Eğitim-İş: Çocuklarımızın geleceğinin heba edilmesine izin vermeyeceğiz

Mİlli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından dün açıklanan ve TEOG'un yerine gelecek olan yeni sistem hakkında Eğitim İş Sendikası yürütmenin durdurulması talebiyle mahkemeye başvuruyor.

Eğitim-İş: Çocuklarımızın geleceğinin heba edilmesine izin vermeyeceğiz

Gürkan Karakullukçu/Gazete Manifesto Haber Merkezi

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş sınavı (TEOG) yerine gelecek yeni sistemi açıklarken konuyla ilgili  ilk tepki  Eğitim İş Sendikası’ndan geldi. “Eğitimde fırsat eşitliği engelleniyor” diyen sendika yürütmenin durdurulması için dava açmaya hazırlanırken, Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım konuyla ilgili Gazete Manifesto’ya özel açıklamalarda bulundu.  Yıldırım, adalet mekanizmasının hükumetten çekinerek çocuklarımızın geleceğini heba etmemesini umduğunu söyleyerek şunları kaydetti;

“Bakanın açıklamaları beklentilerimizi şaşırtmadı, bekliyorduk. Anayasa’da var olan her çocuğumuzun eşit ve parasız eğitim görme hakkı ile ilgili devletin buna hizmet etmesi gerektiği ilgili süreçleri sekteye uğratacak açıklamalar bakanın açıklamaları.

Bu nedenle davamızın temelllerinden biri bu olacak. Fırsat eşitliğini ve devletin her bir çocuğumuzun eğitim-öğretim  hakkını sonuna kadar sürdürebilmesiyle ilgili eşit koşullar fırsat tanır maddesini çiğnediğini düşünüyoruz.

Nedeni şu. Bakan diyor ki 600 tane nitelikli okul kavramını sokmaya çalışıyor. Bu ayrı dava konusu olacak . Bu kriterler nedir? Bu 600 okul hangi kriterlere göre seçildi?

Birincisi ortada kriter göremiyoruz. Üstelik buna yeni okulların eklenebileceği endişesini taşıyoruz ve bu okullar muhtemelen imam hatip okulları orjinli olacak. Çünkü kriter felan yok ortada.

Bir diğeri diğeri biliyorsunuz yanlış hatırlamıyorsam 957 tane ilçe var. Bu sayıya ilçe merkezleri dahil değil. Bu 600 okulun 400 tanesi ilçe merkezlerinde. Geriye 200 okul kalıyor. 957 ilçe var temin edilen okul sayısı 200. peki 700 tane ilçede çocukların hiç gidebileceği ‘nitelikli’ okul var mı?

Bu ilçelerde okul olmayınca öbür okullara nasıl gidecek? Zeki ve akıllı çocuklar özellikle de kız çocukları nasıl gidecek. Biz bu uygulamayla beraber özellikle de kız çocuklarını uzaktaki iyi okullara göndermek istemeyen velilerin elini güçlendireceğini düşünüyoruz.

Yine  bakanın açıklamış olduğu birşey var. Bakan diyor ki ‘biz çocuklarımızı istediği okula göndereceğiz, istemediği okula göndermeyeceğiz’. Bakanın konuyla ilgili ciddi bilgi eksikliği olduğu görünüyor.

Biz biliyoruz ki bakanlığın açıklamalarına göre imam hatip liselerinin sayısı fen liselerinin sayısının 4 katı. Şimdi diyecek ki bunlar 5 okul var bölgenizde 3 imam hatip lisesi, 1 anadolu lisesi, 1 meslek lisesi. Şimdi çocuk 1. sıraya Anadolu Lisesi yazdı. Kontenjan sayısı belli, çıkmadı. İkinci, üçüncü, dördüncü olmadı beşinci tercih meslek lisesine verdik. Şimdi bu mudur öğrenciyi istedikleri okulda okutma. Bunun da biz eşit ve adil olmadığını kanaatindeyiz.

Biz mahkemede bu boyutuyla  facialar yaşanmadan haziranı beklemeden yapacağız. Çünkü haziranda o kadar çok çocuk mağdur olmasından korkuyoruz. Derdimiz bu çocukları kaybetmemek. MEB AKP döneminde 15 yılda 5 bakan değiştirdi. Her bakan eskisi iyi değildir diyerek yeni sistem getirdi. Peki bu yanlış sistemler içerisinde çocuklarımızın yanlış yönlendirilmeleri ne olacak?  AKP’nin getirmiş olduğu sistem hiçbir bilimsel altyapıya dayanmayan, hiçbir çalışmaya dayanmayan, hiçbir uzman görüşü alınmayan, kamuoyuyla paylaşılmadan, oldu bittiye getirilmesine çocuklarımızın heba edilmesine izin vermeyeceğiz

Bununla ilgili Eğitim-İş olarak elimizden geleni yapacağız. Umarız adalet mekanizması hükumetin çekincesinde çocuklarımızın geleceğinin heba edilmesi noktasına doğru yanlış karar vermez.”