Erdoğan kimi kandırıyor? "O davalara yargının bağımsızlığına halel gelmesin diye müdahale edemedik"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ak Saray'da yargı üyelerine hitaben konuşma yaptı.

Erdoğan kimi kandırıyor?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ak Saray’da yargı üyelerine hitaben konuşma yaptı.

Erdoğan darbe girişimiyle ilgili devam eden soruşturmalar kapsamında itirafçı olanlar hakkında “İtirafçı diye ortaya çıkıyor. Doğru konuşmuyorlar, bunlar gayet iyi aldatmacayı oynuyor” dedi.

Erdoğan, sayısız gazeteci, bilim insanı, asker ve siyasinin yıllarca hapis yatmasına yol açan ve bugün ‘kumpas’ davaları olarak anılan, o dönem “ben bu davaların savcısıyım” diyerek savunmasını yaptığı bilinen Balyoz, Ergenekon, Odatv gibi davalarla ilgili de “Vicdanen rahat değilsek de yargının bağımsızlığına halel getirmemek için müdahale edemedik” diye konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarının ilgili kısımları şöyle:

Kumpas davaları: Müdahale edemedik

Şayet bir davada tek bir masum dahi mağdur ediliyorsa orada adaletten söz edilemeyeceği açıktır. Bir takım tutuklamalarla bir takım davaların gidişatıyla ilgili şahsımın o dönemde verdiği beyanatlar ortadadır. Her ne kadar vicdanen rahat değilsek de yargının bağımsızlığına halel getirmemek için meseleye daha etkin, daha keskin bir şekilde müdahale edemedik. O dönemde yargının içinde kritik görevlerde bulunanların bu işleri rayından çıkardığı daha sonra ortaya çıkarılmıştır. Vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.

“17 Aralık’ta takke düştü”

Hiçbir organ, makam, merci, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere emir ve talimat veremez. Genelge gönderemez, tavsiyede bulunamaz. FETÖ mensubu hakim ve savcılar görevlerini bu kriterlere uygun olarak mı yapıyorlardı. Kamuoyu oluşturmaya yönelik haberlerden başlayarak hakimlerin kararlarına kadar her yerde örgütün çıkarları ve talimatları esas alınmıyor muydu. Bu ülkeyi yargısını bir terör örgütüne teslim etmiş hakim ve savcılara terk edemezdik. Hani eskiler “Takke düştü, kel göründü” derler ya, 17-25 Aralık’ta da tam olarak böyle olmuştur. Meşru hükümeti devirerek yönetime el koymaya çalışmanın adı darbedir, 17-25 Aralık da bir darbe girişimidir. Hükümet ve siyasi kadrolar olarak gösterdiğimiz o sağlam duruş, milletimizin de verdiği destek sayesinde bu darbe girişimini boşa çıkardık.

“İçerde çok iyi tanıdıklarım var”

Örgüt, 17-25 Aralık’ta başaramadığını TSK’daki yandaşları vasıtasıyla gerçekleştirmeye çalışmıştır. O gece milletimizin fedakarlığı sayesinde başarıya ulaşamamıştır. Daha sonra Gezi olayları, 6-8 ekim olayları gibi pek çok kargaşanın içerisinde aynı örgütün büyümesinde parmağı olduğunu gördük. Bu Pensilvanya’daki zat utanmadan “Tüm bunlar bir senaryodur” diyor. Biz neyin senaryo olduğunu görüyoruz. Evvel Allah gelecek yakındır, gelecek bunu çok açık ve net ortaya koyacaktır. Çünkü ben ilahi adaletin tecellisinden zerre kadar şüphe etmiyorum. Bu adalet tecelli edecek.

İçeride olan çok iyi tanıdıklarım var. İtirafçı diye ortaya çıkıyorlar, doğru konuşmuyorlar.”

Yargıda Birlik Derneği: İyi ki kurdunuz!

“Size “Yargıda Birlik Derneği” olarak Batı’da birileri pas vermeyebilir, görüşmek istemeyebilir. Hiç umursamayın, ağır olacak ama atalarımızın bu ifadesini kullanmam lazım. “İt ürür kervan yürür” İstedikleri kadar ön kesmeye çalışsınlar. HSYK’yı tamamen ele geçirerek yargıyı teslim almak isteyen örgüte karşı Yargıda Birlik Derneği kurulmuştur. İyi ki de kurdunuz, aksi taktirde meydan bunlara kalıyordu. Eğer meydanı boş bırakırsanız işte birileri gelir o meydanı doldurur. Anayasaya, kanuna uygun bir şekilde görevlerini yerine getirmek isteyen hakim ve savcılarımız, iradesini FETÖ’ye teslim etmeye çalışan bu mankurtlara karşı tarihe geçecek bir direniş başlatmıştır. Hayırlı olsun.