Sarraf davası 6. gününde

Sarraf Halkbank eski Genel Müdür Yrd. Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada tanık sıfatıyla ifade vermeye devam ediyor.

Sarraf davası 6. gününde

Türkiye, İran ve Makedonya vatandaşı Rıza Sarraf Halkbank eski Genel Müdür Yrd. Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada tanık sıfatıyla ifade vermeye devam ediyor.

İran’a yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle yedi kişinin New York’ta yargılandığı davaya Rıza Sarraf’ın çapraz sorgusuyla devam ediliyor. Duruşmayı ABD’deki mahkeme salonundan takip eden gazeteciler, Twitter hesaplarından gelişmeleri anlık olarak bildiriyor.

Hürriyet’ten Razi Canikligil‘in aktardığı habere göre, itiraf anlaşması kapsamında savcılığın, Sarraf’ın başkaları için hayat kadını temin etmesini görmezden geldiği de ortaya çıktı.

“Atilla’nın tutuklandığını duyduğumda şoke oldum”

Hakan Atilla’nın avukatı Fleming: Hakan Atilla tutuklandığında çok şaşırdığınızı söylemişsiniz.

Sarraf: “Evet” yanıtı verdi.

Sarraf’ın ticari işleriyle ilgili sorulara geçiliyor. Fleming, Sarraf’ın Royal Denizcilik’teki bir çalışanından gelen bir e-postayı delil olarak sunuyor. Çalışanın adı “Umat” olabilir.

“Ahmedinecad ile hiç bir araya gelmedik”

Sarraf,  İran’ın dini lideri Hamaney ile hiç bir araya gelmediğini söylüyor.

Sarraf: İran’ın eski Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ile de hiç bir araya gelmedik.

Ancak Sarraf, Ahmedinecad’a bir mektup yazmıştı. Bu mektup geçen Nisan ayında ortaya çıkmıştı.

Mahkeme salonunda, savunmaya ait bir ses kaydı çalındı. Ses kaydının, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Sarraf ve Atilla’nın yaptığı bir toplantının ardından, Sarraf ve Aslan’ın yaptığı bir telefon konuşmasına ait olduğu belirtildi.

“Atilla’nın ofisine hiç gitmedim”

Bu arada Sarraf’a Atilla’nın ofisine hiç gitmediniz, değil mi? diye soruldu. Sarraf ise “Hayır efendim, binanın hangi katında olduğunu bile bilmiyorum” diye yanıtladı.

Savunmanın elindeki bir ses kaydı dinletiliyor. Görüşme dökümünün İngilizce kaydı delil dosyasına eklenecek.

Atilla’nın ofisine hiç gitmedim, hangi katta olduğunu bilmem.

Savunmanın elindeki bir ses kaydı dinletiliyor. Görüşme dökümünün İngilizce kaydı delil dosyasına eklenecek. Görüşmenin tarihi 17 Ekim 2013, Levent Balkan’ın Halkbank’ta çalıştığı dönemden aylar sonra. Görüşme Sarraf ile Rüçhan Bayar arasında olduğu belirtiliyor.

“Banka çalışanları her zaman saygılıydı”

Savunmanın elindeki bir diğer ses kaydı dinletiliyor.

Avukat Fleming, Sarraf ile Halkbank çalışanları arasında saygılı bir üslup kullanıldığına dikkat çekti. “Çalışanlar size saygılı davranıyordu, değil mi?” sorusuna Sarraf, “Halkbank personeli, çalışanları her zaman her konuda bana saygılı davranıyordu… Ben de onlara saygılı davranıyordum.” yanıtını verdi.

Avukat Fleming, Sarraf’ın telefonda kadın Halkbank çalışanına işiyle ilgili yalan söylediğini iddia etti. Sarraf çalışanı yanlış bilgilendirdiğini kabul etti. Sarraf, “Alt kademedekilerin bizim ne yaptığımızdan haberi yoktu.” dedi. Sarraf bunu doğrudan sorgulama sırasında da söylemişti.

Ebru Gündeş soruldu

Başka bir ses kaydının dinlenmesinin ardından Fleming, ses kaydının Levent Balkan’ın nüfuz ve karar verme yetisine sahip olduğunu gösterdiğini ima ediyor.

Fleming: “O halde onay vereceğim” dediği zaman “Onayı veriyorum” demek istemiyor, değil mi?

Zarrab: Elbette hayır.

Fleming, İran işlemleri haricinde Zarrab’ın ayrıca yasal işlere de sahip olduğunu belirtiyor, Zarrab bu ifadeye katılıyor.

Fleming: Türkiye’de ünlü bir pop şarkıcısıyla evliydiniz, bu doğru mu?

Zarrab: Bu doğru hanımefendi.

Fleming: Pop şarkıcısı olan eşinizle sık sık magazin sayfalarındaydınız, doğru mu?

Zarrab: Doğru, gazete ve dergilerde bizimle ilgili yayınlanmış haberler bulunuyordu.

Fleming, Zarrab’ı “meşhur hayatı” ile ilgili varlığını tarif etmeye yönlendiriyor. Aile evi ve yatının fotoğrafı. Zarrab, “bu fotoğraflar medya tarafından gizlice çekilmiş ve yayınlanmış görüntülerdir” diye belirtiyor.