Yalakalığın sonu yok: Mahçupyan'dan tecavüz yasasına destek, çocuk gelinlere onay ve şeriat talebi...

Etyen Mahçupyan AKP iktidarına yalakalıkta son noktaya ulaştı.

Yalakalığın sonu yok: Mahçupyan'dan tecavüz yasasına destek, çocuk gelinlere onay ve şeriat talebi...

Etyen Mahçupyan bugün Karar Gazetesi’nde yazdığı yazı ile AKP iktidarının çıkarmak istediği tecavüzcüleri aklama yasasına desteğini ilan ederek, “hükümetin niyeti doğru” dedi.

Yasanın tartışılması gerektiğini söyleyerek “demokrat” tavrını ortaya koyan ve değiştirilerek tecavüz dışı evliliklere uyarlanması gerektiğini söyleyen Mahçupyan, bu sözleri ile ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan “çocuk gelinler” meselesindeki rengini de belli etti. Mahçupyan’ın, bazı yasal düzenlemeler ile 18 yaş altı evlilikler için kapının aralanması gerektiğini ifade ederken, şeriatçıların “adet gören kız çocukları artık kadın sayılır” söylemine dair herhangi bir şey dememesi dikkatleri çekti. Dolayısıyla Mahçupyan yaşı kaç olursa olsun 18 yaşından küçük kız çocuklarının rızası olabileceğine dair bir ön kabul ile hareket ediyor.

Bununla birlikte kendi cephesinden çok önemli gördüğü bu meseleye dair bir de imam nikahlarının resmileşmesi ve hukukileşmesi yönünde öneri yapan Mahçupyan böylece şeriatın ülkemizde yasal hale getirilmesi için de Türkiye gericiliğinin ve AKP’nin özlemlerine destek oldu.

Mahçupyan’ın yazısındaki ilgili bölümler şu şekilde:

“‘Suç’ ve ‘mağdur’ kavramları bir ikili oluştururlar. Eğer ortada mağdur yoksa ve kamu düzeni de zarar görmüyorsa buradan bir suç türetilemez. ‘Tecavüzcü ile evlenme’ ibaresi ise halen geçerli hukuk maddesine giren vakaların sadece bir bölümünü kapsıyor. Gerçekten de böyle çok olay var… Adam kadına tecavüz ediyor ve kadının ailesi utanç verici bu durumdan kurtulmanın yolu olarak kızlarını tecavüzcü ile evlendirmeye razı oluyor veya öyle karar veriyor. Dahası birçok vakada kadının evliliğe direnmesi halinde hayatı da tehlikeye giriyor ve bizzat kendi ailesi tarafından infaz edilebiliyor. Bu olaylarda kadının yaşının önemi yok… Kaç yaşında olursa olsun ortada mağduriyet ve suç var. Hiçbir yasanın bilerek veya bilmeyerek söz konusu suçluları kurtaracak bir kapı açmaması lazım.    

Ne var ki halen hükümetin getirdiği yasanın derdi bu değil. Memlekette bir de kendi istekleri ile birlikte olmuş, evlenmiş veya evlenmemiş genç insanlar bulunuyor. Birçoğunun yaşı da 18’in altında… Ortada kamu düzenini bozan bir durum olmadığı gibi, mağdur da yok. Bu birleşmelerden çocukları olan ve mutlu bir hayat süren sayısız çift var. Ancak bir gün birileri, çoğunlukla bir akraba, polise şikayette bulunuyor ve sonuç genelde erkeğin on yıla varan hapis cezası alması oluyor. Çünkü yasalar sırf kadın 18’in altında olduğu için bu ilişkiyi ‘tecavüz’ olarak niteliyor…”

“Mesele iyisi ve kötüsü ile sosyal olgulara salt hukukla çözüm bulunamayacağı gerçeğini idrak etmekte. Akla birkaç düzenleme geliyor. Biri imam nikahının hukukileşmesi yönünde adım atmak ve nikahı gerçekleştiren imamlara sorumluluk yüklemek. İkincisi birçok hukukçu tarafından önerilen ‘gençlik hukuku’. Üçüncüsü ise ailelere yönelik sosyal danışmanlık hizmetinin kurumsallaşması ve özellikle gençlerin bu hizmetten yararlanmasını garanti altına alacak bir yapının oluşması. Öyle ki gençler bu hizmeti kendi lehlerine görsünler ve oradan güç alsınlar… Çünkü bütün bu olaylarda asıl büyükler ve aileler suçlu…”