İstanbul Pendik’te geçtiğimiz günlerde lise öğrencisi Helin Palandöken eski arkadaşı tarafından silahlı saldırıya uğradı ve yaşamını yitirdi.
Memlekette yaşanan her kadın cinayeti biz kadınların durumunu gözler önüne seriyor. Sermesine seriyor ama kadınların en temel yaşam hakkı bile güvence altına alınmıyor. Kadınların haklarını güvence altına alacak olan siyasi iktidar bugün kadın cinayetlerinin azmettiricisi konumda. Her gün iktidarın temsilcileri ve yandaşları gerici söylemleriyle kadınların yaşamlarını biçimlendirmeye ve müdahale etmeye çalışıyor.
Helin Palandöken‘in hayatını kaybetmesine neden olan saldırı medyada da yer edinirken, gerici ve yandaş basının da gündemi oldu. Gerici basının Helin’in ölümünü savunma şekli ise yaşanılan acının başka bir boyutunu ortaya koydu.
Yandaş Vatan gazetesi “Aşk Kurşunu” diye manşet atarken, Yeni Şafak gazetesi “neden sevgilisi vardı?” diye sorguya çekti. Gerici basın bir kez daha çirkinliğini ve küstahlığını gizleyemedi.
Yeni Şafak gazetesinin kadın yazarlarından Fatma Barbarosoğlu “Kafa karışıklığı, cahillik, art niyet… Üçü bir arada” başlıklı yazısında kadın düşmanı söylemlerinin hızını alamazken skandal ifadeler kullanmaktan da kendini alamadı.
“Eğer Helin’in, “eski erkek arkadaşı” ile ailesinin zoru ile evlendirilmesine kalkılsaydı, ona “çocuk gelin” denecekti. “Eski erkek arkadaşı” tarafından öldürüldü ve manşetler “kadın cinayeti” olarak atıldı. Burada bir tuhaflık yok mu?” diyerek yaşanılan olay ile gericilik arasında bağ kuranlara karşı çıkmıştı.
Burada bir tuhaflık yok. Tuhaflık sizin savunma mekanizmanızda var. Lakin Fatma Barbarosoğlu çocuk yaşta evliliği savunacak bir siyasi görüşte ve ona göre tuhaf olup kafa karıştıran ibareler, aslında bu bir kurcalama girişimi. Tıpkı Tayyip Erdoğan’ın da kadınlara söylemekten çok hoşlandığı ibareler gibi. (“Kadın mıdır kız mıdır?”, “kız mıdır kadın mıdır?”) Gericilerin bütün meselesi bu, yoksa memleket güllük gülistanlık…
“Erkek arkadaş olur mı olurmuş?”
“Çok değil sadece 20 yıl önce lise öğrencisinin “erkek arkadaşı mı olurmuş” diye tepki gösterilirdi. Şimdi hiç kimse ağzını açamıyor. Neden açamıyor? Gerici diye yargılanmaktan korktuğu kadar, kınayanın başına kınadığının gelmesinden duyulan korku da var diye uyarıyor, Fatma Barbarosoğlu.
Kendisine Türkiye’de “kocası” tarafından katledilen “çocuk gelinleri” de hatırlatmakta da fayda görüyoruz.
Fatma Barbarosoğlu gericidir!
Bir genç kızın başından geçen ve ölümü ile sonuçlanan bu olayda Fatma Barbarosoğlu tepkisini de ideolojik olarak göstermiştir. Helin’in hayatını kaybettiği olayda Helin’i suçlamış, aslında Türkiye’de de yaşanılan kadın cinayetlerinde de İslamcı siyaset çerçevesinden bakarak haliyle yaşam hakkını elinden alınmış tüm kadınları da haksız, suçlu ilan etmiştir.
Bu nedenle biz gericilere gerici deriz, Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu gericidir.
