H. Murat Yurttaş: Uluslararası ilişkiler Ekim Devrimi'nden sonra asla eskisi gibi olmadı

Marksist Manifesto dergisi Ekim Devrimi’nin 100. yılı dolayısıyla “100. Yılında Ekim Devrimi Sempozyumu” düzenleyecek.

H. Murat Yurttaş: Uluslararası ilişkiler Ekim Devrimi'nden sonra asla eskisi gibi olmadı

Marksist Manifesto dergisi Ekim Devrimi’nin 100. yılı dolayısıyla “100. Yılında Ekim Devrimi Sempozyumu” düzenleyecek.

15 Ekim’de Kozyatağı Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan sempozyum Ekim Devrimi’nin ve Sovyetler Birliği’nin  insanlığa kazandırdıklarını yeniden hatırlamak ve bugün ile bağını kurmak amacıyla toplanacak.

Gazete Manifesto olarak biz de sempozyumda tebliğ sunacak isimlerin sempozyum hakkındaki görüşlerini aldık.

Bugünün son görüşü Gazete Manifesto Yazı İşleri Müdürü H. Murat Yurttaş’a ait. Yurttaş sempozyumda “Ekim Devrimi sonrasında emperyalizme karşı mücadele ve uluslararası politika” üzerine konuşacak.

Ekim devriminin ve dolayısıyla bu sempozyumun bugün için önemi nedir?

Büyük Ekim Devrimi ısrarla devrimi arayan bir işçi sınıfı partisinin önce bir ülkenin ve sonra dünyanın kaderini belirlemesinin ilk adımıydı. Kuşkusuz, büyük bir ihanete uğramasının ardından tarihsel bir yerde duruyor artık. Ancak gerek devrimin gerekse insanlığın eşit ve özgür geleceğinin yolunu göstermesi açısından çok zengin bir birikim sunmaya devam ediyor. Bugün, tarihsel bağlamların unutulmaması koşuluyla, koşulların arasında benzerlikler görebiliyoruz. Bir şablon olarak değil ama belki bir yöntem olarak geleceği gerçekleştirebilmek için Ekim Devrimi’ni ve onun açtığı sosyalizm yolunu iyi anlamak, ama daha da önemlisi, öğreneceklerimizi ve çıkartacağımız dersleri görmek gerekiyor. Bu anlamda, sempozyumun Türkiye’de komünist birikim açısından önemli bir yer tutacağını düşünüyorum.

Sempozyuma sunacağınız tebliğin içeriğinden biraz bahsedebilir misiniz?

Sovyetler Birliği uluslararası anlamda çok büyük sınavlardan geçti. Kendi özgünlüğü ve tarihsel dönemler anlamında geliştirdiği yaklaşımların sosyalizmin gelişmesi kadar çözülmesine de katkısı oldu. Emperyalizmin karanlık hesaplarını ve gizli anlaşmalarını ifşa etmek, sosyalizmin en büyük düşmanlara karşı bile ayakta tutulması, ulusal kurtuluş hareketlerinin yaşamasını sağlamak gibi pek çok önemli mücadele yürütüldü. Tüm toplumsal alanlar gibi uluslararası ilişkiler de Büyük Ekim Devrimi’nden sonra bir daha asla eskisi gibi olmadı. Tebliğ içeriğinde kabaca kuruluş döneminde yaşanan tecrit ve bunun kırılması, Türkiye’deki kurtuluş mücadelesi ile ilişkiler, emperyalizmle yürütülen mücadele, nazizme karşı mücadele, barış politikası gibi başlıklarda yapılanlar, yapılamayanlar ve hataları ele almaya çalışıyorum. Bu başlıkların en azından bir kısmının güncel tartışmalara da ışık tutacağını zannediyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz birşey var mı?

Türkiye’de sosyalist devrimin güncelliğinin yeniden ele alınması gereken bir başlık olarak önümüzde durduğunu düşünüyorum. Son dönemde AKP ile mücadele, Kürt sorunundaki bölgesel gelişmeler, uluslararası alanda yaşananlar gibi pek çok alanda solun, sosyalist hareketin kafasının fazlaca karışık olduğu, bir takım ezberlerle hareket ettiğini görüyoruz. Bunların rafa kaldırılması açısından sempozyuma sunulacak bu değerli çalışmaların önümüzdeki dönemin temellerini oluşturacağını düşünüyorum. Hep birlikte başarabiliriz.