Erdoğan duymasın: Diploması olmayan bir adamın etrafında profesör olmuş adamlar fırıl fırıl dönüyor

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin eski ortağı Fethullah Gülen'e yüklendi.

Erdoğan duymasın: Diploması olmayan bir adamın etrafında profesör olmuş adamlar fırıl fırıl dönüyor

Başbakan Binali Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışı töreninde konuşurken partisinin eski ortağı Fethullah Gülen’e yüklendi.

Troia Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törende kendisine de bir de ‘fahri doktora’ unvanı verilen Yıldırım, konuşmasında Gülen’in tahsilinin olmamasına rağmen etrafında profesörlerin ‘fırıl fırıl’ döndüğünü söyledi. Yıldırım’ın sözleri, akıllara üniversite diploması halen tartışmalı olan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı getirdi

Konuşmasında, bundan daha 4 yıl önce bizzat kendisinin Gülen’e boy boy dizdiği övgü dolu sözleri unutan Yıldırım, cemaatçiler için “Tabağında bıraktığı yemek için birbirlerine giriyorlar.” deyip, “Böyle bir şey olur mu?” diye tepki gösterdi.

Yıldırım’ın sözleri şöyle:

Bir bakıyorsunuz hiçbir birikimi olmayan, diploması olmayan bir adamın etrafında üniversite okumuş adamlar, profesör olmuş adamlar fırıl fırıl dönüyor. Yarım bıraktığı ekmeği kapıp yemek için birbiriyle kavga ediyorlar. Tabağında bıraktığı yemek için birbirlerine giriyorlar. Akla ziyan bir iştir. Böyle bir şey olur mu? Allah akıl fikir vermiş. Allah bize engin bir muhakeme kabiliyeti vermiş. Tabii inancımız var. İnanacağız ama inancımızın istismar edilmesine, kullanılmasına, belirli kötü niyetli örgütlere değerlerimizi satmayacağız. Kafalarımızı kiraya vermeyeceğiz. Bizim sahip olduğumuz değerler bize yeter.”

Gülen’i nasıl övmüştü?

Binali Yıldırım, Gülen cemaati tarafından devletin de katkılarıyla düzenlenen 11. Türkçe Olimpiyatları Kültür Şöleni’nde şöyle konuşmuştu:

“İzmir hoşgörünün, turizmin, denizciliğin, Victor Hugo’nun hatıralarına konu olmuş kraliçeye benzetilen şehir. Bu şehre güzellik kattınız. Geçen yıl 17 ülkeden 62 öğrenci ile başlayan 140 ülke 2 bin öğrencinin katılımı ile büyümeye dev gibi bir organizasyon olmaya dönüşen Türkçe olimpiyatları öncesi kültür şöleni için İzmir’i seçtikleri için teşekkür ediyoruz. Bu etkinlikler, ruhlarımızı sarıp sarmalayan kalplerimizi yumuşatan bize hoşgörüyü kardeşliği cihan mertliği hatırlatan bir iklim oluşturuyor. Farklı kültürlerden ülkemize gelen ve yurdumuzun her köşesinde bir meltem rüzgarı estiren bu kardeşlerimizi geçen bir yıl içinde çok özledik. Türkçe sevginin dilidir, ‘gelin tanış olalım’ diyen Yunus’un dilidir. ‘Gel ne olursa ol yine gel’ diyen Mevlana’nın dilidir. İnsanlığa barışı çağıran dildir. ‘Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar kadar olsun. İnançla geril, insana sevgi duy. Kalmasın el açmadığın mahsun gönül. Dünyada her kim sevgiye muhtaç. O’nun hayatını anlat bilsinki ilaç. Aç herkese aç sineni aç, onun gibi ilaç’ diyen Fethullah Gülen hocaefendinin dilidir.’