TMMOB, Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’nden ayrıldı

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz'ın bugün yayınladığı bir açıklama ile Emek ve Demokrasi için Güç Birliği'nden ayrıldı.

TMMOB, Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’nden ayrıldı

4 Eylül’de İstanbul Bakırköy’de Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’nin “Faşizme, Darbelere ve Savaşa Karşı Barış Hemen Şimdi” başlığıyla düzenlediği Barış Mitingi’nin ardından TMMOB Güç Birliği’nden ayrılma kararı aldı.

TMMOB YK Başkanı Emin Koramaz imzasıyla TMMOB bileşenlerine gönderilen metinde “Bu koşullarda miting yapmanın çok büyük güvenlik riskleri taşıdığını, bu nedenle merkezi olarak yapılacak miting çağrılarını doğru bulmadığını, mitingler yerine farklı eylem biçimlerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etmiş, bu konuda sekretaryanın bir değerlendirme toplantısı yapmasını talep etmiştir. Ancak, söz konusu değerlendirme toplantısı gerçekleştirilemediği için önerimiz, Sekretaryasını oluşturduğumuz emek ve meslek örgütleriyle tartışılmadan Güç Birliği toplantısında gündeme getirilmiş, burada da TMMOB ikna edilmeden karar alınmıştır” denildi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde bir araya gelen örgütler, “Emek ve Demokrasi için Güç Birliği” oluşumunu 11 Ağustos’ta ilan etmişti. Güç Birliği’nde şu kurumlar yer alıyor:

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti (DP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Emekçi Partisi (SEP),Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Haziran Hareketi, Halkevleri, İnsan Hakları Derneği (İHD), Hacı Bektaş-ı Veli Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Bektaşi Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın bugün yaptığı açıklamanın tam metni de şu şekilde:

“EMEK VE DEMOKRASİ İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ ÜZERİNE TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE

Ülkemizin içinden geçtiği zor dönemde, emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesini geliştirmek, eylem birliği ve koordinasyonunu güçlendirmek önemli bir ihtiyaç. TMMOB, bu anlayışla KESK, DİSK ve TTB ile birlikte bir çağrı yaparak tüm demokrasi ve emek kesimlerinin Güç Birliği zeminin kurulmasında inisiyatif ve sorumluluk aldı. Güç Birliği, emek ve demokrasi güçlerinin eylem ve koordinasyon merkezi olarak, ortaklaşılan konularda birlikte hareket etmeyi temel alan bir anlayış ve hukuka dayanarak yola başladı. Ancak, 1 Eylül Mitinglerinin örgütlenme süreci bu ortak hukuku pek çok bakımdan zedeleyen ve sonuçta ortadan kaldıran bir anlayışla sürdürülmüştür.

Güç Birliği, 18 Ağustos tarihli toplantısında 1 Eylül’de Ankara, İstanbul ve İzmir’de Güç Birliği mitingleri yapma eğiliminde ortaklaşmış, TMMOB de bu karar doğrultusunda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye başlamıştır. Ancak, bu kararın ardından ülkede patlayan bombalar, Cerablus’a askeri operasyonlar gibi gelişmelerin ardından TMMOB, mitinglerin bir kez daha değerlendirilmesi gerekliliğini görmüş ve bu görüşlerini öncelikle “1 Eylül Ortak Çağrı Metni” taslağının Sekreteryanın görüşüne sunulması aşamasında Güç Birliği sekretaryasını oluşturduğumuz KESK, DİSK ve TTB’ye yazılı olarak iletmiştir. TMMOB taslak üzerine ilettiği görüşte, metin içeriğine ilişkin önerilerinin yanı sıra, bu koşullarda miting yapmanın çok büyük güvenlik riskleri taşıdığını, bu nedenle merkezi olarak yapılacak miting çağrılarını doğru bulmadığını, mitingler yerine farklı eylem biçimlerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etmiş, bu konuda sekretaryanın bir değerlendirme toplantısı yapmasını talep etmiştir. Ancak, söz konusu değerlendirme toplantısı gerçekleştirilemediği için önerimiz, Sekretaryasını oluşturduğumuz emek ve meslek örgütleriyle tartışılmadan Güç Birliği toplantısında gündeme getirilmiş, burada da TMMOB ikna edilmeden karar alınmıştır. Bu noktadaki bir diğer husus da TMMOB’nin de Sekretarya’da bulunması nedeniyle, yazma sorumluluğunu paylaştığı, 1 Eylül ortak çağrı metninin sekreteryada bulunan dört örgüt tarafından üzerinde görüş birliğine varılmadan yazan kurum tarafından doğrudan Güç Birliği’nin diğer üyelerine gönderilmesidir.

TMMOB ikinci aşamada da bu metin üzerine kimi önerilerde bulunmuş, ancak bu önerilerimiz de dikkate alınmamıştır. Üzerinde ortaklaşmaya varılmamış ve kararlaştırılmamış olan konular ile ilgili yerel düzeylerde merkezi karar varmışçasına, merkezi isim kullanılarak adımlar atılmıştır. Tüm bunların sonucunda TMMOB merkezi olarak 1 Eylül Miting çağrısında yer almamıştır.

TMMOB’nin, emek ve demokrasi güçlerinin eylem birliğini geliştirme anlayışıyla güç kattığı, inisiyatif ve sorumluluk aldığı Güç Birliğinin karar alma süreçlerindeki işleyen yöntem, TMMOB’yi dahi ikna edemeden adım atmaya çalışan bir noktaya gelmiştir. Güç Birliği, birleştirici bir zemin olmak yerine mevcut ortak muhalefet zeminlerinde dahi birlikte davranmayı zora sokacak gelişmelere kapı aralamıştır.

TMMOB, Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği zeminine zarar vermemek ve gidişatta ortaklaşan dost kurum ve kuruluşların rahat çalışabilmelerini sağlamak için bundan sonra Güç Birliğinde olmayacaktır. TMMOB, ülke ve halka karşı sorumluluklarının gereği olarak tüm emek ve demokrasi güçleriyle omuz omuza yürüyüşünü bundan önce olduğu gibi, aynı anlayışla sürdürecektir.

TMMOB, emek ve meslek örgütleriyle yıllara dayanan ortak mücadele hukukunu geliştirerek sürdürecektir.

Emin KORAMAZ / TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı”