Sahte rakıdan iki çocukluk arkadaşını, bir gözünü kaybetti: Dar gelirli insanlarız...

Sahte içki nedeniyle 2 arkadaşını ve bir gözünü kaybeden Mehmet Küçükgümülcina'nın anlattıkları dikkat çekti.

Sahte rakıdan iki çocukluk arkadaşını, bir gözünü kaybetti: Dar gelirli insanlarız...

Sahte içki nedeniyle 2 arkadaşını ve bir gözünü kaybeden Mehmet Küçükgümülcina, “Dar gelirli insanlarız. Normal rakı çok pahalı. Musa Çıplakoğlu tanıdık olduğumuz için sahte 20’lik rakıyı bize 5 liraya, samimi olmadıklarına 7 liradan satıyordu.” diye konuştu.

SGK emeklisi Mehmet Küçükgümülcina (66) ve çocukluk arkadaşları Hikmet Kirs (67) ve Musa Gökbulut (53), İstanbul Haznedar’daki mahallelerinde uzun yıllardır bir kuruyemişçiden aldıkları sahte rakıdan içiyorlardı.

Rakıları satan Musa Çıplakoğlu’nu da yıllardır tanıyorlardı. Geçtiğimiz 28 Şubat’ta, üç arkadaş yine sahte rakı içti. Fakat bu sefer Hikmet Kirs, 1 Mart’ta sahte içki zehirlenmesinden can verdi.

Küçükgümülcina 2 Mart perşembe gecesi fenalaştı, hastaneye kaldırıldı. O yoğun bakımda can çekişirken, diğer arkadaşı Musa Gökbulut da can verdi. Beş gün kaldığı yoğun bakımda 30 ünite serum verilen Küçükgümülcina doktorların çabalarıyla kurtarıldı ve taburcu edildi. Şimdi bir gözü görmeyen, konuşma ve yürüme güçlüğü çeken Küçükgümülcina, sahte rakı trafiğini, nereden ve niçin aldıklarını Hürriyet‘e anlattı:

Polis bastı, öğrendik

“Hikmet’i, fenalaştığında hastaneye yetiştirdiler. Kalbi iki kez durdu, çalıştırdılar. Üçüncüde kurtaramadılar. Neden öldüğünü ailesi gibi ben de bilmiyordum. Ta ki Bereket Kuruyemiş’i polis basıp Musa Çıplakoğlu’nu tutuklayıncaya kadar…”

Sahte rakıdan öldüğünü öğrendikten sonra evdeki rakılara dokunmadığını söyleyen Küçükgümülcina, sahte içkinin öldürücü tesirine 30 saat sonra maruz kalmış: “2 Mart gecesi uyanıp kalktığımda yere yığıldım. Gözlerim kör olmuştu, bacaklarım tutmuyordu. Eşim ambulans çağırdı. Hastaneye giderken benim içtiğim rakılardan birini de yanına almış. Bu sayede erken müdahale yapılmış.”

“Dar gelirli insanlarız”

Doktorlar, Küçükgümülcina’ya o gece kalkmayıp bir saat daha uyuması durumunda hiç uyanamayabileceğini söylemiş. Küçükgümülcina, gerisini şöyle anlatıyor: “Dar gelirli insanlarız. Normal rakı çok pahalı. Musa Çıplakoğlu tanıdık olduğumuz için sahte 20’lik rakıyı bize 5 liraya, samimi olmadıklarına 7 liradan satıyordu. Piyasadaki gerçek 20’lik 27, 35’lik 48, 70’lik 90 lira. Bizim almamız mümkün değil. Tek keyfimiz buydu. Akşamları birkaç kadeh içiyorduk. Şimdi hakikisini ayda bir, emekli maaşımı aldıkça içeceğim maalesef.”

Ve yıllardır sahte rakı içtiğini belirtip, sözlerini şöyle bitiriyor: “Daha önce üzerinde ‘Mastika’ yazan plastik şişedeki rakıları satıyordu. Altı yıl içtim, bir zararını görmedim. Musa 7 aydır üzerinde etiket olmayan 20’lik şişeleri satmaya başladı. İşte bu rakı iki arkadaşımı öldürdü, beni bu hale getirdi. Şimdiye kadar bir şey olmamıştı. Acaba Musa elinin ayarını mı kaçırdı?”

Bidonla alanlar var

Mehmet Küçükgümülcina, sahte rakı piyasasını anlatıyor: “Haznedar, Soğanlı’daki bazı dükkânlarda etiketsiz 20’likler satılıyor. Parası olanlar bidonlarla alıyor. Buralarda ancak tanıdıklarına ya da sağlam referansla gelenlere veriliyor. Tanımadıkları müşteriye ‘Yok’ deniyor. Bu rakının nereden geldiğini, kimlerin ürettiğini bilmiyorum. ‘Mastika’ etiketi olanlar, Bulgaristan’da yapılıp Bulgaristan göçmenleri aracılığıyla satılıyor. Cumartesi günleri Yenibosna ve Bakırköy semt pazarlarında alenen satılıyor.”