Soma katliamında 6. duruşma başladı

Soma'da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden kazasına ilişkin 6'sı tutuklu 46 sanıklı davanın 6. duruşması Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Soma katliamında 6. duruşma başladı

Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden kazasına ilişkin 6’sı tutuklu 46 sanıklı davanın 6. duruşması Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. İki hafta sürmesi beklenen oturumlarda, facia sırasında madenden çıkartılan işçiler ile kurtarma çalışmalarına katılan ekipler acıya tanıklıklarını anlatacak. Mahkemede istedikleri takdirde ölen işçi yakınlarına ve ailelerinde söz verilecek. Bu sabah başlayan duruşmaya işçi aileleri “Soma’nın hesabı sorulacak”, “Soma’yı unutma unutturma” sloganlarıyla girdi.

Haklarında ‘olası kastla öldürme’, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’, ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu sabah yeniden başlandı. Aileler daha sonra arama noktasından geçip davayı izlemek üzere salona girdi.

Yaklaşık 15 gün sürmesi beklenen oturumlarda, iddianamede mağdur ve tanık olarak geçen, facia anına tanıklık eden işçiler dinlenecek. Bu işçilerin yaşadıkları yaşam mücadelelerini anlatmasından sonra isteyen ailelerin de yine duruşmada dinlenecekleri öğrenildi.

“Madendeki sondaj çalışmalarının kazanın sorumlusu şirket tarafından yapılması delil güvenliğini tehlikeye düşürüyor”

Müşteki avukatlarından Denizer Şanlı, “Madende yapılan sondaj çalışmalarının, kazanın birinci sorumlusu şirket tarafından yapılması delil güvenliğini tehlikeye düşürüyor. Ayrıca Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) de çalışmaları takip etmesi başlıbaşına sorun;onların üzerine de soruşturma var ancak yargılama yok. Biz bu çalışmaların, ilgili bilirkişiler tarafından yapılmasını istiyoruz. Maden ocağındaki çalışma daha yeni başladı, bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Sondaj çalışmalarının, bilirkişi gözetiminde ve onların tarafından yapılması yönünde ara karar verilmesini talep ediyoruz.” diye konuştu. Sanık avukatları ise talebin uygun olmadığını söyleyerek reddini istedi.

İşyeri hekimi: Madende herhangi bir karbonmonoksit zehirlenmesi olmadı

Duruşmaya, iddianamede ismi tanık olarak geçen işyeri hekimlerinden Dr. Mehmet Serdar Ayanoğlu’nun dinlenmesiyle devam edildi. İş sağlığı ve güvenliği alanında da görev yapan Ayanoğlu, bu anlamda ocakta bir bilgilendirme toplantısı yapılıp yapılmadığı yönündeki soruya, istenmeyen durumlardan dolayı ertelemek zorunda kaldıklarını söyledi. Ocakta son zamanlarda herhangi bir sebepten dolayı rahatsızlanma sayısının artmadığını dile getirerek, herhangi bir karbonmonoksit zehirlenmesinin de yaşanmadığını sözlerine ekledi.

Ayanoğlu’nun ardından, Dr. Caner Soyer dinlendi. Soyer, ocakta işçilerin kendisine genellikle mevsime bağlı hastalıklar, baş ağrısı ve mide bulantısı şikayetleriyle başvurduğunu, herhangi bir karbonmonoksit zehirlenmesi şüphesinin hiçbir zaman yaşanmadığını ifade etti. Teşhis koyma yetkisine sahip olduğunu ve gerekli durumlarda işçileri devlet hastanesine sevk ettiklerini söyledi.

“Cilt rahatsızlıkları, kazadan bir yıl önce oldu ama sebebi bulunamadı”

Sanık avukatlarının, işçilerde hiç kızarıklık ve cilt rahatsızlığı yaşanıp yaşanmadığını sorması üzerine Dr. Soyer, şöyle cevap verdi: “Cilt rahatsızlıkları, kazadan bir yıl önce oldu. Yaklaşık iki ay sürdü. Hemen devlet hastanesinden uzman doktorlarla görüştük. Sağlık Bakanlığı vasıtasıyla uzmanlardan heyet oluşturuldu. Ocağa indik, işçilerden numune aldık, değerlendirildi ancak hiçbir sonuca ulaşılamadı, sebebi bulunamadı.”

Tanıkların dinlenmesi sırasında bazı aileler, doğruları söylemeleri gerektiğini ve eşlerinin daha önce zehirlendiğini iddia etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya saygısızlık yaptığı gerekçesiyle birkaç kişinin dışarıya çıkmasını istedi. Aileler ise, “Acımız var, içimiz yanıyor. Davamızı savunmak için buraya geliyoruz, siz bizi çıkarın.” dedi.