'FETÖ'den tutuklu profesör: Nobel Fizik ödülü alma ihtimalim var
Antalya'da "FETÖ" soruşturması kapsamında tutuklanan fizik profesörü mahkemedeki savunmasında dikkat çeken sözler etti.
Antalya’da “FETÖ” soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilip tutuklanan fizik profesörü Uğur Camcı hakkında, “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
DHA‘nın aktardığına göre, Ege Üniversitesi ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden sonra Akdeniz Üniversitesi’nde ve TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde görev yaptığını anlatan Camcı, önce açığa alındığını, ardından ihraç edildiğini söyledi. Uğur Camcı, Karadeniz’den üniversitede öğrenim görmek için gittiği İzmir’de dindar kalabilmek için çok uğraştığını söyledi. Bu nedenle zaman zaman camilere erken gidip vaazları dinlediğini, cuma namazlarını hiç kaçırmamaya çalıştığını anlatan Camcı, kendisinin uluslararası alanda tanınan bir bilim adamı olduğunu söyledi.
“Nobel Fizik Ödülü alabilirim”
Yurtdışına çıkışlarının tamamının bilimsel toplantılar için olduğunu savunan Camcı, 40’a yakın makalesi olduğunu söyledi. Camcı, “Benim Nobel Fizik ödülü alma ihtimalim var. Kara delikler üzerine yayımlanmış çalışmalarım bulunuyor. Ben hiçbir zaman inançlarımla işimi karıştırmadım” dedi.
Yüksek lisans ve doktorasını 5 yılda tamamladığını, 10 yıllık profesör olduğunu anlatan Camcı, “Tutuklu kalmam evrensel bilim açısından kayıp olacaktır. Ben darbe girişiminden sonra 21 Temmuz’da İtalya’da bilimsel bir toplantıya davetliydim. Bu darbe teşebbüsünden sonra yanlış anlaşılır kaygısıyla bu toplantıya gitmedim. Benim kaçma şüphem yoktur” dedi.
Cep telefonunda “ByLock” olduğuna ilişkin tespiti de kabul etmeyen Camcı, böyle bir programı indirmediğini ve kullanmadığını söyledi. Cezaevinde zor günler geçirdiğini ve ‘niye buradayım’ diye sorgulayıp 2 ay boyunca uyuyamadığını anlatan Camcı, “Kuran okuyarak kendimi teskin ettim” dedi. Camcı, kendisinin örgüt üyesi değil, bilim adamı olduğunu belirterek, tahliyesini ve beraatını istedi.
“Devlet neden uyarmadı?”
Camcı’nın avukatı İbrahim Güllü de müvekkilinin “Türkiye’de fizik alanında ender insanlardan biri olduğunu” söyledi. Çocuklarını örgütle ilişkilendirilen okullara gönderdiği için müvekkilinin suçlanamayacağını söyleyen Güllü, “Bu okullar terör yuvası idiyse devlet neden uyarmamıştır” dedi.
Tahliye talebini reddeden mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
