Rutkay Aziz: Tarık'ın cenazesi komünistlerin, yurtseverlerin, Atatürkçülerin öfke seliydi

Usta sinema ve tiyatro oyuncusu Rutkay Aziz, geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan Tarık Akan için konuştu.

Rutkay Aziz: Tarık'ın cenazesi komünistlerin, yurtseverlerin, Atatürkçülerin öfke seliydi

Usta sinema ve tiyatro oyuncusu Rutkay Aziz,  Tarık Akan’ın cenaze törenindeki kalabalık için, “cenazeyi uğurlamaktan öte Tarık’ın kişiliğinde ve kimliğinde bütün yurtseverlerin, demokratların, komünistlerin, Atatürkçülerin bir öfke seliydi.” ifadelerini kullandı.

AKP’nin “Cemaat” konusunda, “Yetmez ama evet”çi kimi kesimlerin de AKP konusundaki “aldatıldık” söylemlerine göndermede bulunan Aziz, “Tuhaf bir ülke olduk. Okur-yazar, 100 yaşına gelmiş insanlar bugün ‘Aldanmışız’ diyorlar. Gelmişin belli bir yaşa, yetmez ama evet! Ondan sonra da ‘Yanılmışız’. Gelmişsin 75 yaşına, yanılma artık!” dedi.

Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Rutkay Aziz, 10 gün önce kaybettiğimiz Tarık Akan’ı anlattı. Aziz’in röportajındaki o bölümler şöyle:

-Cenaze töreni tüm Türkiye’nin çok sevdiği bir sanatçıyı uğurlamanın da ötesine geçti. Eski bir cumhurbaşkanı, muhalefet partisi lideri, sendika başkanları oradaydı. Neyin buluşmasıydı sizce Tarık Akan’ın cenaze töreni?

Ben o gün cenazede Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e ve Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Siz burada Tarık’ı anmaya gelmediniz. Türkiye’nin yarınlarına dönük bir umuda geldiniz’ dedim.

– Çok iddialı bir cümle. Ne anlama geliyor bu?

Anma töreni ve onun Teşvikiye’den Bakırköy’e uğurlanışı sırasında gördüğümüz sevgi seli bir cenazeyi uğurlamaktan öte Tarık’ın kişiliğinde ve kimliğinde bütün yurtseverlerin, demokratların, komünistlerin, Atatürkçülerin bir öfke seliydi. Öylesine bir uğurlama… Sıradan bir cenaze töreni olarak bakamayız. Yarınlara umudu ben o gün cenazede ve anma töreninde gördüm. Buna benzer bir tören 12 Eylül sonrasında Ruhi Su’nun ölümünün ardından olmuştur. Türkülerle götürdük Zincirlikuyu’ya.

-“Siz onunla ortaklaştığınız politik kampı kendi sözlerinizle tanımlar mısınız bize?

Türkiye iç ve dış politikasında demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne inanan, çağdaş çizgiden koptuğu sürece bugünkü sıkıntıları yaşayacaktır. Bizim felsefemiz ve dünya görüşümüz bu temel üzerindeydi. Laiklik her gün daha fazla eriyor ülkede, başta eğitimde olmak üzere. Laikliğe siz bu kadar büyük darbeler vurduğunuz sürece özgürlükler, demokrasi ve barış açısından darbe yemeye devam edecek Türkiye. Tuhaf bir ülke olduk. Okur-yazar, 100 yaşına gelmiş insanlar bugün ‘Aldanmışız’ diyorlar. Gelmişin belli bir yaşa, yetmez ama evet! Ondan sonra da ‘Yanılmışız’. Gelmişsin 75 yaşına, yanılma artık!

-2010 anayasa referandumunda ‘Yetmez ama evet’ diyen sanatçı arkadaşlarınızı mı kastediyorsunuz?

Evet, hepsini kastediyorum. Ülkede aldananlardan, şaşıranlardan, döneklerden geçilmiyor. Dönekliğin adı da çok önemli bir noktaya geldi biliyorsunuz. Dönekler de bize karşı kendilerini savunuyor; ‘Siz de yeniliğe, değişime, ezber bozmaya hazır değilsiniz’. Dönek oluşlarını böyle kamufle etmeye çalışıyorlar.

-‘Dönek’ ifadesiyle AK Parti döneminde ‘liberaller’ diye kodlanan kesimi mi kastediyorsunuz?

Onlar kendilerini anlar. Gerçek anlamda liberallere bir lafım yok.”