İlerici Kadınlar Derneği Türkiye Konferansı toplandı

İKD Türkiye Konferansı toplandı.

İlerici Kadınlar Derneği Türkiye Konferansı toplandı

“İnsanca bir yaşam, eşitlikçi bir düzen için kadınlar buluşuyor” şiarıyla İlerici Kadınlar Derneği (İKD) tarafından düzenlenen Türkiye Konferansı 28 Mayıs Pazar günü toplandı.

İKD’nin merkezi kurullarının da belirleneceği Türkiye Konferansı’nda çeşitli konuşmalar yapılıyor. Açılış ve saygı duruşundan sonra toplantının ilk konuşmasını İKD MYK üyesi Hande Durna yaptı.

İKD MYK üyesi Hande Durna

Durna, öncelikle direnen cam işçilerine ve eşlerine seslenerek, “Mücadeleniz, mücadelemizdir. Cam işçisi onurumuzdur” dedi ve dayanışma duygularını iletti. Hande Durna konuşmasının devamında, kadın mücadelesi ile işçi sınıfının mücadelesinin birbirinden ayrılmaz olduğunu ve Türkiye’nin eşit özgür yarınları İçin İKD’ye büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı. Kadınların, çocukların ve tüm emekçilerin bu kahrolası düzenden kurtulabilmesi için           mücadele etme çağrısında bulundu.

Hande Durna’nın konuşmasından sonra İKD tarafından cam işçileri ve eşleri ile dayanışmak için hazırlanan video gösterimi yapıldı.

“Kadınların özgürlüğü, emeğin özgürlüğü ile mümkün olacaktır”

Konferans için hazırlanan siyasi raporun sunumu İKD MYK üyesi Umut Kuruç tarafından yapıldı. Raporun sunumunda Kuruç, kadınların özgürlüğü ancak ve ancak emeğin özgürlüğü ile mümkün olacağını vurguladı ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Kadınların ikinci sınıf bir şekilde sınıflandırması en fazla sermaye sınıfının işine gelmektedir. Kadınların özgürlüğünün sadece bir beden üzerinden sağlanamayacağını görmemiz lazım. İKD’yi diğer kadın örgütlerden ayıran fark budur. İKD bütün kadınlarla aynı safta değildir. Tansu Çiller, Boyner, Emine Erdoğan ile yan yana değiliz. İKD Ensar vakfı savunucularıyla, Sümeyye Erdoğan ile aynı safta değildir. İKD işçilerle, emekçilerle, cam işçileriyle ayı saftadır!”

“Tam zamanlı güvenceli iş talebi”

Konferansın devamında Umut Kuruç’tan sonra söz alan İKD MYK üyesi Hande Heper işçi kadınların hakları ve kıdem tazminatı üzerine bir sunuş gerçekleştirdi. Heper yaptığı sunumda, “İKD’li Kadınlar öncelikle yaşam alanları ve işyerlerinde kreşin yaygınlaştırılması ve de tam zamanlı güvenceli iş talebini yükseltmek için mücadele etmeye devam edecektir.” vurgusu yaptı.

Konferansın ikinci bölümünde, İKD Faaliyet Raporu sunuldu. Sunuşu İKD MYK Üyesi Nuray Yenil yaptı. Yenil sunuşunda şunları söyledi:

“İKD sahiplendiği tarihsel mirası ve kuruluş amaçları doğrultusunda sömürüye ve karanlığa karşı her alanda mücadele etmiş, kadınların mücadele örgütü olmuştur. 10 Ocak 2016 Kuruluş toplantımızda aldığımız kararlar doğrultusunda gericiliğe karşı laiklik için mücadele başlatılmış, başkanlık anayasasına karşı ‘HAYIR’ çalışması yürütülmüş, çocuk istismarı ve kadın düşmanlarına karşı kadınların örgütlü mücadeleye katılımı doğrultusunda adımlar atılmıştır.

‘Gericiliğe karşı laiklik için kadınlar’ başlığıyla ‘Diyanet kapatılsın’ sloganı çerçevesinde çalışmalar yapılmış, Ensar Vakfı Yurtları’nda istismar davasında İKD davanın takipçisi olmuştur. Ayrıca Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamada ‘Yeni anayasada laiklik olmamalı’ çıkışına anında yanıt verildi. Ayrıca 17 Temmuz 2016 da Laikliğe Çağrı Birlikteliği başlığında İstanbul Kartal Meydanında büyük bir buluşma organize edildi, fakat 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle buluşma ertelenmek durumunda kaldı. Ayrıca ‘Başkanlık diktatörlüktür! Kadınlar Hayır Diyor!’ başlığında Başkanlığa Hayır Komitelerinde örgütlenme çağrısı yapılarak, ‘Hayır’ çalışmasının yaygınlaşması sağlandı.

Eğitim çalışması olarak Beria Onger Kadın Akademisi gerçekleştirildi ve eğitim başlıklarının derlenmesi sonucu ‘İlericilik Mücadelesinde Kadınlar’ adıyla kitap yayınlandı. Ayrıca birçok başlıkta rapor hazırlanıp, eylem ve etkinlikler düzenlendi.”

Gericiliği iliklerimize kadar hissediyoruz

Toplantıya Gaziantep’ten katılan İKD GYK Üyesi Sibel Altıntaş ise gericiliğe karşı mücadelenin önemine vurgu yaptı ve “Türkiye karanlık bir döneminden geçiyor. Gaziantep bunu en derinden yaşayan bölge. Ezidî kadınların ve çocukların sosyal medyadan satıldığı para transferinin bu bölgede yapıldığı ortaya çıktı. Gaziantep’te gericiliği iliklerimize kadar hissediyoruz. Yarını kurmak için gelin birlikte mücadele edelim.” dedi.

Altıntaş’ın ardından Türkiye’nin dört bir yanından gelen İKD üye ve temsilcileri de kendi yerelliklerindeki deneyimlerini aktardı.

Son konuşmacı olarak dernek avukatı ve üyesi Fulya Durak “Ezidi kadın ve çocukların istismar davasına müdahil olma talebimizin reddedilmesine rağmen İKD olarak davayı takip ettik” dedi ve davaya dair bilgileri paylaştı. “Ayrıca Bağdat Caddesi’nde gerçekleşen tecavüzün ardından anket başlatan Şamil İğde isimli bir twitter kullanıcısının başlattığı bir anket sonucu bu kişiye dönük suç duyurusunda bulunduk. Yine çocukların istismara uğradığı KAİMDER ve Ensar Vakfı’nın da sorumluluğu olduğunun davada ifade edilmesine rağmen davada sadece suçu işleyen kişi taraf olarak kabul edilmiş ve bir sanık 508 yıl ceza almıştır. Ayrıca yakın zamanda başlayacak Adana Aladağ’daki Süleyman Cemaatine ait yanan yurt davasının takipçisi olacağımızı belirtmek isterim.” dedi ve mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.

Konferansın sonunda toplantı divanı tarafından, İKD’nin gelecek dönemdeki mücadele başlıklarını oluşturan karar önerileri ve merkezi kurullar toplantı katılımcılarına sunuldu. Kararların kabulü ve İKD GYK ile Danışma Kurulu’nun belirlenmesi sonrasında toplantı sona erdi.

http://gazetemanifesto.com/2017/05/29/ikd-turkiye-konferansi-sonuc-deklarasyonu-aciklandi/

İKD Türkiye Konferansı’na iletilen destek mesajları:

Mercan Erzincan (Halk müziği sanatçısı)

Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hak’kın yarattığı her şey yerli yerinde.
Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok,
Noksanlıkla eksiklik, senin görüşlerinde.
(Hacı Bektaş-ı Veli)

Hümanist bir felsefede yetiştiğim için kendimi şanslı sayabilirim. Oysa giderek modernleştiğini sandığımız ülkemizde maalesef Haci Bektaş Veli’nin söylediği sözleri idrak edemeyen büyük bir kitle ile birlikte yaşamanın zorluklarını görmezden gelemiyorum. Günlük hayatın her alanında aktif rol alan Kadınlarımız fiziki ve ruhsal her türlü tacizleri maruz kalmaktadır.

Kadının diri diri toprağa gömüldüğü, köle gibi satıldığı, sofrada insan olarak yerinin olmadığı dönemlerdeki zihniyetin alt bilinçte halen var olduğu gerçeği zaman zaman karşımıza çıkmaktadır.

Toplumda her kesimden kadının yaşadığı zorlukları, giderek kötüleşen eğitim sisteminde medet ummaktan daha ötesine geçmek için mücadele etmeliyiz.. Kadın dayanışması ve örgütlülüğü umudumuzu canlı tutacak en değerli oluşumdur…

Hep birlikte daha adil bir yaşam için el ele…

Saygılarımla

Semiha Özalp Günal (Akademisyen):

Korkut Boratav Hoca geçtiğimiz günlerde bir yazısında “Türkiye’nin cumhuriyet değerlerinden koparılmasını, karanlığa, faşizme sürüklenmesini frenleyecek güvencelerin başında kadın hareketi gelmektedir” demiş. Ne güzel demiş. Pek çoğumuz böyle düşünüyoruz. Ancak bireysel olarak böyle düşünmemiz, bizim gibi düşünen insanlardan haberdar olmayışımız ne yazık ki güçsüz ve dirençsiz kalmamıza yol açıyor. Oysa bir araya geldiğimizde hem çok daha güçlü hem çok daha güzel oluyoruz. Ve bugünlerde bu güce ve güzelliğe çok ihtiyacımız var.

Bu yüzden “İnsanca bir yaşam, Eşitlikçi bir düzen için İKD seni çağırıyor” diyerek toplanan İKD genel kurulu tam da bu ihtiyaca cevap verecek bir zemine oturmuş durumda.

Türkiye insani değerlerini kaybederken, işsizlik çığ gibi büyürken, binlerce insan kanun hükmünde kararnamelerle işinden edilip açlığa mahkum edilirken, gazeteciler hapsedilirken, muhalefet bile denilemeyecek sözler mahkum edilirken, onlarca çocuk hem cinsel hem de tinsel istismar edilirken, her gün bir kadın cinayeti olurken, korku toplumu oluşturulmuşken, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ölmek istemedeki çıkarları sorulurken…. ve cesarete, birlikte olmaya hiç bu kadar ihtiyacımız olmamışken, sadece kadınların değil tüm bu sorunların çözümü için gayret gösteren ve bunların birbirine bağlı olduğunu deklare etmiş olan İlerici Kadınlar Derneği’nin Genel Kurulu’nun toplanması büyük önem taşımaktadır. Selam olsun ülkesi ve sınıfı için mücadeleyi büyüten tüm kadınlara.