Anayasa Mahkemesi açıkladı: Metiner’e söylenen “dönek misin, inek misin?” sözleri hakaret değil

Anayasa Mahkemesi, 2011 yılında AKP’li milletvekili Mehmet Metiner’e yönelik olarak ifade edilen “dönek misin, inek misin?” sözlerinin hakaret olmadığına kanaat getirdi.

Anayasa Mahkemesi açıkladı: Metiner’e söylenen “dönek misin, inek misin?” sözleri hakaret değil

Anayasa Mahkemesi, 2011 yılında AKP’li milletvekili Mehmet Metiner’e yönelik olarak ifade edilen “dönek misin, inek misin?” sözlerinin hakaret olmadığına kanaat getirdi.

Hürriyet’ten Oya Armutçu’nun haberine göre, gazeteci Hacı Boğatekin’in 2011 yılında AKP’li milletvekili Mehmet Metiner’e yönelik olarak yazdığı “Oğul M. M. Sen nesin?” başlıklı yazısısı sonrasında Metiner kendisine hakaret davası açmış ve 3 bin 500 liralık tazminata mahkum edilmişti. Karar sonrasında Hacı Boğatekin, AYM’ye bireysel başvuru yapmıştı. Anayasa Mahkemesinde yeniden görülen dava sonucunda “Dönek misin, inek misin” hakaret olmadığına karar verildi.

“Eleştiri sınırı geniştir”

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararda şu görüşlere yer verildi:

“Başvuru konusu köşe yazısında başvurucunun müştekinin itibarına yönelik eleştiri içeren birtakım ifadeler kullandığı görülmekle birlikte kişisel şeref ve itibara saldırı niteliği taşıyabilecek ifadenin ‘dönek’ kelimesi olduğu düşünülmektedir. Ağır bir söylem olduğu, incitici, şoke edici ya da rahatsız edici bir yanının bulunduğu kabul edilmelidir. Bununla birlikte bu ifadenin yazının tamamının ışığı altında ve özellikle hedef aldığı kişi ile başvurucunun konumu ve söylenme şekli bağlamında incelenmesi gerekmektedir.”

“Halka mal olmuş bir kişi olan müşteki için kabul edilebilir eleştiri sınırları, sıradan bir kimse ile karşılaştırıldığında daha geniştir. Rahatsız edici de olsa siyasilere ve tanınmış kişilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılması ‘caydırıcı etki’ doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulmasına yol açabilir. Mahkemelerin gerekçeleri, başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine yapılan müdahale için yeterli ve ilişkili sayılamaz. Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”