Bahçeli: Zarrab denen şarlatanı bize iade edin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD'ye Rıza Sarraf'ı iade etmesi çağrısı yaptı.

Bahçeli: Zarrab denen şarlatanı bize iade edin

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında ABD’de devam eden Rıza Sarraf davasına ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, Dışişleri Bakanlığı’nın akıbetini öğrenmek için ABD’ye iki kez ‘nota’ verdiği Sarraf için, “şarlatan’ ifadesini kullanırken, “Bu kirli şahıs, Türkiye’ye iade edilmeli” talebinde bulundu.

Bahçeli’nin açıklamalarından bazıları şöyle:

Mısır’daki katliam

Son yılların en dehşet verici katliamı Mısır’da yaşanmıştır. Cuma namazı esnasında hunhar bir terör saldırısı düzenlenmiştir. Camiye saldırı İslam’a savaştır. Hangi vicdan sahibi bu saldırıyı onaylayabilir. IŞİD’li canilerin sakal bırakması boşunadır. Bu alçak teröristlerin İslam’a en ufak bağı yoktur. Türkiye dost ve kardeş Mısır halkını acılarını paylaşmak amacıyla dün tüm yurtta ve dış temsilciliklerde bir günlük yas ilan etmiştir. Bu siyasi tasarruf yerindedir.

“Her IŞİD’li aynı zamanda FETÖ’cüdür”

FETÖ, IŞİD’in kılık kıyafet değiştirmiş halidir. İki terör örgütü arasında azımsanmayacak benzerlikler vardır. IŞİD’i kurup kudurtan çevrelerle, FETÖ’yü besleyip büyüten çevreler bir ve aynıdır. Her IŞİD’li aynı zamanda FETÖ’cü, her FETÖ’cü aynı zamanda IŞİD’li, PKK’lıdır. Bunların hepsi terörizmin yeni nesil küresel cinayet yapılanması tarafından tasarlanmış yeni sürüm taşeronlardır. Bugünkü şartlarda IŞİD’in neden olduğu yıkımı konuşan, çare arayan kaç ülke vardır? Nedir onları korkutan, nedir onları acziyete iten sebepler? Nereye kadar bitaraf kalacaklar. IŞİD’li teröristler ABD’nin himaye ve gözetimi altında Rakka’dan güvenle çıkabiliyorlar. Tam bir kepazelik karşımızdadır. Teröristlerin bir bölümünün Suriye’nin farklı noktalarına dağıldığı, bir bölümünün de Türkiye’ye geldiği iddia edilmektedir. Küresel güçler bir yandan PYD, YPG’yi silahlandırırken bir yandan IŞİD ve FETÖ’yü üzerimize kışkırtmaktadır. Sorunların çözülmesi için alınmış mesafeler nerelerdedir.

Soçi Zirvesi: Memnuniyet verici

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, ve ülkemizi temsilen sayın Erdoğan, Soçi’de bir araya gelmişlerdir. Suriye’de barışın tesis edilmesi maksadıyla kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Bu durum bölgesel huzurun temin faaliyeti adına ümit ve memnuniyet vericidir. Türkiye, İran ve Rusya’nın, IŞİD, Nusra Cephesi ve diğer tüm terör örgütlerinin tam anlamıyla yenilgiye uğratılması için önemli bir adımdır. 3 ülke Suriye’de yerleşik ve köklü ihtilaflara çözüm konusunda mutabık kalmıştır. Bu anlamlı bir gelişmedir. 3 ülke yakın bir zamanda yine Soçi’de, muhalefet unsurlarını Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne yapıcı şekilde katılmaya çağırmıştır. PYD’nin kongreye katılıp katılmayacağı belirsizliğini muhafaza etmektedir. Bu anlaşmazlık nedeniyle kongrenin şubat ayına ertelendiği belirtilmiştir. PYD demek PKK demektir. PKK demek düşman demek, terör demek, hainliği tescil edilmiş şerefsizlik demektir. Türkiye Soçi ruhuna saygılıdır. Sonu sadece Suriye’yi bağlamayacak, Türkiye ve bölge ülkelerini de birinci derecede etkileyecektir. Rusya’nın PYD’ye mesafe koyması isteğimiz ve arzumdur.

Erdoğan-Trump görüşmesi

Cuma günü ABD Başkanı Trump, sayın Erdoğan’ı telefonla aramıştır. Açılan yaranın deşilmesi kimseye bir fayda sağlamayacaktır. Sayın Erdoğan, telefon görüşmesinin verimli geçtiğini açıklamıştır. Dışişleri Bakanı da artık silah verilmeyeceğini duyurmuştur. Bunun ne kadar gerçekçi olduğunu zaman gösterecektir. PKK’nın Fırat’ın doğusuna çekileceğini söylemiş fos çıkmıştır. Verilen silahların seri numaralarının Türkiye’ye verileceğini söylemiş bu da asılsız çıkmıştır.

“NATO ülkeleri PYD üzerinden cephe açtı”

ABD’nin desteği olmadan PKK, PYD, YPG terör örgütlerinin sınırlarımızın hemen dibinde tutunmaları imkansızdır. 20’ye yakın ülkenin YPG’ye silah verdiği gizlenemeyecek boyuttadır. Çoğuı NATO üyesi olan ülkeler Türkiye’ye PKK ve PYD üzerinden cephe açmışlardır. NATO’nun Norveç ve Kanada komposu rasgele uygulamaya koyulmamıştır. Terör örgütleri Türkiye’ye karşı koz olarak kullanılmaktadır.

Rıza Sarraf davası

Şu sıralarda ABD’de süren bir yargı süreci vardır. Aynı zamanda Türk vatandaşı olan İran kökenli karanlık bir şahıs üzerinden adeta Türkiye yargılanmak, sanık sandalyesine oturtulmak istenmektedir. ABD’deki dava siyasallaşmıştır. Sanığı, tanığı, itirafçısı, yargıcı ile Türkiye’yi hedef alan bir komplo senaryosu sahneye konulmuştur. Zarrab denilen şarlatan bir suç işlediyse yargılansın ve hakettiği cezaya çarptırılsın. Bu kirli şahıs, bu suçlar için Türkiye’ye iade edilmeli, ABD bu konuda elindeki bilgi ve belgeleri Türkiye’ye vermelidir. Yargılanmalı, cezasını çektikten sonra da Türk vatandaşlığından çıkarılmalıdır.