Yalınayak bir güzellik: ‘Filistinli Kızın’ öyküsü…

Filistinli Rima, Sultanahmet'te dans edecek mi?

Yalınayak bir güzellik: ‘Filistinli Kızın’ öyküsü…

Geçtiğimiz günlerde babasının teşvikiyle Trieste sokaklarında dans eden ve bütün sosyal medya ağlarında konuşulan ‘’Filistinli Kız’’ öyküsünü anlattı.  Habertürk’ten Sami Akbıyık’a konuşan kadının adının ise Rima Baransi olduğu öğrenildi.

2013 yılında liseden mezun olduğunu ve İsrail’de Kudüs Akademisi’nde dans eğitimi aldığını belirten Baransi, “Çok şanslıyım, katı kuralları olmayan bir aileye sahibim. Ailem bana özgürlüğü öğretti. Her gün İsrail tarafına pasaportumla geçip profesyonel dans eğitimi alıyordum. Bir yılın ardından Filistin’e dönüp dansçı olarak çalışmaya başladım” dedi.

Avrupa’daki üniversitelere başvurduğunu ve Almanya’daki Danceworks Berlin’den kabul edildiğini dile getiren Baransi, profesyonel dans eğitiminin ilk yılını tamamladığını ve 2 yılının kaldığını anlattı. “Kendi ülkende mülteci olmak başka ülkede mülteci olmaktan daha ağır” diyen Baransi, “Kendimi bildiğimden beri ülkemde mülteci olarak yaşıyorum. Evimiz 7 yıl önce İsrail’in işgal ettiği bölgede kaldı. Evinize pasaportla gitmekten daha ağır ne olabilir? Dans ederek özgürlüğü öğrendim” diye konuştu.

Filistin’de yaşayan babasının sigortacı, annesinin psikolog olduğunu, 2 kardeşinin de ortaokulda okuduğunu kaydeden Baransi, şubat ayında gezmeye geldiği İstanbul’da dans ettiğini söyledi. Baransi, “İstanbul harika bir şehirdi. Her şeyine âşık olduğum bir şehir. İstanbul’da da dans ettim ancak o zaman kimse beni bu kadar önemsemedi. Bir dahaki gelişimde Sultanahmet Meydanı’nda dans etmek istiyorum” ifadesini kullandı.

Rima gibi kadınların dünyayı güzelleştirdiği aşikar. Attıkları her adımın bir umut tohumu ektiğini gülümseyerek ve inanarak izliyoruz. Biz o adımlarda estetiği ve güzelliği görürken “Yeni Türkiye”nin gençliği ise Rima’nın açılan eteğini ve görülen iç çamaşırını konuştular. Videonun paylaşıldığı platformlarda devşirilen Ramazan duyarı altında gizlenemeyen sapkınlıklarını açığa vurdular. Bu olayı takip eden günlerde sırasıyla Firuzağa ve Baltalimanı’nda alkol tüketen gençlere saldıran kitlenin bu zihniyetin takipçileri olduğunu anlamak çok da zor olmasa gerek. Bu aşağılık saldırılarla kendilerine kurtarılmış bölgeler yaratmaya çalışan bu kişilerin bu çabaları elbette ilerici bir hat örülerek boşa çıkarılacaktır. Bunun ötesinde ise Rima’nın dans etmeyi planladığı Sultanahmet’in bu kitle için bir kale gibi görüldüğünü unutmayalım. Sarai Sierra ve Pippa Bacca’nın bu zihniyet tarafından katledildiğini Rima’ya hatırlatmak isteriz.

O yüzden sevgili Rima, bu ülkenin sokakları şu anda senin dans edebileceğin güvenlikte değil. Bir gün bütün bu karanlık yırtıldığında dünyanın bütün kadınlarını yurdun bütün meydanlarında dans etmeye davet ediyoruz. Öncesinde ise bizim verilecek bir aydınlık mücadelemiz var…