Erdoğan kılıcını çekti: İstifa etmezlerse...

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara, Bursa ve Balıkesir'in büyükşehir belediye başkanlarının istifasını istediğini açıkça dile getirdi.

Erdoğan kılıcını çekti: İstifa etmezlerse...

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, istifasını istediği Ankara, Bursa ve Balıkesir’in büyükşehir belediye başkanlarına istifalarını verme talebinin iletildiğini belirterek, talimatın yerine getirilmemesi halinde sonucun ağır olacağını vurgulayarak tehdit mesajı gönderdi.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sırbistan’dan ithal edilecek etlerle ilgili ‘besmelesiz kesildi’ şeklindeki islami eleştirisine de “öyle bir hassasiyet göstermişse, bu sevinç verici” diye yanıt vererek, CHP liderinin ‘ikna’ edecek açıklamalarda bulundu.

Hürriyet’ten Hande Fırat‘ın aktardığına göre, Erdoğan, Polonya dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına verdiği bazı yanıtlar şöyle:

“Öyle bir yolu düşünmek istemem”

“-(Belediyelerdeki değişim, Melih Gökçek’in durumu) İstanbul’da Kadir Topbaş Bey, Çevre ve Şehircilik Bakanımızın kendisiyle görüşmesine olumlu yanıt verdi, istifasını o şekilde gönderdi.

Ardından Düzce’yle, genel başkan yardımcımız görüştü, o da istifasını verdi. Şu anda Balıkesir’e istifasını verme talebimiz iletildi. Hakeza Melih Bey’e, kendisine bu durum iletildi. Bursa aynı şekilde… Bu makamlara bağımsız adaylar olarak gelinmiyor, bir partinin gösterdiği adaylar olarak geliniyor; bu görevleri biz asla terk edilmeyecek ilanihaye kalınacak koltuklar olarak göremeyiz. Dolayısıyla böyle bir adımın atılması gerektiği zaman, arkadaşlarımızın, ‘Ben, bu davanın elemanıyım, benim yetkili kurullarım madem ki böyle bir kararı vermişler, ben de ilgili merciye istifamı veririm’ demeleri lazım. İstifa, partiden ayrılma, kopma demek değildir. Parti, istifasını veren arkadaşları çok daha farklı yerlerde değerlendirir. İl başkanları toplantısında da söyledim; ‘Ben buraya geldim, burada ilanihaye kalayım’ olmaz.

(Başkanlar istifa etmezse) Ben arkadaşlarımızın, öyle bir yola tevessül etmelerini düşünemem, düşünmek de istemem. Çünkü onun neticesi ağır olur.

“Diğer partilerde de inceleme olabilir”

(Diğer parti belediye başkanlarının değişimi) Diğer partilerde hiçbir sorun yok gibi düşünülmemeli anlamında söyledim. Sorun varsa, ilgili partilerin yönetim kadroları gereğini yapmıyorsa, İçişleri Bakanlığı inceleme başlatmak durumunda kalabilir. Kayyum atamalarının yapıldığını yerleri bir inceleyin. Oralara kayyum atanmamış olsaydı, onlar devletten aldığı paraları yine Kandil’e göndermeye devam edeceklerdi. Oralardakiler belediye hizmeti verselerdi, kayyum atanması gibi bir süreç tabii ki olmazdı. Vatandaşımız belediyeden kendisine hizmet bekler. Bu hizmet yapılmıyorsa, vatandaş belediyeye değil, hükümete küfreder.

“Kılıçdaroğlu’nun ‘besmele’ hassasiyeti sevinç verici”

(CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Sırbistan’dan gelecek etler besmeleyle kesilmiyor’ açıklaması) Sayın Kılıçdaroğlu besmele konusunda öyle bir hassasiyet göstermişse, bu sevinç verici. Fakat şunu bilmesi lazım. AK Parti hükümeti bu tür alımlarda bunu en ince teferruatına kadar inceler, alımlarını da ona göre yapar. Bir kısmı canlı bir kısmı karkas bir kısmı da löp et. 5 bin ton üzerinden konuştuk, 1500 tonunun da Sırbistan’ın Sancak bölgesine verilmesini teklif ettik. Oradan da alalım ki ekonomik olarak Sancak’ta bir hareketlilik olsun diye düşündük. Kılıçdaroğlu, Sancak’ta kimlerin yaşadığından haberdardır inşallah.

“Benim bayan bakanıma adice yakıştırma”

(Aile ve Sosyal Politakalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşi İlyas Kaya’nın telefonunda FETÖ’nün haberleşme programı ByLock çıktığına ilişkin haber) Çok terbiyesizce, ahlaksızca, adice bir iftira. Bayan bakanımız, zaten hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla açıklamasını yaptı. Böyle bir şey sözkonusu değil. Terbiyeden yoksun olan, söyleyeni yazanı, sufle edeni her kimse, bunun hukuki bedelini ödemek durumundadır. Benim bayan bakanıma ahlaksızca, adice yakıştırma yapamazsınız. Biri TV’den sufle ediyor, diğeri yazılı haber haline getiriyor. Ben bakanımıza söyledim, bizzat takip edeceğim dedim. Kendisine de konunun takipçisi olmasını söyledim.

“IKBY ile sınır her an kapanabilir”

Dışişleri Bakanımızla (Mevlüt Çavuşoğlu) üç dört arkadaşımızın Bağdat ziyareti sözkonusu olabilir. Benden de bir davet bekliyor Bağdat, kendisine (Irak Başbakanı Haydar el İbadi’ye) bir davet yapmak; Suudi Arabistan ziyaretinden önce veya sonra Türkiye’ye davet etmek suretiyle, tüm bu konuları birlikte değerlendirebiliriz. Biliyorsunuz, Kuzey Irak’ta bölgesel yönetime hava sahamızı tamamen kapattık. Karada ne yapılacağına dair görüşmeler de devam ediyor. Merkezi yönetime sınırları teslim ederlerse Kuzey Irak yönetimindeki halkın ihtiyaçlarının Bağdat’tan karşılanması şartını getireceğiz. Biz sınır kapılarını daha kapamadık, ama her an bu da olabilir. Haşdi Şabi’nin Sincar’ı ele geçirdiği, Mahmur’u ele geçirdiği yönünde haberler var. Bunlar kesinse muhataplarımızla ayrı bir çalışmayı yapmak durumunda kalabiliriz.