İslamcılığın riyakarlığı biter mi?

H. Murat Yurttaş yazdı: İslamcılığın riyakarlığı biter mi?

Cargill’i unutmayanlar için Coca Cola fabrikası açılışı şaşırtıcı değil.

ABD’li gıda tekeli Cargill’in Bursa’nın Orhangazi ilçesinde birinci sınıf tarım arazisi ve su havzası üzerine kurulu fabrikasını açarken de Recep Tayyip Erdoğan oradaydı. Nişasta bazlı şeker üretimi yapan fabrikaya arazinin verilmesinden itibaren defalarca kez verilen “yürütmeyi durdurma” kararlarının hiçbiri uygulanmayarak bu fazlasıyla verimli arazi kendilerine peşkeş çekildi.

Cargill’in fruktoz ve glikoz şurubuyla şeker üretimi için genetiği değiştirilmiş mısır kullanması, yabancı üreticilere uygulanan kotaların gevşetilmesi, şeker pancarı üretiminin engellenmesi, özel yasalar çıkartılması, yargı kararlarını uygulamayan bürokratların korunması diye uzayıp giden bir AKP icraatları listesi bulunuyor. Deyim yerindeyse Cargill yeni “Reji İdaresi”.

* * *

Bir parantez açalım.

Reji İdaresi, tam adıyla Memalik-i Şahane Duhanları Müşterekül Menfaa Reji Şirketi ya da Müşterek-ül Menfaa İnhisarı Duhanı Devlet-i Aliye-i Osmaniye. Yine bizi şaşırtmayan şekilde II. Abdülhamid döneminde Avusturya ve Almanyalı birer bankanın yanı sıra Rothschild ailesinin ortağı olduğu Osmanlı Bankası’nın katılımıyla kurulan ve tütün, tuz ve kahveden elde edilen vergi gelirlerinin borçlara karşılık devredildiği şirketti.

Osmanlı köylüsü, Reji İdaresi’nden habersiz tütün ekmeyi bırakın tütün taşıyamazdı. Tek alıcı olan Reji İdaresi, köylüden ucuza aldığı tütünü kat kat fazlasına köylüye geri satardı. Reji’den habersiz tütün alıp satmak, üretim yapmak, biraz olsun tütün ayırmak isteyenn köylünün tepesine ise “kolcular” binerdi. Reji’nin kendi özel silahlı kolluk gücü vardı. 20 bin Osmanlı köylüsünü öldürdükleri söylenir.

Çökertme türküsündeki kolcular da bunlardı. Bugün Cargill için eksik olan da bir tek kolculardır.

* * *

Cargill’e geri dönebiliriz.

Erdoğan yargı kararlarını kabullenemediğini söylemiş ve bir siyasetçi olarak bu yargı kararları için “Aynen bir greyder gibi önündeki birçok engeli düzelte düzelte yola devam eder.” demişti.

Her fırsatta “ataları” saydıkları II. Abdülhamid’i örnek aldıklarından kuşkumuz yok elbette. O yüzden Coca Cola fabrikası açılışı şaşırtıcı değil.

* * *

Daha milletvekili bile değilken ABD’de resmi protokolle ağırlanan bir kişinin Cargill için fedakarca çalışmasında ve Coca Cola fabrikası açmasında şaşılacak bir yan yok. İslamcıların zevahiri kurtarmak için girdikleri çabalar ise gülünç bile değil.

Sonuçta karşımızdaki, yıllarca Filistin diye bir sorunları olmayan, ne zaman İsrail Filistin Kurtuluş Örgütü’ne karşı Hamas’ın güçlenmesi göz yummaya başlayınca birden akıllarına Filistin geceleri yapmak gelen, ABD’nin Missouri zırhlısı Boğaz’a demir attığında bunu protesto eden yurtsever gençlere saldırıp ABD savaş gemisine karşı namaz kılan, Mavi Marmara’da yaşanan katliamın ardından “bana mı sordunuz” diyebilen, yıllarca ABD ile omuz omuza savaşan, ABD askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua ettiğini açıklayan bir zihniyet.

* * *

İslamcılığın riyakarlığı bitmez. Ama Türkiye’de de, Mısır’da da, Suudi Arabistan’da da, Katar’da da hep Amerikancıdırlar. Riya bilmedikleri tek konu bu olsa gerek.

İsrail’e karşı Filistin ile dayanışacaksanız bunun yolu Coca Cola’dan değil gizli veya açık askeri anlaşmaların iptalinden ve örneğin Konya Ovası’nda İsrail pilotlarını eğitmeye son vermekten geçer.

Bunlar yoksa, fabrika açmış veya açmamış, ne değişir?