Taşeronlar işçiler, #KadroHakkim demeye devam ediyor

Ahmet Davutoğlu’nun tüm taşeron işçilerin kadroya alınacağı açıklamasının ardından Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın “birçok şartla özel sözleşmeli personel statüsü verilecek” açıklamasına tepkiler sürerken Karayolları işçilerinin öncülüğünde taşeron işçiler sosyal medyada bir kampanya başlattı.

Taşeronlar işçiler, #KadroHakkim demeye devam ediyor

Ahmet Davutoğlu’nun tüm taşeron işçilerin kadroya alınacağı açıklamasının ardından Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın “birçok şartla özel sözleşmeli personel statüsü verilecek” açıklamasına tepkiler sürerken taşeron işçiler sosyal medyada bir kampanya başlattı.

Hükümetin önerdiği özel sözleşmeli personel statüsünün taşeron sisteminden farkı olmadığını belirten işçiler, ayrımsız, koşulsuz tüm işçilere kadrolu iş istediklerini belirterek 500 bin tweet hedefiyle her gece saat 21.00’de #KadroHakkim hashtagiyle tweet atma çağrısı yapıyor.

“Özel sözleşmeli personel değil, söz verildiği gibi kadro istiyoruz” diyen taşeron işçiler, tweetlerini her akşam ayrı bir kabine üyesini merkeze koyarak göndermeyi hedefliyorlar.

Türkiye’de bir milyonu kamu sektöründe olmak üzere, 2,5 milyondan fazla taşeron işçi ağırlıklı olarak 41 bin kişi ile temizlik ve 318 bin kişi ile inşaat sektörlerinde çalışıyor.

Bu sektörler dışında, montaj, tersane, maden, belediye, çağrı merkezi gibi iş kollarında, kadınlar ve erkekler, yetişkinler ve çocuklar, göçmenler ve göçmen olmayanlar, vasıflı, yarı vasıflı ve vasıfsız olmak üzere üretim, dağıtım, tüketim ve yeniden üretim alanlarındaki işçiler bulunuyor.

Karayolları taşeron işçileri

Karayolları Genel Müdürlüğü’nde çalışan taşeron işçilerin durumu örgütlü olmaları nedeniyle farklılık gösteriyor.

Yol İş Sendikasına üye olan Karayollarında çalışan taşeron işçiler hakkında işe girdikleri tarihten itibaren asıl işverenin Karayolları Genel Müdürlüğü olduğuna ilişkin karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından da onandı.

Karayollarında çalışan taşeron işçilerin aslında kamu işçisi olması gerektiği yönünde 2011’de alınmış olan yerel mahkeme kararı 2013 yılında da Yargıtay tarafından onandı.

Karayolları işçileri hakkında kesinleşen kadro kararının yanı sıra baştan itibaren kamu işçisi olarak sayılmaları da karara bağlanırken geriye dönük 5 yıllık süre için toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farklarının da kendilerine ödenmesi gerekiyor. Ancak kazanılmış olan bu hak halen alınmış değil.

Öte yandan, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait tesisleri, araçlar, binalar özelleştirme adıyla yağmalanırken yeni işe alınanlar asıl iş kapsamında değil temizlikçi, kaloriferci, bahçıvan, statüsünden çalıştırılıyor.

Bütün sektörlerde çalışan taşeron işçiler kadro ve güvenli çalışma koşulları isterken AKP’nin emek düşmanı politikalarıyla birlikte yaklaşık 720 bin asıl ve yardımcı iş yapan taşeron işçi, kamuda “özel sözleşmeli personel” olarak istihdam edilecek.

Kadro değil, sözleşmeli personel

AKP’nin yeni dayatmasına göre, işçiler kadrolu değil, “sözleşmeli” olurken, sadece sınavı kazanan işçi bu düzenlemeden yararlanacak. İşçiler geçmişe dönük milyonlarca liralık tazminat alacaklarından vazgeçmek zorunda kalırken bir yılda 3-6 ay çalışan işçiler bu haktan yararlanamayacak. Kamuda çalışan 740 bin taşeron işçi için AKP iktidarının “çözümü” olan özel sözleşme statüsü ile bu işçiler 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın “sözleşmeli personeli” düzenleyen 4-B kapsamına alınacak.

Buna göre sözleşmeler 3 yılda bir yenilenirken, 3 yılın sonunda fesh edilebilecek. İşçiler kadrolu değil, yıllardır kadro bekleyen 4-C’liler gibi “anahtar teslim götürü hizmet” yapıyorsa ve çalışması gereken personel sayısı sözleşmede belirtilmemişse buradaki taşeron işçiler bu kapsama girmeyecek.

Bunun yanı sıra, kamuya alınacak personelin 12 ay boyunca görev yapıyor olması şartı aranacak. 3 veya 6 ay gibi geçici hizmetler kapsamında çalıştırılan personel düzenlemeden yararlanamayacak.

Ayrıca, düzenlemeye göre kamuya alınacak işçilerin mesleği ve kamu hizmetini yapabilmesi için gerekli bilgi ve donanıma sahip olup olmadıklarını belirlemeye yönelik sınav yapılacak. Sınavı geçenler düzenlemeden yararlanırken, geçemeyenler dışarıda kalacak.

Tazminatlar yanıyor

Düzenlemeden “yararlanan” taşeron işçiler geçmişe dönük hak talebinde bulunamayacak. Yani her bir işçi geçmişe yönelik kazandığı binlerce liralık tazminattan vazgeçmek zorunda olacak. Bütün işçilerin yanacak toplam tazminat alacakları ise milyonlarca lirayı buluyor. Birçok işçinin açtığı tazminat davasını kazanmasına rağmen, kadroya geçirildikleri gerekçesiyle, tazminatları ödenmezken yıllarca asıl işi yapan taşeron işçilerin geçmişe dönük binlerce liralık tazminatı da yanacak.

Belediyelerde çalışan yüz binlerce taşeron işçi belediyelerin şirketlerinde yine taşeron olmaya devam ederken, kendilerine şu anda aldıkları ücretler ödenecek. İşçilerin asgari ücretle çalışmaya devam edecekleri anlamına gelen bu düzenleme kadrolu işçilerle aralarında büyük maaş farkı yaratacak.

Düzenlemeye göre, taşeron işçiler 4-B kapsamındaki sözleşmeli personel gibi memurların toplu sözleşme düzenine tabi olacaklar. Sözleşmeli personel olacak bu işçiler kadrolu işçilerin ücret, ikramiye, izin gibi haklarından da yararlanamayacak.

Düzenlemeden sadece 1 Kasım 2015 öncesinde işe girenler yararlanabilirken kamuda taşeron işçi istihdamı devam edilecek. Ayrıca işçilerin devlet memurluğuna atanmak için aranan şartları taşıyor olmaları gerekecek. Emekli aylığı almaya hak kazanmış ya da 65 yaşını doldurmuş taşeron işçiler düzenlemeden yararlanamayacak.

Düzenleme çok daha büyük bir bölümü özel sektörde çalışan ve sayıları 1.5 milyonu bulan taşeron işçileri kapsamıyor. Bu işçiler yine düşük ücretlerle, izin, mesai, ikramiye haklarından mahrum çalışmaya devam edecek.