Rıdvan Dilmen bu kez akıl verdi: "Solculuk devrimcilik bu mudur?"

AKP'li spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, "son kez konuşuyorum" derken, 'solculuk'la ilgili ahkam kesmeye kalktı.

Rıdvan Dilmen bu kez akıl verdi:

Son dönemde sürekli olarak Tayyip Erdoğan’a dizdiği övgülerle gündeme gelen AKP’li spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, “Son kez konuşuyorum” dediği Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu’na yandaşlık serüvenini ve Erdoğan ailesiyle ilişkisini anlatırken, ‘solculuk’la ilgili ahkam kesmeye kalktı.

Referandumdaki ‘Evet’ kampanyası için “Bugün olsa yine yaparım” diyen, Erdoğan için de “çocuksu,sıfır kini olan, hayata pozitif bakan bir insan” ifadelerini kullanan Dilmen’in röportajının bugün ikinci bölümü yayınlandı.

Röportajının devamında AKP propagandasına devam ettiği gözlenen Dilmen, “AKP ile birlikte herkesin hayatından memnun olduğunu” iddia etti.

Dilmen, tutuklu gazetecilerle ilgili olarak da “Ben tutuklu gazetecilerin, Enis Berberoğlu’nun ne yaptığını bilmiyorum ama ortada devlete ihanet varsa, suçlu ben de olsam cezasını çekmem lazım.” yorumuyla verilen kararlara desteğini bildirdi.

“İlkeli, omurgalı çok solcu arkadaşım var” iddiasında bulunan Dilmen, ATV’de program yapıp daha sonra akademisyenler için imza attığını söylediği, ancak ismini vermediği kişilere yüklenerek “Solculuk devrimcilik bu mudur?” dedi.

Dilmen’in röportajından bazı bölümler şöyle:

“İlk günden beri AK Parti’li miydin?

– 15 sene önce iktidara geldikleri zaman ben AK Partili falan değildim. Her gün şunu duyuyordum; “Eyvah kafeler kapanacak, mini etek yok artık, şu olacak, bu olacak”. 15 sene geçti, hâlâ bir şey olduğu yok ama aynı şeyler söyleniyor. Oysa hiçbir şey olmadı, herkes memnun hayatından.

Yaptıkları haber için hapis yatan gazeteciler var ama…

– Hukuki konularla ilgili adaletsiz bir durum varsa, yanlış yapılıyor. Ben insanların çok büyük devlet suçu işlemediyse, ahlak suçu işlemediyse tutuksuz yargılanmasından yanayım. Ben tutuklu gazetecilerin, Enis Berberoğlu’nun ne yaptığını bilmiyorum ama ortada devlete ihanet varsa, suçlu ben de olsam cezasını çekmem lazım. Ben neden gazetecilerin cezaevinde olmasını isteyeyim? Tutuksuz yargılansınlar. Özellikle sanat ve spor camiasında bu konularda çok daha kaypak insanlar var.

Yaptıkları haber için hapis yatan gazeteciler var ama…

– Hukuki konularla ilgili adaletsiz bir durum varsa, yanlış yapılıyor. Ben insanların çok büyük devlet suçu işlemediyse, ahlak suçu işlemediyse tutuksuz yargılanmasından yanayım. Ben tutuklu gazetecilerin, Enis Berberoğlu’nun ne yaptığını bilmiyorum ama ortada devlete ihanet varsa, suçlu ben de olsam cezasını çekmem lazım. Ben neden gazetecilerin cezaevinde olmasını isteyeyim? Tutuksuz yargılansınlar. Özellikle sanat ve spor camiasında bu konularda çok daha kaypak insanlar var.

Dizi oyuncusu “Ben Selahattin Demirtaş’a oy vereceğim” diyor. Saygı duyarım. Ama aynı oyuncu TRT’ye dizi yapmaya başlıyor, bir anda sus pus! Hadi yine söylesene.

Bu oyuncunun kabahati değil ki. Ekmek parası ne yapsın? TRT dizisinde de oynuyor…

– İlkeli solcu söylemeye devam eder ama…

Ama konuşursa hükümete yakın kanallardan iş alamayacak

– Ki almalı… Peki solculuk, devrimcilik bu mudur? atv’de program yaparken a demeyenler sonra çıkıp akademisyenler için imza atıyorlar. Niye atmadın daha önce? Menfaat peşinde olmayan, ilkeli, omurgalı solculara sonsuz saygım var. Öyle pek çok arkadaşım var benim…”

Bu röportajdan sonra sana küsen çok olacak…

– Kimseye konuşmayacağım. İlk ve son kez sana konuşuyorum. Bugünden itibaren kendime beyaz bir sayfa açıyorum. Beyaz sayfa teslimiyet değil. Beyaz sayfa barış demek. Kimseyle küs kalmayacağım. Şunu bilsinler; ben herkesle dostum. Benimle dost olmak istemezlerse eyvallah olmasınlar. Dost olmak istemeyenlerin de canı sağ olsun. Ama ben bu röportajla birlikte kimseyle kavga etmek istemiyorum artık. Eğer bugüne kadar kırdıklarım varsa hepsi haklarını helal etsin.