VİDEO | ABD seçimleri yaklaşırken çürümenin düzeyi de ortaya çıkıyor

ABD’deki 2016 başkanlık seçiminde Demokrat Parti’nin adayı olmak için yarışan aday adayları, canlı yayında karşı karşıya geldi. Yaşanan tartışmada Vermont Senatörü Bernie Sanders’ın, eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la yaşadığı diyalog, önemli ölçüde ABD’deki ekonomik ve politik sistemin ne derece çürümüş olduğunu ortaya koyuyor. Diyalog, sadece ABD’deki finans kuruluşlarının, ülke ekonomisinde yarattığı yıkımın ve tahribatın faturasını... View Article

VİDEO | ABD seçimleri yaklaşırken çürümenin düzeyi de ortaya çıkıyor

ABD’deki 2016 başkanlık seçiminde Demokrat Parti’nin adayı olmak için yarışan aday adayları, canlı yayında karşı karşıya geldi. Yaşanan tartışmada Vermont Senatörü Bernie Sanders’ın, eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la yaşadığı diyalog, önemli ölçüde ABD’deki ekonomik ve politik sistemin ne derece çürümüş olduğunu ortaya koyuyor.

Diyalog, sadece ABD’deki finans kuruluşlarının, ülke ekonomisinde yarattığı yıkımın ve tahribatın faturasını yine ülkenin işçi ve emekçilerine keserek ekonomiyi “düze çıkartma” çabasını değil, aynı zamanda kendilerini birer “kurtarıcı” olarak lanse eden burjuva siyasetçilerinin aslında bu finans kuruluşlarıyla kurdukları yakın ilişkileri de gözler önüne seriyor. ABD’li işçiler ve emekçilerden böylesine çürümüş bir ekonomik sistemde, onun yarattığı “politikacılara” seçimlerde oy vermesi bekleniyor.

Bernie Sanders “Bu sistemin ne kadar çürümüş olduğunu bir örnekle anlatayım. Goldman Sachs yakın zamanda 5 milyar dolar cezaya çarptırıldı. Goldman Sachs, bu ülkeye iki defa Hazine Bakanı verdi; birisi Cumhuriyetçilerden, diğeri de Demokratlardandı. Goldman Sachs’ın lideri, Kongre’ye gelerek Sosyal Güvenlik, Medicare ve Medicaid’leri (sağlık sigortası çeşitleri) kesmemiz gerektiğini söyleyen kişidir. Sekreter Clinton, siz Goldman Sachs’ten bir senede 600,000 doların üzerinde konferans ücreti aldınız – ve bunu yapan tek siz değilsiniz, o yüzden sadece sizi suçlamıyorum. Marijuana içen gençler hapis cezası alırken, kanunlara karşı geldiği için 5 milyar dolar ceza ödeyen büyük bir finans kuruluşunun tek bir yöneticisinin bile hakkında soruşturma açılmamış olmasını oldukça tuhaf buluyorum.” sözleri ABD’deki sistemi açıkça ortaya koyuyor.

Hillary Clinton’ın bu sözlere verdiği “Birlikte yüzleşmemiz gereken birçok sorun var. Ve son olarak söyleyebileceğim şey, en azından biz Wall Street’i kısıtlama hakkında ateşli bir tartışma yapıyoruz. Cumhuriyetçiler onlara daha fazla güç vermek istiyor ve Dodd-Frank’i (* ABD’deki finansal sistemi regüle eden kanun tasarısı) kaldırmak istiyor. İşte durdurmamız gereken şey budur.” cevabı ise çürümenin boyutlarını gözler önüne seriyor.

2016 ABD Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’den aday olmaya çalışan Bernie Sanders, seçim kampanyası boyunca aday olan diğer siyasetçilerin aksine “halkçı” bir kampanya yürütürken yer yer kapitalizmi sorguladığı görülüyor. Bununla paralel olarak, Sanders kendisini “demokratik sosyalist” olarak adlandırıyor; ancak unutmamak gerekir ki, her kapitalizmi sorgulama girişimi, “kapitalizmin aşılması gerektiği” şeklinde bir fikirsel sonuç doğurmuyor. Zira Sanders’in seçim programına bakıldığında kapitalizmi yıkmak yerine “sürdürülebilir bir kapitalizm” önerisini gündeme getirdiği görülüyor. Bu açıdan bakıldığında da, Sanders’in programı, sade bir sosyal demokrat programın ötesine geçemiyor.