Hafıza-i Beşer | 19 Aralık 1978: Kahramanmaraş’ta faşistler öldürdü, yaraladı, tecavüz etti

Türkiye'de yükselen sınıf mücadelesine karşı faşizmin Cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamlarından birine imza attığı Maraş'ta 150 kişi öldürülmüş, 200 ev yakılmıştı.

Hafıza-i Beşer | 19 Aralık 1978: Kahramanmaraş’ta faşistler öldürdü, yaraladı, tecavüz etti

1978 yılında, 19 Aralık tarihinde başlayıp 26 Aralık’a kadar devam eden, Kahramanmaraş’ta gerçekleşen Alevilere yönelik katliamın adıdır. 

Bu süre boyunca 150 Alevi yurttaşımız öldürülmüş, yine Alevilere ait 200’ün üzerinde ev yakılmış, 100’e yakın işyeri tahrip edilmişti. Yirmi üç yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza almıştır.

Alparslan Türkeş’in ünlü ‘3K’ (Kızılbaş-Kürt-Komünist) söyleminin formüle edildiği dönemde ortaya çıkan ve sonrasında Türkçülükten çok İslamcı söylemle şekillenen faşist Müslüman Gençler, ülkenin birçok yerinde Alevi ve Kürtlere yönelik saldırıya başlamıştı.

19 Aralık’ta Kahramanmaraş’taki Çiçek Sineması’na, saat 21.00’de patlayıcı madde atılması, olayların başlangıcı olmuştur. Bombalama eyleminin sol görüşlü kişiler tarafından yapıldığı propagandasını yapan kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” ve “Müslüman Türkiye” sloganlarıyla seyirci kitlesini coşturarak Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırdı. Bombanın patlamasından hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı Mehmet Leblebici ve ikinci başkan Mustafa Kanlıdere’nin talimatları ile bombayı attığı iddia edilen Ökkeş Kenger, Ankara’ya Ülkücü Gençlik Derneği’ne telefon ederek yardım talebinde bulundu.

20 Aralık’ta Yenimahalle’de Alevilerin gittiği Akın Kıraathanesi’ne bomba atıldı.
21 Aralık’ta iki solcu öğretmen öldürüldü.

Öğretmenlerin 22 Aralık’taki cenaze töreninden sonra yürüyüşe geçen binlerce kişilik grup karşılarında ‘Komünistlerin cenaze namazı kılınmaz’, ‘Komünistler Ulu Cami’yi yakıyor’, ‘Neden duruyorsunuz, sizde din iman yok mu? Din elden gidiyor!’, ‘Alevilere ölüm’diye bağıran Ülkücü grubu bulmuştu. Üç faşistin öldüğü olaylar devam ederken MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş Ankara’da İka Haber Ajansı’na şöyle diyordu: “Hükümetin düşmesi belki yarın belki yarından da yakındır.”

23 – 24 Aralık’ta faşistlerin yönlendirdiği kitleler bir çok mahalleye girmiş, Alevi yurttaşların evlerine saldırmıştı.
Saldırganlar, dinamit lokumları, av tüfekleri, uzun namlulu silahlar, tabancalar, tahtalar, baltalar, balyozlar, zincirler, demir sopalar, tahta sopalar, kürekler, et satırları, benzin ve gaz bidonları ile resmi rakamlara göre çoğu Alevi 111, gayri resmi kaynaklara göre 150 kadar yurttaşı korkunç şekilde öldürmüş, yüzlerce kişiyi ağır şekilde yaralamış, çok sayıda kadına tecavüz etmiş, yüzlerce ev ve işyerini tahrip etmişlerdi.

Olaylar patlak verdiğinde iktidar partisi CHP’den Başbakan olan Bülent Ecevit, olayların kendisinin uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine zorlamak için kontrgerillalar tarafından çıkarıldığını bildirmişti.