Küçüğün rızası yoktur!

İKD Genel Başkanı Nuray Yenil AKP'nin çıkartmak istediği tecavüzü aklama ve çocuk istismarını meşrulaştırma yasası ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

Küçüğün rızası yoktur!

Nuray Yenil – İlerici Kadınlar Derneği Genel Başkanı

Akıllara durgunluk verecek bir gündem tartışıyoruz. Tecavüzcüleri aklamaya çalışan bir garip önerge meclise sunuldu. Önergenin altında imzası bulunan vekiller Ensar tedrisatından geçmiş.

Hani daha birkaç ay önce yurtlarında 45 çocuğun istismar edildiği Ensar.

Önergenin verildiği gün eski yöneticilerinden birinin çocuk istismarı suçundan 12 yıl hapis cezası aldığı Ensar.

Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın bir kereden bir şey olmaz diyerek savunduğu Ensar.

Önergeyi veren AKP’nin 6 erkek milletvekili… Önergenin gerekçesinde cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında infazın ertelenmesi ifadeleri kullanılıyor.

Faillerin mağduriyetlerini ortadan kaldırmaya çalışıyorlarmış. Ha bir de arada ‘evlenen’ ve kocası hapiste olduğu için mağdur olan kadınında mağduriyetleri giderilecekmiş. Daha da önemlisi talep varmış. Bütün akıl ve insanlık dışı uygulamalarını “milletim isterse yaparım” diyen bir iktidarımız var ne de olsa… Ve pek tabi tecavüzcülere en ağır cezayı AKP getirmiş. Hadım yasamız var artık.

Mağduriyet mi? Türkiye’de mağduriyetler saymakla bitmez. Çocuklarımız rıza gösterip okuldan eğitim hayatından ayrılıyor. Eğitimde 4+4+4 sistemi ile kız çocuklarının okuldan alınmasını, eğitim hayatının fiili olarak sonlandırılmasını gerici AKP iktidarına borçluyuz. O zaman da bu ülkenin gerçeklerine sığınmışlardı. Kız çocukları nasılsa okula gönderilmiyordu, hiç olmazsa uzaktan eğitim alsınlardı.

Mağduriyet mi? Zaten kız çocuklarının okuması, iş sahibi olması lükstü. Onlar evlerinin kadını çocuklarının anası olmak için yaratılmışlardı. Fıtratları böyle idi.

Mağduriyet mi? Çocuklarımız ağır işlerde çalışmaya, iş cinayetine kurban gitmeye rıza gösteriyor. Yüz binlerce çocuk ucuz iş gücü olarak kullanılıyor. Bu iş yerlerinde boy gösteren cumhurbaşkanı ve başbakan içlerinde henüz 10 yaşını doldurmamış çocuklarla selfie çekip eğlenirken bizde ekranlarda onları izliyoruz.

Çocuklarımız sokakta yaşamaya rıza gösteriyor. 42 bin çocuk sokaklarda her türlü tehlike ile baş başa yaşamak durumunda. Bu çocuklarımızın mağduriyeti hükümetimizin ilgisine bu kadar mazhar olmuyor örneğin.

Evet mağduriyet! Çocuklarımız ‘evliliğe’ rıza gösteriyor. Çocuk yaşta evlilikler bir yerde kız çocuklarının kendilerinden dört-beş yaş büyük erkeklerle evlendirilmesi olabilirken; başka bir yerde genç bir erkek, orta yaşlı bir dul kadına ya da kaçırdığı kız çocuğuna tecavüz ettikten sonra kendisinde onun eşi olma hakkını bulan biri olabiliyor. Evliliklerin bazıları ise sadece ticari alış veriş mantığıyla gerçekleştiriliyor. On yaşındaki bir gelin karşılığında silinen borç ya da ortadan kaldırılan kan davası gibi.

Henüz kendi bedenini yeni yeni tanımaya başlayan binlerce çocuk birtakım hesaplarla cinsel birer obje haline getiriliyor. Henüz oyun çağında iken ailelerin ‘çıkarları’ gereği evcilik diye evlendiriliyor. Yaşadığı toplumsal baskıyı göğüsleyemediği için susuyor ve bunun adı rıza oluyor.

Çocuk yaşta evlendirilen binlerce kadın hergün tecavüze uğramış hissi ile uyanıyor.

Türkiye’de her üç kadından biri çocuk yaşta evlendiriliyor. Evli kız çocuğu sayısı evli erkek çocuğu sayısına oranla 14 kat daha fazla.

Türkiye’de her yıl on binlerce çocuk istismarı gerçekleşiyor. Bunların bir kısmı dava konusu oluyor. Önemlice bir kısmının üstü örtülüyor ve dava açılmıyor. Geçmişe yönelik tek seferlik düzenleme yapıyoruz diyen Adalet Bakanı ikiyüzlüce yalan söylüyor. 15 yaş altı çocuk istismarlarında en üst sınırdan ceza verilmesini öngören yasanın da eş zamanlı değiştirilmek istenmesi tesadüf değildir. Gerekçe yine aynı: 12 yaşını doldurmuş çocukların rızası olabileceği için istismarın mahiyetinin değişebileceğini öne sürüyor iktidar.

Bunlar kadar önemli bir diğer şeyse, Vahdettin İnce denen yobazın televizyon ekranlarında bilirkişi olarak konuk edilerek malumun ilamının yapmasıdır. Lafı uzatmadan ve dolandırmadan iktidarın meramını söylüyor aslında… “13 yaşında kız çocuklarının İslâma göre evlendirilmesi caizdir siz buna pedofili diyemezsiniz” diyor.

Pedofili bir hastalığı, arızi bir durumu ifade eder. 13 yaşında kız çocuğuna cinsellik atfetmek ise sapkınlıktır, adı evlilik de olsa yaşanan adlı adınca tecavüzdür. Bunu dini nikah ile aklayamazsınız.

Şimdi hükümet cezaevindeki tecavüzcülerin mağduriyetlerini gidermenin derdine düşmüş durumda. Çocuklarımızın rızası yoktur. İstismar edilmeye, düşlerinin çalınmasına rızası yoktur. Çocuklarımızı kirli ellerinize bırakmaya da bizim rızamız yoktur.