Yurt yöneticisi: “Biz Süleymancıyız. Yurttaki kızların yanması Allah’ın takdiri. Onlar şehit oldu”

Adana Aladağ'ın Akören köyündeki Süleymancıların yurt yöneticisinden kan donduran sözler: Kızların yanması Allah'ın takdiri.

Yurt yöneticisi: “Biz Süleymancıyız. Yurttaki kızların yanması Allah’ın takdiri. Onlar şehit oldu”

Adana’nın Aladağ ilçesindeki Süleymancıların yurdunda çıkan yangında 11’i öğrenci, biri personel olma üzere 12 kişinin yanarak can vermesinden sonra durumun vehameti ve insanlık dışı yönleri her geçen gün bir kere daha açığa çıkıyor.

Yangından sonra yayınlanan bilirkişi raporlarında yurdun yangın merdiveni ve elektrik tesisatı ile ilgili birçok açığın olduğu ortaya çıkarken, özel bir yurdun lise altı öğrenciler için hizmet vermesinin de yasa dışılığı gündeme gelmişti.

Tüm bunlar üzerine yangında hayatını kaybeden çocuklardan birinin babasının canlı yayında söyledikleri durumun vehametini iyice açığa çıkartmıştı. Babanın ifadelerine göre, daha önce başka bir yurtta kalan çocuklar, yurtları yıkıldığı için Süleymancılar’ın yurduna nakledilmişlerdi.

Süleymancılar cemaatinin, Akören köyünde kız ve erkek olmak üzere iki, Kökez ve Kıcak orman köylerinde de birer yatılı erkek yurdu var. Hürriyet’ten gazetesinden Gülden Aydın yurdun bulunduğu yere giderek, izlenimlerini haberleştirdi. Bu haberde yurt müdürünün kan donduran ifadeleri de yer alıyor. Habere göre, Akören’deki kız yurdunda merdiven bulunmazken, erkek yurdunun yangın çıkış kapısına ise duvar örülmüş. Tüm bunlarla yurdun yöneticilerinden birinin gerici ve kan donduran ifadelerine de haberde yer verilmiş. Yurt yöneticisi “Biz Süleymancıyız. Yurtaki kızlarımızın yanması Allah’ın takdiri. Onlar şehit oldu.” demiş.

Bölgedeki yurtları gezen muhabirin izlenimleri şu şekilde:

“Akören kız öğrenci yurdunda tabela da hayat belirtisi de görünmüyor. Kapı zilini defalarca çalıyorum, açılmıyor. İçeride üst üste yığılmış döşekler göze çarpıyor. Yerler sentetik halıyla kaplı. İki katlı binanın yangın merdiveni yok. Zemin kattaki pencereler demir parmaklıklı. Yurda komşu evlerde oturanlar, ‘Aladağ’daki yurtta yangının çıktığı 29 Kasım gecesi buradaki Süleymancı yurdun iki hoca kadını apar topar gitti’ diyor. Komşular, yurdun üç yıl önce açıldığını, çevre köylerden gelen orta öğretimdeki kız çocuklarının kaldığını anlatıyor. Öğrenci sayısı 20’yi geçmeyince yurdu son bir yıldır 4-6 yaş grubundaki kız çocukları için anaokulu ve dini eğitim merkezine dönüştürmüşler. Abdülkadir Şahin, Akören Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği Erkek Öğrenci Yurdu müdürü olduğunu, bu yurdu 9 öğrencisi bulunduğu için kapattıklarını anlatıyor: ‘Evet, burası Süleymancı yurdu. Yangın merdiveninin olmaması hata. Ama erkek yurdunda var’ diye konuşuyor.”

Yerler sentetik halıyla kaplı

“Akören köyünün dışındaki üç katlı erkek yurdunda 20 civarında yatılı öğrenci kalıyor. İçerideki görevliler kapıyı açmıyor. Zemin, boydan boya kırmızı sentetik halıyla kaplı. Yurt Müdürü Şahin’in ‘Var’ dediği yangın merdiveni ise adet yerini bulsun diye eklenmiş. Çünkü acil bir durumda üçüncü kattaki öğrencilerin yangın merdivenine erişmesi imkânsız. Çıkış kapısı iptal edilmiş, duvar örülerek kapatılmış. İkinci kattan çıkan öğrencilerin, bina ana girişinin üstündeki çıkıntıya yürüyüp kenardaki merdivenden aşağı inmesi gerekiyor. Basamak aralıkları düzensiz, aşağıya doğru eğimli. Üstelik her an kopacakmış gibi sallanıyorlar.”

“Ahşap malzemeleri kaldırıyoruz”

“Kökez köyündeki Özel Posiçi Erkek Öğrenci Yurdu Müdürü Mustafa Göktaş, yangın merdiveninin standartlara uygun olduğunu söylüyor. ‘Bazı yurtların yangın merdiveni kapısını hırsız girmesin diye kilitliyor ya da kulpunu söküyorlar. Bizimki sadece içeriden kulplu. Dolayısıyla içeriden açılıyor. Kapımız da demir olduğu için ısıya dayanıklı. Geldiğimde yatakhane zemini pos çamı kerestesiyle kaplıydı. Altı ay önce ısıya dayanıklı laminat parke döşendi. Ahşap malzemeleri kaldırıyoruz. Son olayla ilgili değil.’ “

 

Yurt yöneticisi: Kızların yanması Allah takdiri

“Kıcak köyü yurdunun da kapısı açılmıyor. Bahçesine rastgele atılmış çok sayıda döşek var. Adının Hüseyin olduğunu söyleyen bir öğrenci, kapı önünde duran yangın söndürme tüplerini gösteriyor, ‘Dün getirdiler’ diyor. Binanın arka tarafındaki yangın merdivenine kapı değil, çam çerçeveli pencereden ulaşılıyor. Merdivene çıkıp içeriye baktığımda, pencerenin zeminden oldukça yüksek olduğunu görüyorum. Yangın sırasında ancak bir sandalye bulup üzerine çıkılmadıkça pencereden geçip merdivene ulaşmak mümkün değil. Tam çıkarken gelen dört kişiden ismini söylemeyen yönetici, yangın merdiveni ve Aladağ ilçesinde 12 kişinin yanarak can verdiği Süleymancılara ait yurttaki yangın bahsine sinirleniyor. ‘Biz Süleymancıyız. Yurtaki kızlarımızın yanması Allah’ın takdiri. Onlar şehit oldu’ diyor.”