Erdoğan AKP Türkiyesi'nden yakındı: Kapitalizmin sınır, ilke ve değer tanımadan yaygınlaştığı bir düzende...

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Semih Kaplanoğlu'nun "Buğday" filminin Saray'da gerçekleşen galasında, birbirinden 'inanılmaz' sözler sarfetti.

Erdoğan AKP Türkiyesi'nden yakındı: Kapitalizmin sınır, ilke ve değer tanımadan yaygınlaştığı bir düzende...

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yandaş yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun “Buğday” filminin Saray’da gerçekleşen galasında, kendi partisinin iktidarı döneminde altın çağını yaşayan ‘sınır tanımayan kapitalizm’den, ‘tüketim hırsı’ndan ve ‘doğanın tahribatı’ndan yakındı.

Erdoğan, filmin galasının ardından yaptığı konuşmasına, Türkiye’nin “medarı iftiharlarından” olarak nitelendirdiği yandaş yönetmen ve senarist Semih Kaplanoğlu’nu yeni filmi dolayısıyla tebrik ederek başladı.

Meltem Cumbul’u hedef aldı

Semih Kaplanoğlu’nu öve öve bitiremeyen Erdoğan, Uluslararası Adana Film Festivali’nin ödül töreninde Kaplanoğlu’nun elini sıkmayan Meltem Cumbul’u da isim vermeden hedef alarak, “Elbette zaman zaman haddini bilmeyen, kaliteyi hazmedemeyen, nezaket fukarası şahıslar da çıkabiliyor. Bunlara verilecek en güzel cevap sevgiyi korumak, işini en güzel, en kaliteli şekilde yapmaya devam etmektir.” diye konuştu.

‘Merhametli kapitalizm’ dedi

Erdoğan konuşmasının devamındaysa sırasıyla, ‘tüketim kültürü karşıtı’, ‘sınır tanımayan kapitalizmden rahatsız’ ve ‘çevrecilerin daniskası’ postlarını giyip çıkardı.

“Tüketim hırsının körüklendiği, hedonizmin teşvik edildiği bir sürecin bizi götüreceği yer hiç de parlak bir yer olmayacaktır” ‘tespiti’ni yapan AKP lideri, 15 yıllık iktidarı süresince uyguladığı ‘sınır tanımayan’ piyasacı politikalarla Türkiye’yi patronların çiftliğine çeviren partisi değilmiş gibi, “Aynı şekilde kapitalizmin sınır, ilke ve değer tanımadan yaygınlaştığı bir düzende insanla beraber doğanın da tahribata uğraması mukadderdir. Bunun için biz her fırsatta ‘merhametli büyüme’ diyoruz. Bunun için her platformda adaleti, dayanışmayı, kardeşliği savunuyoruz. Sadece teknolojik ve ekonomik büyümenin bir ülkenin geleceği için yeterli olmadığını, beşeri kalkınmanın da elzem olduğunu ifade ediyoruz. ” ifadelerini kullanmaktan çekinmedi.

Çevreye zarar veren her teknolojinin, hayatı kolaylaştırıcı olursa olsun aslında namlusu insana dönmüş bir silah olduğunu söyleyen Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz ekosistemi tahrip eden her adımın sonu felakettir. Bu noktada acilen bir özeleştiriye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.