Kılıçdaroğlu yine AB'ye çağrı yaptı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Türkiye ve dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Türkiye ve dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ankara’nın son dönemde başta Almanya olmak üzere AB ülkeleriyle yaşadığı gerilime değinen Kılıçdaroğlu’nun AB’ye seslenip “Türkiye Cumhuriyeti AKP’den ibaret değildir.” demesi dikkat çekti. CHP lideri benzer bir çağrıyı Adalet Yürüyüşü sırasında yapmış, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) AB’ye Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren raporu kabul etmesine tepki göstererek “AP’den adalet bekliyoruz. Türkiye sadece iktidar partisinden ibaret değil ki…” ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından bazı başlıklar şöyle:

Cumhuriyet gazetesi davası

Dün, 24 Temmuz’du. Basın Bayramı ve sansürün kaldırılışının 109. yılıydı. 109 yıl önce medya üzerindeki baskılar kalktığı için bayram ilan edilmişti. Gazeteciler bugünü bayram olacak kutlamadılar. Medya özgürlüğü Türkiye’de yok. Aynı gün İstanbul’da adliye sarayında Cumhuriyet gazetesinin davası görülüyordu. Cumhuriyet gazetesi cumhuriyetle yaşıt bir gazetesi. Bütün ömrü FETÖ gibi suç örgütleriyle mücadele eden bir gazete. Şimdi alıyorsunuz, yazarlarını FETÖ ile iltisaklı diye hapse atıyorsunuz. Umuyorum adalet tecelli eder de serbest bırakılırlar. Düşünün Kadri Gürsel’in çocuğuna sarılmasına izin vermiyorlar. Ahmet Şık, ‘tek servetim kızımdır’ diyor. Cumhuriyet iddianamesini hazırlayan savcı da FETÖ’den yargılanan birisi.

Lozan antlaşması

Lozan’dan beri ilk kez Türkiye toprak kaybına uğradı son 15 senede. 12 adasını Yunanlılara teslim etti, Süleyman Şah türbesini kaçırdı. Terör örgütlerinden toprağını bırakıp kaçıyorsun, Süleyman Şah türbesini kaçırıyorsun. Sen önce onun hesabını vereceksin. Süleyman Şah türbesini hangi gerekçe ile kaçırdın sen?

AB’ye çağrı

Dış politika ciddi iştir. Bugün Türkiye dünyadan soyutlanmış bir ülke. Herkesle kavgadır. 15 yıl önceye bakın, herkesle barışık olan bir Türkiye, herkesle düşman olan bir Türkiye’ye evrildi. Buradan bütün AB yetkililerine seslenmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, hukuk devletir. Türkiye Cumhuriyeti AKP’den ibaret değildir.

Mescid-i Aksa gerginliği

Filistin yeniden kaynamaya başladı. Bizim duyarlılığımız bellidir. Biz, İsrail ve Filistin halklarının kavga etmesini istemeyiz. Barışçıl yöntemlerle çözmelerini isteriz. Ama İsrail’in Mescid-i Aksa’da ibadeti yasaklamasını asla ve asla kabul edemeyiz. Her inanca saygı gösterilmesi lazım.

Kadri Mısırlıoğlu tepkisi

Atatürk’e dil uzatanlarda, Lozan’ı küçümseyenlerde vatan sevgisi var mı dır? Yunan galip gelseydi diyen bunların külahlı tarihçisine de buna müdahale etmeyen yargıya da, ses çıkartmayan iktidara da lanet olsun. Bugün Türkiye Dünya’dan soyutlanmış bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyet’i AKP’den ibaret değildir.

“Biri düştü, diğeri duruyor”

Bir densiz kalkmış şu açıklamayı yapıyor; “15 Temmuz’u Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış olabilir” diyor, bunu FETÖ terör örgütünün lideri diyor. Sen ordudaki Atatürkçü paşaları ortağınla birlikte temizlemedin mi? Yine o dönemde de mazlumlara biz sahip çıktık. AK Parti size devleti teslim etti, savcınıza kurşun geçirmez araba tahsis etti. Onlar size hocaefendi diyorlardı. Her istediğinizi verdiler. 169 general verdiler, üniversiteler verdiler, rektörler verdiler, yüzlerce okul verdiler, yüzlerce dershane verdiler. Emniyet müdürleri verdiler, istihbaratçı sorunumuz var dediniz, istihbaratçılar verdiler, size banka kurdurdular, kurdeleleri kestiniz. Yüzlerce binlerce öğretmen verdiler. müsteşarlar verdiler ve siz daha da ileri gittiniz. Biz Türkiye’nin bütün sırlarınız istiyoruz, kozmik odayı istiyoruz dediniz, kozmik odayı da verdiler. Kozmik odayı bir terör örgütüne vermek vatana ihanettir, ihanet edenler de iktidardadır. Utanmadan sıkılmadan, bu darbe girişimini Atatürkçüler yapmış diyorlar. Asıl sorunlu seninle birlikte sana devleti teslim edendir. Sana devleti teslim edenlerde er geç hesabını soracağız, kimse unutmasın. Demiştik ki bir ipte iki cambaz oynamaz, biri düştü, diğeri duruyor. O da hesabını verecek göreceksiniz.”