Kristal-İş eski uzmanlarından açık mektup: İşten atılan işçi siz olsaydınız, içeride çalışan arkadaşlarınızdan ne beklerdiniz?

Kristal-İş eski uzmanları, Şişecam işçilerine hitaben bir mektup yayımladı.

Kristal-İş eski uzmanlarından açık mektup: İşten atılan işçi siz olsaydınız, içeride çalışan arkadaşlarınızdan ne beklerdiniz?

Kristal-İş eski uzmanları Şişecam’da ‘fazla istihdam’ bahanesiyle işlerinden atılan işçilerin direnişine ilişkin, fabrikada çalışmakta olan cam işçilerine hitaben açık mektup yayımlandı.

“Bilmelisiniz ki, Şişecam, 90 işçiyi atarak yolu açıyor, başarılı olursa açtığı yoldan yürümeye devam edecek. Yarın başka gerekçeyle, bir işten çıkarma tebligat ile sizin kapınız da çalınabilir.” denilen mektupta “İşten atılma korkusu, gelecek endişesi duymadan çalışmak istiyorsanız işten atılan 90 işçinin mücadelesine destek olmak zorundasınız. “ denilerek, işten atılan 90 işçiye destek çağrısında bulunuldu.

Yayımlanan açık mektup şu şekilde:

“Sevgili arkadaşlar,

Düne kadar birlikte çalıştığınız, kader birliği yaptığınız arkadaşlarınızdan 90’ı bugün aranızda yok. Onlar dışarıda direnmeye, siz içerde çalışmaya devam ediyorsunuz.

İyi ama nereye kadar? 

Yarın sıranın size gelmeyeceğini kim garanti ediyor?

90 işçi atıldı, işveren fazla yükten kurtuldu, öyle mi?

Bir daha işçi çıkarma olmayacak diye size kim güvence veriyor?

Yarın bir başka 90 ya da 190 kişilik listede sizin olmayacağını kim söyleyebilir? 

Bilmelisiniz ki, Şişecam, 90 işçiyi atarak yolu açıyor, başarılı olursa açtığı yoldan yürümeye devam edecek. 
Yarın başka gerekçeyle, bir işten çıkarma tebligat ile sizin kapınız da çalınabilir.

Çünkü, sermaye işçilerin kara kaşına kara gözüne bakmaz kârına bakar. Daha çok kâr içinde en başta işçilik maliyetlerini aşağı çekmeğe çalışır. Bunun içinde ücreti yükselen işçiden kurtulmak ister. “Ekonominin gereği” diye ilan edilen bu kuralı yarın size karşı da işletecekler. 

Yarın, bir başka maliyetleri aşağı çekme, “huzur bozanlardan” kurtulma operasyonunda siz de kendinizi kapının önünde bulabilirsiniz. “O verimsiz”, “öteki çok rapor alıyor”, “beriki sevilmiyor” laflarına itibar etmeyin; o lafların tamamı işçi atmayı meşrulaştırmak için kullanılan birer bahane.

Siz, atılanların yanında olmayın diye pompalanıyor o ucuz laflar. 

Sarı öküzün hikayesini siz herkesten iyi biliyorsunuz.

Şişecam’ın diğer fabrikalarında yaşanan işçi kıyımlarına etkili ve güçlü tepkiler verilseydi, bugün Kırklareli’ndeki yaşanan işçi çıkarmanın yaşanmayacağını en iyi bilen sizlersiniz.

İşten atılma korkusu, gelecek endişesi duymadan çalışmak istiyorsanız işten atılan 90 işçinin mücadelesine destek olmak zorundasınız. 

Sadece dayanışma göstermek, birlikte çalıştığınız arkadaşlara bir vefa borcunu yerine getirmek için değil, kendi iş güvenceniz, işinizin devamlılığı için bunu yapmalısın. 

Çünkü 90 işçi işe geri dönmek için verdiği mücadele sizin iş güvencenizin de bir parçasıdır.

Sizin işinizin devamlılığı ile 90 arkadaşınızın işe dönmesi arasında doğrudan ilişki söz konusudur.

Çünkü onların geri dönmesi demek, Şişecam’ın bir daha işçi atarken on değil bin kez düşünmesi demektir.
Bunları siz de biliyorsunuz elbette. 

Sizden dileğimiz, empati yapın, yani kendinizi işten atılanlar yerine koyarak düşünün. “İşten atılan işçi siz olsaydınız, içeride çalışan arkadaşlarınızdan ne beklerdiniz?” İleri sürülen gerekçelere ve mazeretlere aldırmadan, cevabınız ne ise ona göre harekete geçin.

Aklınızın ve vicdanınızın sesini dinleyin. Aklınız ve vicdanız size ne diyorsa onu yapın.

Rehberiniz “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” değil “kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” olsun. 

30 yıllık yol arkadaşlığı yapmış kardeşlerinizin sesine kulak vermeniz ve iş arkadaşlarınızı ve kardeşlerinizi yalnız bırakmamanız umudu ve dileğiyle. 

23 Ekim 2017
Kristal-İş eski uzmanları:
Can Şafak-Zafer Aydın-Aziz Çelik”