RÖPORTAJ l Şantiyelerde büyük grev dalgasına hazırlık

Türkiye merkezli Kayı İnşaat’ın Cezayir’deki şantiyesinde yüzlerce inşaat işçisi, 6 aydır maaşlarını ödememesi nedeniyle greve başladı.

RÖPORTAJ l Şantiyelerde büyük grev dalgasına hazırlık

Türkiye merkezli Kayı İnşaat’ın Cezayir’deki şantiyesinde yüzlerce inşaat işçisi, 6 aydır maaşlarını ödememesi nedeniyle greve başlamıştı.

Geçtiğimiz haftasonu greve çıkan işçilerin eylemi devam ederken, firmanın ülkedeki diğer projesi “Setif Courtyard Mariott” şantiyesinde de grev başladı. Grevin öncüsü ve örgütleyicisi olan İnşaat ve Yapı İşçileri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Erkan Kılıç ile yaptığımız röportajı yayımlıyoruz.

Cezayir’de süren grev hakkında bilgi verebilir misiniz?

Cezayir’de süren grev Türkiye kamuoyunun özellikle 2012 yılında ismini duyduğu Kayı İnşaat’ın şantiyelerinde yaşanıyor. 2012 yılında Kayı İnşaat’ın ana yükleniciliğini yaptığı Esenyurt Marmara Park AVM şantiyesinde iş güvenliği ile ilgili yeterli önlem alınmadığı için 11 işçi arkadaşımız şantiyede kaldıkları çadırda yanarak yaşamlarını yitirmişlerdi. İşte Cezayir’de grevin olduğu şantiyeler Kayı İnşaat’ın iş yaptığı şantiyeler.

erkan1

Bu firmanın Cezayir’de çok sayıda şantiyesi var. Büyük projeler yapıyorlar. Bu şantiyelerde çalışmak üzere Türkiye’den inşaat işçisi götürüyorlar. Kayı İnşaat’ın Cezayir’de bulunan şantiyeleri de Türkiye’deki şantiyeler gibi. Barınma ve beslenme koşulları sağlıklı değil. İşçiler günde 12 saat çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Fazla çalışmaya dair ayrıca bir ücret verilmiyor. Bu şantiyelerde bardağı taşıran son damla ise işçilerin aylarca birikmiş ücretlerinin verilmemiş olması. Kayı İnşaat’ın Cezayir’de bulunan tüm şantiyelerinde işçilerin ortalama 6 aylık ücretleri verilmemiş durumda. Çocuklarını, ailelerini Türkiye’de bırakarak yurt dışına giden  işçilerin aylarca ücretlerini vermemek onları sefalete mahkûm etmek demektir.

“Grevler büyüyerek devam ediyor”

Grev kararı ne zaman alındı, kaç şantiyede devam ediyor?

İşçi arkadaşlarımız aylarca, birikmiş ücretlerini talep etmelerine rağmen Kayı İnşaat bu talepleri görmezden geldi. Bu kadar rahat hareket etmelerinin nedeni işçilerin uçak bilet parası bulamayacağını, ayrıca birikmiş ücretlerini bırakarak Türkiye’ye dönmek istemeyeceğini düşünüyor olmaları. İnşaat işçileri verilmeyen haklarıyla rehin alınıyorlar. Bu şantiyelerin bir kısmı Cezayir çölünde bulunuyor. Sıfır sosyal yaşamla açık cezaevini andıran şartlarda çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Ücretlerin verilmemesi üzerine geçen hafta sonu ilk önce firmanın Citi Finans şantiyesinde grev kararı alındı ve grev halen devam ediyor. Grev kararından sonra firma yetkilileriyle dernek olarak yaptığımız görüşmede ücretlerin ödeneceği söylenmesine karşın somut bir adım atılmadı. Bu kez hafta başında aynı firmanın Cezayir Setif şehrinde bulunan şantiyesinde yüzlerce arkadaşımızla birlikte greve çıktık. Grevler büyüyerek devam ediyor. Firma yetkilileri kimi tarihler vererek ödemeler yapılacağını söylüyor ancak biz birikmiş tüm ücretler verilmeden grev kararımızdan vazgeçmeyeceğimizi bildirdik.

cezayir2

Başka şantiyelerde grev olacak mı?

Kayı İnşaatın Cezayir’de bulunan tüm şantiyelerinde işçi arkadaşlarımızla iletişim halindeyiz. Ücretlerin ödenmemesi halinde diğer şantiyelerde de grev başlatmış olacağız.

Çalışma Bakanlığı’na herhangi bir başvurunuz oldu mu?

Türkiye’den giden inşaat işçileri Çalışma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bilgisi dâhilinde yurtdışına çalışmaya gidiyorlar. Türkiye’nin Cezayir’de Büyükelçiliği var. Hafta başında Çalışma ve Dışişleri Bakanlığı’na yaşanan hak gasplarına müdahale etmeleri için başvurumuzu yaptık ancak herhangi olumlu bir yanıt alamadık. Bugün Cezayir’de bulunan Türk Büyükelçiliği ile işçi arkadaşlarımızdan bir heyet görüşme yaptı. Bu görüşmede Büyükelçiliğin söyledikleri ile Kayı İnşaat’ın yetkililerinin söyledikleri arasında bir fark göremedik. Büyükelçilik bizi kibarca tehdit ederek ‘Grev devam ederse Cezayir polisinin şantiyeyi basacağını ve işçileri sınır dışı edeceğini’ söyleyerek grevi sona erdirmemizi istedi. Türk makamları olumlu yanıt vermek bir yana grevi sona erdirmemiz için bizi tehdit ediyor. Bugün dernek olarak Cezayir Çalışma Bakanlığı’na başvuruda bulunarak şantiye de yaşanan  soruna çözüm bulmalarını isteyeceğiz.

cezayir7

Yurtdışında ki Türk şantiyelerinde buna benzer sorunlar yaşanıyor mu?

Aslında yurtdışında Türk şantiyelerinde buna benzer sorunların yaşanmadığı tek bir şantiye bulamazsınız. Şu anda Etiyopya Demiryolu işini yapan Yapı Merkezi adlı firmanın şantiyesinde Türkiye’den giderek çalışan yüzlerce işçi arkadaşımız sağlıksız beslenme ve barınma koşulları nedeniyle tifo tifüs hastalığına yakalandı. Firmayla görüştük ancak yapacakları bir şeyin olmadıklarını söylüyorlar ve işçileri hasta halleriyle çalışmaya zorluyorlar. Cezayir’deki grev sürecinde bile Irak, Rusya, Azerbaycan, Cezayir’de bulunan birçok şantiyede işçi arkadaşlarımız bize ulaşarak ücretlerinin verilmediği kimi yerlerde pasaportlarına el konulduğunu söylüyorlar. Tüm bu şantiyelere yönelik dernek olarak adım atacağız gerekirse bu şantiyelerde de grev süreci başlatacağız.

cezayir3

“Birileri baktığında çılgın proje görüyor, biz ölüm kampı görüyoruz”

Bu sorunların köklü çözümü mümkün mü?

Bakın sadece 2002- 2016 yılları arasında 17 bin işçi arkadaşımız patronlar daha fazla kazansın diye iş cinayetine kurban verdik. 17 bin işçinin önemli bir kısmı inşaat işçisi. Sadece geçen yıl resmi rakamlara göre 500 den fazla inşaat işçisi arkadaşımız şantiyelerde hayatlarını kaybettiler. Sigortasız, güvencesiz insan onuruna aykırı barınma ve beslenme koşullarında çalışan inşaat işçisinin mücadele etmekten başka hiçbir seçeneği yok. Gördük ki İnşaat patronlarının, Çalışma Bakanlığı’nın insafına kaldığımızda daha fazla sömürülmekten, yoksul kalmaktan, iş kazası geçirerek ölmekten, sakat kalmaktan başka bir şey başımıza gelmiyor. Nasıl yaşayalım? Bugün çılgın projeler olarak pazarlanan ve bizzat kamuya ait, Bakanlığın ihaleyle verdiği işlerde, TOKİ şantiyelerinde hak gasplarının en alasını yaşıyoruz. Örneğin; kamuoyu çok bilmiyor ama her gün televizyonlarda övünülerek bahsedilen 3. köprü şantiyesinde onlarca işçi arkadaşımız iş cinayeti sonucunda öldü. Birileri o şantiyeye baktığında çılgın proje görebilir ancak biz baktığımızda sadece ölüm kampı görüyoruz. Bizim için mücadele etmekten başka hiçbir seçenek yok. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Sahte umutlara kapılmadan bildiğimiz en iyi işi yapacağız. Bizi sömürenlere karşı mücadele edeceğiz. Örgütleneceğiz.

Diğer sektörlerde çalışan işçilerle bağınız var mı?

Yaşanan sorunların sadece inşaat sektöründen ibaret olmadığını biliyoruz. Türkiye işçi sınıfı örgütsüz ve bölünmüş durumda örgütlü olan küçük bir bölme ise sarı sendikaların, sendika ağalarının tahakkümü altında. Geçen yıl Metal işçilerin sarı sendika Türk Metal Sendikası’na ve MESS’e karşı başlattığı grevi, Cam işçilerinin Kristal İş Sendikası’na çöreklenmiş sendikala ağalarına karşı verdikleri mücadeleyi önemsiyoruz. Sınıfın farklı kesimlerinde ses var. Bu sesi birleştirmek sınıf tavrı haline getirmek bizim için en önemli hedef. Derneğimiz bu hedefle inşaat işçileri arasında örgütleniyor, inşaat patronlarına karşı mücadele ediyor. Haziran ayında işçi sınıfının farklı bölmelerinde mücadele eden işçi arkadaşlarımızla yan yana gelerek bütünlüklü bir mücadele hattı kuracağız.

 

http://gazetemanifesto.com/2016/05/24/cezayirde-gurbetci-iscilerin-grev-dalgasi-buyuyor/