RÖPORTAJ | Altıntepe Mahallesi Düşünceden Eyleme Platformu ile 'rantsal' dönüşüm üzerine

Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü arazisi ile ilgili Altıntepe Mahallesi Düşünceden Eyleme Platformu'ndan Halet Ateş ile konu hakkında konuştuk.

RÖPORTAJ | Altıntepe Mahallesi Düşünceden Eyleme Platformu ile 'rantsal' dönüşüm üzerine

Röportaj: Devrim Uygun

Karayolları 1.Bölge Müdürlüğü arazisinde planlanan proje, çevrede bulunan birçok mahalleyi ve özellikle Maltepe Çınar mahallesini yakından ilgilendiriyor.

18 Nisan’da askıya çıkan imar planı değişikliği, toplam 132 bin 107 metrekarelik proje alanının 71 bin 802 metrekaresi ticaret ve konut alanı olarak kullanılmasını öngörüyor. 129 bin 243 metrekare emsal inşaattan geri kalan proje alanı, ilkokul, ibadet alanı, belediye hizmet alanı ve park alanı olarak belirtiliyor.

26 Mayıs’ta, ihaleye çıkan Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü arazisi ile ilgili İstanbul, Maltepe’ye bağlı mahallelerden Altıntepe’de, Altıntepe Mahallesi Düşünceden Eyleme Platformu’nun önderliğini yapan Halet Ateş ile konu hakkında konuştuk.

Halet Bey, Altıntepe mahallesinin sakinleri ile birlikte oldukça aktif bir çalışma yürütüyorsunuz. Gazete Manifesto’ ya çalışmalarınız ve Altıntepe Mahallesi Düşünceden Eyleme Platformu hakkında bilgi verebilir misiniz?

2013 yılının Mart ayında siyasi bir partinin mahalle temsilcisi olarak görev aldım. İlk toplantımızı 15 kişi ile yaptık. 27 Nisan’da resmi olarak açılışımızı yaptık ve faaliyetlerimize başladık. Öncelikle, nasıl bir çalışma yürüteceğimizi düşündük ve ilk toplantıda 5 prensip karar aldık. Bu 5 madde bugün de değerli ve anlamlı. Mahallede, sokak ve cadde sorumlularımızı belirledik ve bu arkadaşlarımızın yapmış oldukları çalışmaları düzenli olarak ilgili kuruluşlar ile paylaşıp, takip ederek gidermeye çalışıyoruz.

  • Şeffaflık: Mali bilançolarımızı, herkese açık tutmak, bu kararları paylaşmak.
  • Düzenli haftalık toplantılar düzenlemek. Biz, bu toplantıları Salı toplantıları olarak adlandırıyoruz. Bugüne, kadar 164 toplantı yapmış durumdayız.
  • Yaptığımız her görüşmeyi, üyelerimizden en az iki kişinin, temsilci olduğu bir ortamda yapmak.
  • Aylık olarak programladığımız, çalışmalarımızı ve sonuçlarını paylaşmak.
  • Ekonomik olarak, çalışmamızın sürdürülebilir olması için, her ay imece usulü kahvaltı ve kültür gezileri. Kültür gezilerimiz, 14 kez gerçekleşti. Bu çalışmalar için bir ücret talebimiz olmuyor. Kahvaltı için, tüm mahalle sakinleri evlerinde hazırladıklarını getiriyorlar ve bunları gönülden ne koparsa verilen ücretle satıyoruz.

Toplantılarımızı, düzenli tutanaklar tutarak arşivliyoruz.

Toplantılarımızın büyük çoğunluğu bir panel, seminer şeklinde oluyor. Alanında uzman kişilerin katılımıyla yapılıyor. Ancak öncelikle, mahallede ikamet eden sakinlerden mesleğinde uzmanlaşmış insanlara öncelik verdik. Bu kapsamda akademik, siyasi, sosyal konularda mahalle halkıyla bir ortak tartışma alanı sağladık. Kapımızı, her kesimden insana açtık. 164 toplantının, 95 tanesi bu şekilde yapıldı.

Örneğin, burada bir serbest kürsümüz var. Dileyen burada söz alıyor. Kürsü mahalleden bir sakinimizin hediyesi. Kürsünün adını bu nedenle ‘Kendi Gelen’ kürsüsü koyduk. Kürsüyü kim hediye etti? Bilmiyoruz.

altintepe2

Daha sonraki süreçte, platformun bugünkü kimliği gelişti. İzmir Bornova’da Ahmet Baybars Göğez isimli arkadaşımızın, Bornova Düşünceden Eyleme Platformu önerisi ve yaptıkları çalışmalar bizi etkiledi. Bugün, bu isimle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Platformun adını aldığı tarih bile 29 Ekim 2014. Cumhuriyetçilik, çok hassas olduğumuz bir konudur.

Dolayısıyla, iki platform olmuş olduk. 2014 yılı, ortalarında Erzincan’dan sosyal medya kanalıyla, gelen bir talep üzerine 81 il, 81 proje adında bir kampanyaya başladık. Eğitim ağırlıklı, bu çalışmada illerden gelen ihtiyaçlara göre bunlar, kimi zaman kitap, kırtasiye, bilgisayar, poster, bayrak vb. Kimi zaman yakın çevre okullara balon, sticker vb. dağıtmaya başladık. Elimizden geldiğince platform olarak, taleplere yanıt vermeye çalışıyoruz. Çok mutlu oluyoruz. 81 ilden 15 tanesine ulaştık. 81 il hedefine ulaşacağız umuyorum. Amacımız ilk ve ortaöğretimde ki, öğrencilere yurtseverlik, aydınlanmacılık, laiklik, cumhuriyet değerlerini aktarabilmek.

Son günlerde, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü arazisi ile ilgili, bir mücadele gelişiyor. Gerek basında çıkan haberler, gerek kitle örgütlerinin konu hakkında çalışmaları var. Sizde çalışmalarda platform olarak aktif rol alıyorsunuz. Bu ihale ile amaçlanan, büyük bir rant alanı yaratmak. Rant, bölgede gerek sosyal, gerek kültürel ve ekonomik yaşantıyı ciddi tahribata uğratacak. Konu hakkında düşünceleriniz ve çalışmalarınızı aktarabilir misiniz?

Maltepe Belediyesi, eski başkanlarından Yüksek Mimar Asaf Eren, bana proje hakkında bilgi verdi. Olayın şöyle olduğunu gördük. Bilindiği gibi 18 Nisan’da, askıya çıkan imar planı değişikliğinde toplam 132 bin 107 metrekarelik, proje alanının, 71 bin 802 metrekaresi, ticaret ve konut alanı olarak kullanılmasını öngörüyor. 129 bin 243 metrekare, emsal inşaattan geri kalan proje alanı, ilkokul, ibadet alanı, belediye hizmet alanı ve park alanı olarak belirtiliyordu. Bu durumun Altıntepe Mahallesi Düşünceden Eyleme platformunun, kuruluş ilkelerine ters olduğunu gördük. İlkelerimiz; Doğa, Çevre, İnsan, Cumhuriyet ve değerleri ile Atatürk sevgisi olması nedeniyle olaya müdahil olmaya karar verdik. Sosyal medya aracılığı ile ve toplantılarımızla konuyu, mahalle sakinlerimize aktardık. Kamuoyu yaratmaya çalıştık. 22 Mayıs 2016’da, arazi önünde diğer kitle örgütlerinin katılımıyla basın açıklaması yaptık. 24 Mayıs Salı toplantımızda Maltepe Forumu, Diren Çınar, Birleşik Haziran Hareketi, Türkiye Komünist Hareketi’nden katılan arkadaşlarla buluşarak 26.05.2016 Perşembe günü  karayolları arazisinin TOKİ tarafından yapılan ihalesini protesto etmek için toplandık. Eylemin etkili olduğunu düşünüyorum, keza ihale ertelendi.

Ataşehir’de yapılan bu hukuksuz talan ihalesini protesto ediyoruz.

Altıntepe Düşünceden Eyleme Platformu olarak, Chance.Org üzerinden imza kampanyası düzenledik. Şimdilik 12 bin imzaya ulaşmış bulunuyoruz.

Bölgeye ne gibi etkileri olabilir ve bölgede yaşayan insanların beklentileri nelerdir?

Şimdi olay şu; Maltepe’ye baktığımızda, kendi yaşadığım mahallem Altıntepe’de, mevcut binaların kat yüksekliklerinin üzerinde 14-15, katlı binalar yapıldığı zaman rahatsız oluyorum, oluyoruz. Çünkü trafik yoğunluğu artıyor, yeşil alanlar yok ediliyor, çevreyi ve kenti kötü etkiliyor. Bu istememe nedenlerinin başlıcaları ve rantsal dönüşüm istemiyoruz. Aynı minvalde ilçe halkı da tepkili. Örneğin, bu projeden en ağır biçimde etkilenecek yer, Çınar Mahallesi. Mahalle sakinlerinin kurduğu Diren Çınar Platformu ile ortaklaşa çalışmalar yapıyoruz. Pek tabii ki, dilediğimiz sayıda katılım yok, insanlar ancak bilgi edindikçe, durumunun vahametini anlıyorlar. Örneğin, bu yoğunlukta betonlaşma, nefes alacak alan bırakmıyor. Diğer, ciddi bir husus ise İstanbul, bir deprem bölgesi ve deprem  toplanma alanlarımız yok. Olan alanlarda ranta kurban ediliyor. Deprem olsa bunca insan nerede yaşayacak  ve toplanacak, nerede ilk yardım yapılacak. Örneğin, ben ilçemizde bulunan mahallelerin tümünün durumunu inceledim. Toplamda 18, mahallemiz var. 500 bin, nüfuslu bir ilçe olan Maltepe’de toplam 200 bin metrekareyi geçmeyen bir deprem toplanma alanı var. Bunun üstünde değil, altında olabilir. Örneğin, Altıntepe’de deprem toplanma alanı 5 bin metrekare. Daha sonra isterseniz, sizlerle dökümünü paylaşabilirim. Spor yapabilecek alanımız yok. Çocuklar okul koridorlarında spor yapabiliyorlar. Karayolları arazisinin karşısında zaten dev gibi bir iş merkezi ve yapılaşma var. Neden bu alan yapılaşmaya açılsın? Anlam vermek mümkün değil. Tüm ilçe bu konuda tepkili.

altıntepe

Bundan sonra süreç nasıl işleyecek, planlarınız nedir?

Az önce değindiğim gibi, Karayolları arazisinin kamu yararına, bölgede yaşayan insanların kullanımına açılmasını, yeşil alan olarak kullanılması ve deprem toplanma alanı olarak değerlendirilmesini, hatta belediyeye devrini istiyoruz. Yaklaşık 1,5 aydır yoğun bir şekilde çaba sarf ediyoruz. İlk eylemimizi 22 Mayıs’ta yaptık, basın açıklamamızda taleplerimizi basına ve kamuoyuna aktardık. Listeler askıya çıktıktan sonra yasal hakkımızı kullanarak 600-700, civarında altını çizerek söylüyorum (önerilerimizle) itiraz dilekçesini Şehircilik ve Çevre Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne teslim ettik. Böylece yasal yolu başlatmış olduk. 26 Mayıs’ta ihale yapıldı. Bu ihale için eylem planladık katılımın yüksek olmasını sağladık. GMYO binası önünde eylemde olduk. Bu arada Maltepe Belediyesi de itiraz etti. Ancak onlar, planlara itiraz ettiler.

Belediye bu anlamda alternatif sundu mu, sunmadı mı bilmiyorum. Şuna inanıyorum eğer Maltepe, halkını bu konuda bilinçlendirip, farkındalık sağlarsak ikinci kez (Gezi) Haziran Direnişi ruhunu bu alana yansıtabiliriz. Buna inanıyorum keza ciddi bir rant alanı orası ve işin tuhaf yanı arazinin çevresinde ki yapıları da ciddi manada olumsuz etkiliyor. Zaten çevrede birçok mega iş merkezleri kuruldu. Bakın, Akasya AVM ile o bölgeye bindirilen trafik yüküne. Karayollarından evimize yarım saatte ulaşamıyoruz, bu her geçen gün daha büyük bir keşmekeş yaratacak. Zaten tüm E5 hattında böyle binalar yapıldı. Bu bölge yeşil kalmalı. Çevresel yan etkileri var. Karbon salınımını körüklüyor. Bölgenin kaldıramayacağı bir nüfus alanı yaratılıyor. Bu açıdan bakınca hükümetin çağdaş bir şehircilik planı olmadığını tespit edebiliriz. Bakın bu, konuda bilinçlenme yapabilmek için birçok örgütle ortaklaşa hareket ediyoruz. Haklarını vermek gerekir ki Karayolları 1.Bölge arazisi için eylemlerde Maltepe Forumu ve Diren Çınar ile 7 toplantı yaptık. Tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Ayrıca bu toplantılara duyarlı belediye meclis üyelerimiz katıldı. Özellikle Mimarlar Odası’ndan Sayın Esin Köymen çok emek verdi. Forum sözcüsü Ali İpek’in emekleri de çoktur. Herkes katkıda bulunuyor. Açıkçası çok umutluyum. Genel manada çevre sakinleri bizimle birlikte hareket ediyor, belki çevrede ki bir kaç bina bu ranttan faydalanacağını düşünüyor olabilir ama özünde herkes buranın yeşil alan olarak kalmasından yana.

Tüm bu eylemlerden çıkan hedef nedir?

Yeşil alanların tereddütsüz yeşil kalması. Mutluluk duyduğumuz olay asıl başlayacak sürecin bundan sonra olduğunu düşünerek bir bilinçlenme yaratıyoruz ve devamı mutlaka gelecek. Bu bir başlangıç ve mücadeleye devam diyoruz.