyor. Bununla birlikte, Şişecam işçisinin koşullarının çok iyi olduğu yalanına başvurulan açıklamada, “patronlar ve işçileri aynı gemide” edebiyatı da yapılıyor.  

Şişecam patronu tarafından yapılan açıklamayı değerlendiren Kristal-İş üyesi işçileri konu ile ilgili bir açıklama yaptılar. Açıklamada, Şişecam patronunun açıklamasında yer alan yalanları deşifre eden cam işçileri mücadeleleri, meşru ve haklı talepleri konusunda da kararlı olduklarını beyan etti.

Kristal-İş üyesi cam işçilerinin açıklaması şu şekilde:

ŞİŞECAM’IN TEHDİDİNE BOYUN EĞMEYECEĞİZ

Şişecam yönetimi bugün yapmış olduğu açıklama ile bir dizi yanlış bilgiyle birlikte açıkça biz cam işçilerini tehdit ediyor.

Yapılan açıklamada Şişecam özetle diyor ki;

TİS masasında Kristal – İş Sendikası uzlaşmaz tavır içine girerek grev kararı aldı.

Grev kararının Bakanlar Kurulunca ertelenmesine rağmen vardiyalarda işçilerin evlerine gitmemesi ve her vardiyada 2 saat işbaşı yapmaması yasa dışıdır ve iş güvenliğini tehdit etmektedir.

Vardiya nöbetlerine ve eğitim adı altında iş bırakmaya devam ederseniz sizi işten atarım.
Çalışmadığınız zamanların ücretini keserim.

TİSK’e bağlı özel sektör iş kolları arasında en iyi ücreti cam işçisi alıyor daha ne istiyorsunuz.

Şişecam’ın müşterileri belirsizlik istemiyor bu nedenle 3 yıllık sözleşme imzalanmalı.

Amacını aşan uygulamaların sona erdirmek için idari maddelerde değişiklik yapılmalı.

Şişecam’ın tüm bu açıklamaları yanlış bilgi içerdiği gibi açıkça tehdit ediliyoruz.

Sendikamız grev kararını durduk yere ve keyfi olarak almadı. Şişecam ile sendikamız arasında TİS görüşmeleri 2016 Aralık ayında başlamasına rağmen aradan geçen yaklaşık 6 ay boyunca Şişecam hiçbir talebimizi kabul etmemekle birlikte kazanılmış haklarımıza göz dikerek uzlaşmanın sağlanmamasına neden oldu.

Şişecam’ın iddia ettiği gibi grev kararımız yasa dışı değildir. Aksine grev kararımızın Bakanlar Kurulu tarafından ertelenmesi Anayasa’ya, yasalara, uluslararası sözleşmelere açıkça aykırıdır.

Geçmiş yıllarda Sendikamızın aldığı grev kararları Bakanlar Kurulu tarafından ertelenmiş ve bu ertelemelerin Anayasaya aykırı olduğu Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın verdiği kararlarla tescillenmiştir. Şişecam, Bakanlar Kurulu’nun verdiği ve Anayasaya aykırı olan grev erteleme kararına sığınarak bizi tehdit ediyor. Cam işçisi bu tehdide boyun eğmez.

Fabrikalarda vardiya nöbetleri veya eğitimler yasal ve Anayasal hakkımızdır ve bu hakkımızı kullanıp kullanmamaya Şişecam değil cam işçisi karar verir.

Şişecam’ı alnının teriyle dünya üçüncüsü haline getiren cam işçisidir. Gece gündüz demeden ömrümüzü fırın başlarında tükettik. Ancak geçmiş yıllarda bizden daha düşük ücret alan sektördeki işçilerin ücretleri başını alıp giderken, cam işçisinin ücreti yerinde saymaya devam etti. Enflasyon karşısında cam işçisi ezildikçe ezildi. Şişecam’ın kârları artarken cam işçisinin ücreti eridi.

3 yıllık sözleşme dayatmadır. Şişecam müşterilerinin istikrar isteği bu dayatmanın gerekçesi olamaz. İstikrar sağlanacaksa bunu zaten gece gündüz varını yoğunu ortaya koyan cam işçisi değil Şişecam sağlayacaktır. Şişecam istikrarı bu kadar önemsiyorsa 3 yıl dayatmasından vazgeçip adil bir sözleşmeye imza atmalıdır.

Hep söyledik, yine söylüyoruz idari maddeler sadece idari madde değildir. Başta ücretimiz olmak üzere özlük haklarımızı doğrudan ya da dolaylı ilgilendiren idari maddeler kazanılmış hakkımızdır ve bu hakkımızı yedirmeyeceğiz.

Biz bu yola çıkarken arkamızda eşimize, çocuğumuza söz verdik. Kazanmadan dönmeyeceğiz. Tek bir arkadaşımız dahi işten çıkarılmak istenirse hep birlikte tek yürek olacağız. Kimse cam işçisini hafife alıp sabrını ve gücünü sınamasın.

YAŞASIN MÜCADELEMİZ

YAŞASIN KRİSTAL-İŞ

(Kaynak: Camda Sınıf Tavrı)

Merak eden okurlarımız için Şişecam yönetimi tarafından yayınlanan, yalan ve tehdit içeren açıklamayı da paylaşıyoruz:

Değerli Çalışanlarımız,

24 Mayıs 2017 tarihinden beri Kristal-İş Sendikasının yönlendirmesi ile çalışanlarımızın iştirak etmek zorunda bırakıldığı yasa dışı iş bırakma eylemleri hakkında açıklama yapma ihtiyacı doğmuştur.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, grev kararı alınmadan ve çalışanlarımızı mağdur etmeden çözüm arayışı için gerçekleştirilen görüşmelerin hemen ardından Sendika grev kararı almış ve sürecin grev olmadan sonlanmasının güç olduğu yönündeki mesajlarını Bakanlar Kurulu Kararı’nın öncesinde tarafımıza iletmiştir. Ardından Cam Grup TİS kapsamındaki işyerleri ile Şişecam Otomotiv A.Ş. işyeri için alınan grev kararları Bakanlar Kurulu’nun 16.05.2017 tarihli ve 2017/10327 sayılı kararı ile 60 gün süre ile ertelenmiştir.

Kanun tarafından öngörülen ve bu durumlarda atanması gereken resmi arabulucunun Çalışma Bakanlığı’nca belirlendiği yolunda bir haber henüz tarafımıza ulaşmamış olmakla birlikte bu konuda görüşme yapılması şüphesiz mümkündür. Ancak grev erteleme kararına rağmen, işyerini terk etmeme ve her vardiyada 2 saat iş bırakma gibi yasadışı grev kabul edilen ve çözümü güçleştiren eylemler yapılmaktadır.

Sendika Yönetimince yönlendirildiği gözlenen bu eylemlerde vardiyası biten siz çalışanlarımız evlerinize gidip dinlenmek yerine, işyerinden ayrılmayarak dinlenemeden ertesi günkü vardiyalarınıza gelmektesiniz. Bu durum sağlığınızı olumsuz etkilediği gibi yorgunluk nedeniyle iş kazasına uğrama risklerini de artırmaktadır ve buna ilişkin olumsuz örnekler yaşanmaya başlanmıştır. İşyerlerimizde aynı anda olması gerekenden çok kişinin bulunması tüm işletme şartlarını zorlamakta, can ve mal güvenliğini tehdit eden kontrolsüz bir ortam oluşturmaktadır. Ayrıca dinlenmeye giden çalışanlarımızın da doğrudan ya da dolaylı şekilde baskı altına alındığını yönünde bildirimler bulunmaktadır.

İş mevzuatı ile TİS 9. ve 10. maddelerinde açıkça tanımlandığı üzere yasadışı grev tarzında iş bırakılmasının “sendikal eğitim” olarak isimlendirilmesi ve değerlendirilmesi hukuken mümkün bulunmamakta, zarara yola açan eylemlerin hukuka aykırılıkları bu ifade ile hukuka uygun hale gelmemektedir. Bu nedenle 2 saate varan sürelerde uyguladığınız geç işbaşı yapma eylemlerinizin sonucunda, işbaşında olmadığınız sürelerin ücretinizden ve hafta tatili hak edişinizden kesilmesi ve günlük fazla mesai sürelerinin hesabında eksik çalışma olarak değerlendirilmesi söz konusu olacaktır. Bu bağlamda, yasa dışı iş bırakma eylemleri ve resmi tatillerde bayram çalışmasının engellenmesi yolundaki uygulamalar tarafımızdan hiç arzu edilmemekle birlikte siz çalışanlarımız bakımından da doğrudan kayıplara yol açacaktır.

Bildiğiniz üzere yapılan iş bırakma eylemleri ve vardiya devir teslimlerinin yapılmaması iş mevzuatı ve TİS’e (18.madde) aykırıdır ve ilgili disiplin cezaları cetveline göre iş akitlerinin haklı nedenle feshini gerektirmektedir. Sendika tarafından bu durum ve doğuracağı sonuçlar bilinmesine rağmen, çalışanlarımız hukuka aykırı hareket etmeye sevk edilmekte ve İşveren, İşyeri Disiplin hükümlerinin uygulanmasına zorlanmaktadır. İşletmelerimizi ve çalışanlarımızı korumak adına gereken her türlü tedbiri almak durumunda kalacağımızı belirtmek isteriz.
Sendika tarafından Ramazan ayı münasebetiyle dağıtılan erzak kolilerinin teslim alınmasının yasaklanmasının ne geleneğimizde, ne de kültürümüzde yeri yoktur. Bu örnek bile tek başına Sendika’nın sadece ve sadece gerginlik yaratmayı amaçladığını göstermektedir.

Şişecam Topluluğu işçilik ücretleri açısından TİSK’e bağlı tüm özel sektör iş kolları arasında en iyi konumda yer almaktadır. Son TİS döneminde de, hem bu konumumuzu koruyacak ve güçlendirecek, hem de işlerin ustalık – zorluk derecesine göre ücretlendirilmesini sağlayacak yeni bir kademe yapısı ile daha adil bir ücretlendirme sistemi teklif etmiş bulunmaktayız. Ancak teklifimiz detayları ile görüşülemeden grev karar alınmış, süreç diyalog ortamından gerginliğe çekilmiştir. Hak kaybı olarak gösterilmeye çalışılan idari maddeler bir önceki dönemde imzalanan ancak Sendikaca işletilmeyen protokol ile benimsenen ve tamamen amacı aşan uygulamaların düzeltilmesini amaçlamakta, üç yıllık süre ise rekabetçi ortamda müşterilerin aradığı belirliliği sağlamayı hedeflemektedir. Kaldı ki geçmiş üç yıllık sözleşme dönemi, refah payının çalışanlarımıza aktarıldığı iyi bir örnek olmuştur. Topluluğumuzun yukarıda örneklenen çalışan lehine olan önerileri de dâhil olmak üzere tüm tekliflerine karşı tavır konması, çalışan haklarının artırılmasının engellenmesi anlamına gelmektedir.

Değişik coğrafyalarda faaliyet gösterdiğimiz 13 ülkede çalışılan diğer 15 sendika ile herkesi koruyan ve verimliliği artırmayı amaçlayan bir iş ortamı oluşturulabilmişken, ülkemizde Sendika’nın müzakerelere sadece gerginlik yaratmak için günün ekonomik gereklerinden uzak isteklerle başladığı ve uzlaşmaz bir tavır izlediği de bilinmektedir. Sadece gerginlikten beslenen ve gerçeklikten uzak bir sendikacılık anlayışı ile yaşanan grev ve eylemlerin Şişecam ve Şişecam çalışanından başka kimseye zarar vermediği aşikardır.

Kristal-İş Sendikası’na yasadışı grev ve eylemlerine son vermeleri ve 24 Mayıs 2017 tarihinden beri gerçekleştirilen tüm eylemler ve sebep oldukları zararlar hakkında hukuki ve cezai sorumluluklarını hatırlatan bir ihtarname gönderilmiş ve Sendika yöneticileri sağduyuya davet edilmiştir.

TİS ile ilgili hali hazırda devam eden süreçte taraflara düşen, hepimizin emekleri ile ortaya çıkardığımız ve ülkemizin en önemli sanayi kuruluşlarından Şişecam ve Şişecam çalışanına yakışır şekilde konuyu hukuki zeminde iletişim ve karşılıklı diyalog ile çözmektir.

Tüm çalışanlarımızdan işletmelerine ve işlerine sahip çıkarak yapıcı ve sorumlu bir tutum içinde olmalarını beklediğimizi, Şişecam’ın çalışan önceliği yaklaşımına yürekten inanıyor olması nedeniyle tekrar hatırlatmak isteriz.

Saygılarımızla,

Şişecam Topluluğu