Reşat Petek: Darbenin siyasi ayağını tespit edemedik

Darbe girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, "Meclis Araştırma komisyonunda 141 kişi dinlendi. Darbenin siyasi ayağı ise tespit edilemedi" diye konuştu.

Reşat Petek: Darbenin siyasi ayağını tespit edemedik

Cemaat’le ilişkileri ve bugün ‘kumpas’ olarak nitelenen davaları geçmişte canhıraş savunması nedeniyle, Meclis’te kurulan Darbe girişimini Araştırma Komisyonu’nun başına getirilmesi büyük tepkiyle karşılanan AKP Burdur Milletvekili Reşat Petek, “Meclis Araştırma komisyonunda 141 kişi dinlendi. Darbenin siyasi ayağı ise tespit edilemedi” diye konuştu.

Tüketiciler Birliği’nin davetlisi olarak geldiği Kayseri’de Büyükşehir Belediyesi Meclis salonunda “28 Şubat’ta Direniş, 15 Temmuz’da Diriliş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ konulu toplantıya katılan Petek, burada yaptığı konuşmada darbe girişimi ve sonrasında devam eden operasyonlara ilişkin konuştu.

“Kuran’ı kayda geçirmişler, ‘böyle rezalet olmaz’ dedim”

Petek, ‘FETÖ’ operasyonlarında yapılan bazı mağduriyetlere dikkat çekerken, Bodrum’da yaşanan bir olaya dikkat çekti. Operasyon yapılan bir evde bulunan Kuran’ın ‘suç delili’ olarak kayda alındığını öğrendiğini söyleyen Petek, bunun ardından hemen Başsavcılığı arayıp gereğini yaptırdığını belirtti. Petek şunları söyledi:

“Dünya hayatının geçici olduğuna inanırken, sanki dünya hayatı geçici değilmiş gibi kavgalar ediyoruz. Cebire şiddete dayanan her türlü gayrimeşru girişim darbedir ve ayağımızın altındadır. Ben, 28 Şubat’ta savcı iken, yüce kitabımız suç delili olarak bana getirilmişti. Şimdi de Bodrum’da FETÖ ile mücadele kapsamında basılan bir evde, Kuran-ı Kerim evden alınarak suç delili olarak kayda geçiliyor. Konu ile ilgili, Muğla Başsavcılığını aradım ve ‘Böyle rezalet olmaz’ dedim. Başsavcılık gereğini yaptı. Şimdi FETÖ ile mücadelede geniş anlamda büyük mağduriyet içerisinde olanlar söyleniyor. Mağduriyet yaşayanlar var mıdır? Evet vardır. Ancak, mağduriyetin giderilmesi için kör sağır olmuş iktidar yok. Mağduriyet yaşadığı ifade edenler kendi haklarını yargı yolunu açarak arayabilecekler”

“Gülen denen alçak..”

Petek sözlerini şöyle sürdürdü:
“15 Temmuzda Cumhurbaşkanlığı külliyesi yanında bulunan Jandarma birliği, darbecilerin asıl merkeziydi. Her tarafa faks çekilen yer oradır. Özel Harekat operasyon yapıyor. 18 darbeci teröristi ölü olarak, diğerlerini de beyaz külotları ile teslim aldılar. 28 Şubat darbecileri ile FETÖ darbecileri arasında ne fark var? Birisi açıktan dindarlar üzerine zulüm yapıyor. Diğeri de, milletin parasını himmet diye sömürdü. Fethullah Gülen denen alçak, 28 Şubat’ta ‘Başörtüsüne teferruattır’ demişti. O dönem Müslümanların direnişlerini kıranlardan birisi Fethullah Gülen’dir. O zamanki askeri yönetime yalakalık, köpeklik yaptı. Seçilmiş insanlarla kendi yönetimini sağlıyorsa doğru olan budur. Türkiye de kökü dışarıda olmayan bir darbe yoktur. Dış güçlerin ülkemizde kurmak istediği baskı nedeniyle darbe olur. 15 Temmuz darbe girişimini araştırdığımızda 141 kişiyi dinledik. Yurtta Sulh Konseyinde anılan 38 isim var. Bununla ilgili Ankara’da kamu davası açıldı.

“Siyasi destek aranıyorsa Ecevit, Çiller…”

Petek, 17-25 Aralık operasyonlarından önceki adıyla Cemaat’e siyasi destek konusunda ise AKP’nin son 15 yıldakiaçık desteğini gizleyerek topu geçmiş dönemlere attı:

Darbenin siyasi ayağı ile ilgili yapılan incelemelerde iktidardan ve muhalefetten bir isim tespit edilmiş değil. Fethullah Gülen 1967’den bu yana bir proje olarak görevlendirilmiş, kendini çok iyi gizlemiştir.  FETÖ’nün siyasi ayağını detaylı incelemek için 1967’den 2016’ya kadar incelemek gerekir. Siyasi destek aranıyorsa rahmetli Bülent Ecevit’in mektubu ile Papa ile görüşmüştür. Tansu Çiller’den komisyon için yazılı cevap aldık. Görüştüklerini inkar etmedi. Ancak, o dönem örgüt olarak görmedikleri için görüştüklerini belirttiler. Fethullah Gülen, cemaatteki insanları (Perşembe günü Peygamberle, haftanın belirli günü Allah’la görüşüyorum) diyerek kandırdı.”