2 milyon çocuk işçi ile birlikte 23 Nisan kutlu olsun...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanıyor.

2 milyon çocuk işçi ile birlikte 23 Nisan kutlu olsun...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bugün kutlanıyor. Referandum sonrasında siyasi gündemin tansiyonunun düşmediği ülkemizde “ulusal egemenlikten” tek adam yönetimine geçiş tartışmaları merkezde duruyor.

Bununla birlikte 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet ile birlikte ve 23 Nisan 1920 tarihinde ilk defa toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne atıfla ilan edilen 23 Nisan Çocuk Bayramı dünya üzerindeki tek çocuk bayramı olma vasfını koruyor.

Ancak ülkemizdeki sömürü düzeni, çocukları yılda bir gün yönetici koltuklarına oturtup onlarla fotoğraflar çektirip sonrasında yine sömürmeye devam ediyor.

Gerici AKP iktidarında sayıları ve oranları acımasızca artan iki olgudan bahsedilmesi gerekiyor: Birincisi, çocuk istismarı, taciz ve tecavüzler. İkincisi ise çocuk işçiliği ve emeğinin sömürüsü.

Bahsettiğimiz üzere, “ulusal egemenliğin” tasfiye edilerek tek adam rejiminin kurulduğu içinden geçtiğimiz günlerde, şekillenen gerici sistemden çocukların kurtuluşu için beklentiye sahip olmanın bir karşılığı bulunmuyor.

Bu noktada geçtiğimiz gün DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası tarafından hazırlanan bir raporu okurlarımızla paylaşmak istiyoruz.

Genel-İş tarafından “İlk kez 23 Nisan 1920’de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin işlevsizleştirilmesinden duyduğumuz kaygılarımızla; bu raporu geleceğimiz olan tüm çocuklara armağan ediyoruz.” notuyla paylaşılan rapordan satır başları şu şekilde:

Çocuk İşçi Sayısı Artıyor… 

Ülkemizde çocuk işçilerin sayısına ilişkin güncel veriler sadece 15-17 yaş grubunda olan çocuk işçiler için mevcuttur. 15 yaş altı ve tarımsal alanlarda mevsimlik olarak çalışan çocuklara ilişkin veriler bulunmamaktadır. Ayrıca mesleki eğitim alan özellikle turizm sektöründe uzun saatler çalıştırılan stajyerler, yani “çocuk işçiler” ve çocuk işçiliği sayılabilecek uygulamalar ile çıraklık eğitimi alanlar resmi olarak çocuk işçi sayılmamaktadırlar. Buna karşın 2012 yılından itibaren çocuk işçi sayısı ülkemizde artmıştır. 2012 yılında 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı, 2016 yılına gelindiğinde 709 bin olmuştur.

Çıraklık, Çocuk İşçiliğine Dönüşüyor…

2015 yılında 17 yaşına kadar çalıştırılan çırak sayısı ise 401 bin 464 olarak açıklanmıştır.[1] SGK’nın yayınlamış olduğu verilerde ise çırak işçi sayısı oldukça yüksektir. Aralık 2016 verilerine göre çırak işçi sayısı 1 milyon 170 bin’dir. Bu verilere dayanarak çırak ya da çocuk işçi ayrımı yapmadan genel olarak ülkemizde çalışan çocuk sayısının yaklaşık 2 milyona yaklaştığını söyleyebiliriz. Bu durum çocuk emeği sömürüsünün geldiği noktayı açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

15-17 Yaş Arası Çalışan Çocukların Yüzde 80’e Yakını Kayıt Dışı…

Çocuk işgücü kır ve kent ayrımında farklı biçimlerde istihdam edilse de çocuklar kentlerde de kırlarda da kayıt dışı çalıştırılmaktadır. 2016 TÜİK verilerine göre çocuk işçilerin % 78’i kayıt dışı çalışmaktadır. 2016 yılında 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bindir. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılırken, 150 bini sigortalıdır. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışıdır.

Türkiye, Avrupa Ülkeleri İçerisinde Çocuk Yoksulluğunda En Kötü Ülke

Ülkemizde çocuk işçiliğinin artışında, çocuk yoksulluk oranının yüksek olmasının önemli bir etkisi vardır. Türkiye, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında çocuk yoksulluk oranı en fazla olan ülkedir. Türkiye’de çocukların yoksulluk oranı yüzde 25,3 iken, AB’ye üye ülkelerle karşılaştırıldığında yoksulluk oranı en fazla olan ülke konumundadır.

Çocuklar Çalışırken Ölüyor: 2016 Yılında 56 Çocuk İşçi Hayatını Kaybetti

İş cinayetine maruz kalan çocuk sayısına ilişkin İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi tarafından veriler tutulmaktadır. Bu rapora göre de iş kazası sonucu hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı artmaktadır. 2012 yılında 32 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmişken, 2016 yılına gelindiğinde 56 çocuk iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetmiştir.

[1] Soru önergesine verilen cevap.

Raporun tümünü buradan okuyabilirsiniz: Türkiye’de çocuk işçi olmak