"Sığınmacılara sağlık hizmetinde ayrımcılık yapılıyor"

Raporda Suriyeli sığınmacıların sevk zinciri çerçevesinde hastanelerde ücretsiz tedavi edildiğini, Şengalli Ezidiler'in ise ücretli olarak tedavi edildikleri kaydedildi.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından hazırlanan hak ihlalleri raporunda, ülkelerindeki savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen Irak ve Suriyeliler’in geçici sığınmacı statüsünde oldukları ve mülteci olarak kabul edilmedikleri belirtildi.

Raporda Suriyeli sığınmacıların sevk zinciri çerçevesinde hastanelerde ücretsiz tedavi edildiğini, Şengalli Ezidiler’in ise ücretli olarak tedavi edildikleri kaydedildi.

Sağlık hizmeti ‘hatır-gönül ilişkisi’ ile yapılıyor

Raporda, Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi tarafından 850 çadır kurularak oluşturulan kampa devletin resmi hiç bir kurumunun bir destek vermediği belirtildi. Kampta bulunan sığınmacıların gönüllü sağlıkçılardan 1’inci basamak sağlık hizmeti alabildiği kaydedilen raporda, 470 kişinin ameliyat olduğu, 90 kadının doğum yaptığı ve 74 kadının kürtaj olduğu vurgulandı.

Suriyelilere ücretsiz, Şengallilere ücretli sağlık hizmeti

Heyetin kamp alanında 112 Acil hizmet görevlileri ile görüştüğü belirtilen raporda, “112 ambulansları kampa gelerek ayakta müdahale edebilecekleri anlık hizmet sunabilirken, hastaneye gitmesi gereken hastaları kabul edilmemeleri nedeniyle götüremeyeceklerini ifade ettiklerini öğrendik. Resmi kayıt ile tedavi edilmeme gerekçesi; Sağlık Bakanlığı’nca resmi hastanelere gönderilen genelgeye göre, Suriye’den göçenlere sevk zincirine uyularak ücretsiz hastane tedavisi yapılmaları, Şengallilerin ise ücretli olarak tedavilerinin yapılacağının bildirilmesi olduğu heyetimizle paylaşılmıştır” denildi.

“Irak ve Suriyeli sığınmacılar mülteci kabul edilmiyor”

Ezidiler’in mevcut uluslararası sözleşme uyarınca mülteci statüsünde oldukları belirtilen raporda, Türkiye’de mülteci tanımının hukuken net olmadığı kaydedildi. Raporda, şu ifadeler yer aldı:

“Avrupa ülkelerinden gelen ve Avrupa ülkelerinden gelmeyen şeklinde tanımlamalar yaparak mültecilik statüsü edinme prosedüründe eşitlikçi davranmayıp, ayrımcılık politikası izlenmektedir. Bölgenin birçok kentine dağınık şekilde göçen veya yerleştirilen Ezidilerin hukuki statülerinin tanınarak, her Türk vatandaşının sahip olduğu haklara erişiminin önü derhal açılmalı, mültecilik statüsünün tanınması ve kampın insan hakları temelli tüm ihtiyaçlarının giderilmesi gerekmektedir. Ezidi halkının resmi hastanelerden ücretsiz faydalanması için yasal düzenlemelerin yapılması, gerekmektedir. Sorunların giderilmesinde sorumluluğu bulunan AFAD ve Kızılay’ın görevlerini yapmaya çağrılması gerekmektedir.”