Suriye görüşmelerinde liste muamması

Suriyeli tarafların 25 Ocak’ta Cenevre’de gerçekleştireceği görüşmelere katılacak muhalif temsilcilerin listesinin gelecek hafta son şeklini alabileceği belirtildi. Cenevre görüşmelerinde yer alacak muhalif grupların listesine son halinin Rusya ve ABD dışişleri bakanları tarafından 20 Ocak’ta Zürih’te gerçekleştirilecek görüşmede verileceği belirtilirken listede yer alacak grupların Riyad’ın önerdiği muhalif temsilciler ve Moskova ile Kahire’nin önerdiği muhalif isimlerden oluşacağı... View Article

Suriye görüşmelerinde liste muamması

Suriyeli tarafların 25 Ocak’ta Cenevre’de gerçekleştireceği görüşmelere katılacak muhalif temsilcilerin listesinin gelecek hafta son şeklini alabileceği belirtildi.

Cenevre görüşmelerinde yer alacak muhalif grupların listesine son halinin Rusya ve ABD dışişleri bakanları tarafından 20 Ocak’ta Zürih’te gerçekleştirilecek görüşmede verileceği belirtilirken listede yer alacak grupların Riyad’ın önerdiği muhalif temsilciler ve Moskova ile Kahire’nin önerdiği muhalif isimlerden oluşacağı söyleniyor.

Uluslararası Suriye görüşmelerinin sonuncusu 18 Aralık’ta New York’ta gerçekleştirilmiş ancak görüşmelere katılmasına izin verilmeyecek terörist grupların listesi üzerinde mutabık kalınamamıştı.

Söz konusu listenin Cenevre’de 25 Ocak’ta gerçekleştirilecek görüşmelere kadar oluşturulması bekleniyor.

25 Ocak’ta Cenevre’de başlaması planlanan Suriye barış görüşmeleri öncesinde diplomatik trafik ve temaslar da yoğunlaşıyor.

Suriye’nin kuzeyinde, Kürt grupların öncülüğünde kurulan, farklı siyasi grupların da yer aldığı ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDF) siyasi kolu olan Suriye Demokratik Konseyi (SDC), Birleşmiş Milletler’e (BM), barış görüşmelerine ayrı bir yapı olarak katılmak istediğini bildirdi.

Kürtler, Araplar ve Hıristiyan gruplardan oluşan YPG önderliğindeki SDC’nin Eş Başkanı Menna, “Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’ya, BM şemsiyesi altında yapılacak her türlü görüşmeye katılmaya hazır olduğumuzu bildirdik” derken bu ittifaka barış masasında temsil hakkı verilip verilmeyeceği henüz bilinmiyor.

Siyasi çözümü kabul ettiklerini açıklayan diğer muhalif gruplar da özellikle Beşar Esad’ın geleceği konusunun belirsiz olmasından duydukları rahatsızlıkla birlikte kendilerinden çok fazla ödün istendiğini söylüyorlar

Cenevre’de temaslarını sürdüren diğer bazı Suriyeli “muhalif” gruplar uluslararası toplumun kendilerini savaşı uzatacak bazı ödünler vermeye zorladığından şikâyet ederek barış görüşmeleri ve BM planıyla ilgili kuşkuları olduğunu belirtiyor. BM planıyla ilgili en büyük itiraz ise Beşar Esad’ın siyasi geleceği konusunun belirsiz bırakılması.

Geçtiğimiz günlerde siyasi çözüm konusunda bir açıklama yayınlayan ve aralarında Suudi Arabistan ve ABD destekli grupların bulunduğu “Muhalefet Meclisi” BM temsilcisi Staffan de Mistura ile görüştü.

Grupların Mistura’ya sundukları talepler arasında Esad hükümetinin gerçekleştirdiğini iddia ettikleri sivil bölgelere yönelik bombardımanı durdurmak, ”muhaliflerin” bulunduğu bazı bölgelerdeki kuşatmayı kaldırmak, tutsakları serbest bırakmak gibi bazı “iyi niyet adımları” atması bulunuyor.

Rusya siyasi hamleleri hızlandırıyor

Cenevre’de müzakere masasının kompozisyonu ile ilgili olarak Rusya da çalışmalarını sürdürüyor.

13-14 Ocak’ta Suriye muhalefetinden önemli isimlerle bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadiy Gatilov, Cenevre’de PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim’le de görüştü.

Gatilov, Müslim’in yanı sıra SDC Eş Başkanı Heysem Menna ve Suriye Demokratik Forumu’nun kurucusu Samir Aita ile birer görüşme yaptı.

Görüşmelerde 25 Ocak’ta Cenevre’de Şam yönetimi ile Suriye muhalefeti arasında yapılması planlanan müzakerelerle ilgili durumun ele alındığı belirtildi. Gatilov ve Suriyeli muhalifler, Viyana’da alınan kararlar ile BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 No’lu kararına bağlı olarak Suriye muhalefetini temsil edecek kapsamlı bir heyet oluşturmanın gerekliliğini vurguladı.

Rus Bakan Yardımcısı Gatilov, 25 Ocak’ta yapılması planlanan Cenevre görüşmesine Suriye’ye Destek Grubu ülkelerinin katılmayabileceğini böyle bir ihtiyaç olmadığını belirtti.

Suriye muhalefet listesi hazırlanmadan siyasi sürecin başlayamayacağını söyleyen Rus yetkili, “Şu anda önemli olan, Suriye muhalefet listesinin hazırlanmasıdır, ancak bu yönde hareket yok” diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta Rusya, ABD ve BM arasında gerçekleştirilen görüşmede terörist listesinin ele alınmadığını ifade eden Gatilov, “Ceyş el-İslam (İslam Ordusu) ve Ahrar’uş Şam örgütlerinin muhalefet listesinde yer alamayacağını ABD’ye bir kez daha teyit ettik. Bunlar terörist örgütlerdir” dedi.

Suriye Hükümeti’nin liste şartı

Suriye ordusu sahada operasyonlara devam ederken Suriye Hükümeti de Cenevre konferansına hazır olduğunu açıkladı.

25 Ocak’ta Cenevre’de başlaması planlanan Suriye barış görüşmelerine ilişkin geçtiğimiz günlerde konuşan Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, “Bizimle müzakereye oturacak muhalif heyetin isim listesini talep ediyoruz. Çünkü heyetimiz Cenevre’de birkaç hayaletle görüşmek istemiyor” dedi.

Suriye halkının kendi geleceğini tayin edeceğini belirten Muallim Suriye hükümetinin müzakerelere hazır olduğunu belirterek “Suriye halkı kendi geleceğini tayin ediyor. Biz, hedeflerini güç kullanarak gerçekleştirmekte başarısız olan teröristlerin bunu siyasi müzakerelerle elde etmesine izin vermeyeceğiz. Suriye halkı güçlüdür ve terörle mücadelesini sürdürerek sonunda onu mağlup edecektir” dedi.

“Muhalefet” sıkıştı mı?

Suriye’de faaliyet gösteren 33 cihatçı örgüt geçtiğimiz Çarşamba günü bir açıklama yaparak BM anlaşmasıyla kabul edilen insani yardımların yapılmaması halinde Cenevre’deki müzakereleri tanımayacaklarını duyurması üzerine Rusya Dışişleri Bakanı Gatilov, “Rusya, Suriye’deki kentlerin kuşatılmasının sorun olduğunu reddetmiyor, ancak insani yardımın ulaştırılması sorunuyla müzakerelerin başlamasını birbirine bağlamak haksızlık” diye konuştu.

Öte yandan, Müslüman Kardeşlerin ağırlıkta olduğu Suriye Ulusal Konseyi temsilcilerinden George Sabra, 25 Ocak’ta başlaması öngörülen Suriye müzakerelerine dair şüpheleri olduğunu belirtti. BM Suriye Özel temsilcisi Staffan de Mistura’ya 25 Ocak tarihinin gerçekçi olmadığını ilettiklerini açıklayan Sabra, “ Cenevre 1 ve Cenevre 2 konferanslarında da böyle olmuştu. Suriyeliler politik sürecin ilerleyişinden ikna olmuş değil” dedi.

BM Güvenlik Konseyi’nin kararı

BM Güvenlik Konseyi’nin 18 Aralık’ta New York’ta Suriye’ye ilişkin 2254 numaralı karar taslağında şu maddeler yer alıyordu:

  • Ocak ayı başında siyasi geçiş için ateşkes ve resmi müzakere çağrısı
  • IŞİD ve El Nusra Cephesi dâhil “terörist” olarak görülen grupların sürecin dışında tutulması
  • Bu gruplara yönelik “saldırı ve savunma eylemlerinin” -ABD ve Rusya öncülüğündeki hava saldırılarına atıf – sürmesi
  • BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un ateşkesin nasıl denetleneceğine dair olarak 18 Ocak’a kadar bilgi vermesi
  • 6 ay içinde “güvenilir, kapsayıcı ve mezhepsel olmayan bir yönetim” oluşturulması
  • 18 ay içinde BM gözetimi altında “özgür ve adil seçimler” yapılması

BM Güvenlik Konseyi’nin kararında, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın bu süreçteki rolü ve siyasi geleceğine ilişkin bir ifade yer almıyor.

ABD’nin “geçiş süreci” belgesi

Öte yanan, ABD’nin Suriye’deki sürece ilişkin “geçiş süreci” adıyla hazırladığı strateji belgesinin bazı ayrıntıları ortaya çıktı. Belgeye göre Esad ve ekibinin en erken 2017 yılı Mart ayında görevi terk etmesinin planlanırken Suriye yönetimi ve muhalefet arasında görüşmelere başlanmasıyla birlikte 2016 Nisan’ında bir “güvenlik komitesi” kurulması ve sonrasında meclisin dağıtılarak Birleşmiş Milletler tarafından tanınan yeni hükümetin anayasa hazırlık sürecini yürütmesi öngörülüyor.

Belgedeki takvime göre Ocak 2017’de referanduma sunulacak yeni anayasanın kabul edilmesinin ardından Esad’ın görevi bırakarak 2017’nin ikinci çeyreğinde seçimlerin düzenlenmesi hedefleniyor.

Belgede Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın bu planı kabul etmeyerek ortaya çıkan takvimi “ihanet” olarak değerlendirebileceği belirtiliyor.