Hıncal Uluç: O Fetöcüyse, ben Fetö'nün baş imamıyım

Sabah'ın yazarı Hıncal Uluç, İzmir Opera ve Balesi Orkestra şeflerinden İbrahim Yazıcı'nın görevine 'FETÖ' soruşturması kapsamında son verilmesine tepki gösterdi.

Hıncal Uluç: O Fetöcüyse, ben Fetö'nün baş imamıyım

AKP’nin yayın organlarından Sabah’ın yazarı Hıncal Uluç, İzmir Opera ve Balesi Orkestra şeflerinden İbrahim Yazıcı’nın görevine ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında son verilmesine tepki gösterdi.

İbrahim Yazıcı’nın iktidarı güç duruma düşürmek için bizzat ‘FETÖ’cüler tarafından ihbar edilmiş olabileceğini öne süren Uluç,  Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’ya seslenerek “Eğer İbrahim Yazıcı Fetöcüyse, ben Fetö’nün baş imamıyım” diye yazdı.

Uluç’un “Fetöcü mü?” başlıklı yazısı şöyle:

“İzmir’deyken öğrendim. İzmir Opera ve Balesi Orkestra Şeflerinden İbrahim Yazıcı’nın işine “Fetöcü” diye son vermişler..

Başbakan Binali Yıldırım’ın sözlerini hatırladım. “Bu kadar hızlı ve büyük çaplı hareketlerde hata ihtimali artar. Ama olan hatalar düzeltilir, merak etmeyin” demişti. Binali Yıldırım en az benim kadar İzmir âşığıdır. Dahası, onun İzmir karargâhı da benim kaldığım Kaya Termal’dir. Henüz tanışıp, iki laf etmedik.. Ben gene de sözümü ona ve çok sevdiğim Kültür Bakanımız Nabi Hocama edeceğim..

“Eğer İbrahim Yazıcı Fetöcüyse, ben Fetö’nün baş İmamıyım!..”

Bu iftirayı, sevilen ve sayılan şefimize kim atmış bilemem. Ama yanlışın düzeltileceğine inanıyorum. İzmir Balesinin yıldızlarında Emre Kaynarsu da, ayni iftiranın kurbanlarından olmuş. Onu tanımam ama tanıyanlar yeminle anlattılar, “Alakası yoktur öyle işlerle” diye.. Nabi Hocamdan ricam, sadece onları değil, ihbar edenleri de soruşturtsun!. Kültür Bakanlığı’ndaki tüm “Fetöcü” iddiaları soruşturmalı.. Birileri sevmediklerinden,kıskandıklarından kolay ve hızlı kurtulmak için bu yolu kullanıyorlar sanki.. Belki de ihbarları bizzat Fetöcüler yapıyorlardır.. Kendi paçalarını kurtarmak, ya da ortalığı bulandırıp, iktidarı güç duruma sokmak için.. “

AKP’ye destek mi?

AKP iktidarının FETÖ bahanesiyle kendine muhalif gördüğü herkesi görevden alması, işine son vermesi ya da hapse atması 15 Temmuz sonrasında ortaya çıkan önemli bir gerçek. İlericilere ve muhaliflere darbeci muamelesi yaparak sonrasında bazıları için “yanlış yapıldığı”nın ve hataların düzeltileceği AKP kurmayları tarafından bu operasyonlar sırasında birden fazla kere ifade edilmişti. Hıncal Uluç’un bu şekilde bir yaklaşım geliştirmesi ve meseleyi bir kere daha FETÖ’ye bağlaması AKP iktidarının attığı adımları aklama hamlelerinden biri olarak değerlendiriliyor.

AKP’nin gerici politikaları ile derdi olmayan ve ara ara medyatik çıkışlar yapmayı seven Hıncal Uluç’un son yaklaşımının bu bağlamda ele alınması mümkün.