Muhtarları görünce dayanamıyor: Erdoğan esti, gürledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18. muhtarlar buluşmasında yaptığı konuşmada kendisini durduramadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18. muhtarlar buluşmasında yaptığı konuşmada kendisini durduramadı. Türkiye’de bugün yaşananların bin yıllık bir hesaplaşmanın tezahürü olduğunu söyleyen Erdoğan, Kürt sorununu inkar ederken HDP’li vekiller için de harekete geçilmeli diye emir verdi.
“Bin yıllık hesaplaşmanın yeni bir tezahürü”
Konuşmasının büyük kısmında HDP’ye ve PKK’ye yüklenen Erdoğan, “Türkiyelileşmek iddiasıyla yola çıkıp varlıklarını hendeklere endeksleyenlerin, Kandil’in şamar oğlanına dönenlerin durumunu hep birlikte ibretle takip ediyoruz. Kürt kardeşlerimin adını istismar ederek bu ülkeye ve bu millete husumet besleyen kim varsa onun eteğinin altına girmenin adı siyaset değil, ihanettir. En başta Kürt kardeşlerime ihanettir. Kürt kardeşlerim bu milletin ayrılmaz bir parçasıdır.” demesine rağmen ardından söyledikleriyle Türklerle Kürtler arasında bin yıllık bir ayrım koydu.
“Biz bin yıldır bu topraklarda yaşamanın bedelini ödemiş bir milletiz” diyen ve Kürt hareketiyle yaşanan son çatışmaları “bin yıllık hesaplaşmanın yeni bir tezahürü” olarak açıklayan Erdoğan’ın ne demek istediği ise anlaşılamadı. Bin yıl tarifinin ancak Malazgirt Savaşı’na bir atıf olması düşünülebilecekse de, Türkler ve Kürtler arasında böyle bir tarifin yapılması bir inkarcılık olarak açıklanamayacak bir garipliğe işaret ediyor.
“Milletvekili dokunulmazlığı imtiyazının istismarına artık parlamentomuz izin vermemelidir”
HDP’yi suçlayan Erdoğan, “Türkiye’de Kürt sorunu değil, terör sorunu var. Kimse bize bunu yutturmaya kalkmasın. Hendeği kazan ile hendeği savunan, bombayı koyan ile bombayı savunan, silah kabzasını tutan ile silahı savunanın hiçbir farkı yoktur. Siyaset değil, ihanettir.” dedi.
Prensip olarak siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduğunu söyleyerek konuşmasına devam eden Erdoğan, “Herhangi bir siyasetçinin yaptığı suçun, hatanın bedelini kurumsal olarak partisi değil, şahıs olarak kendisi ödemelidir. Bu, genel başkan da, milletvekili de, belediye başkanı da, meclis üyesi de olabilir. Kim olursa olsun bunun bedelini ödemelidir. Tercihini siyasetin imkanlarından yana değil, terörden, terör örgütünün eylemlerinden yana koyanlar, bunun hesabını hukuk önünde vermelidir. Terör örgütünün diğer mensupları için hukuk neyi emrediyorsa bu kişiler için de aynı yöntemler işletilmelidir. Milletvekili dokunulmazlığı terör örgütüne perde olmak için değil, Meclis’te millete daha iyi hizmet vermek için getirilmiş bir imtiyazdır. Bu imtiyazın istismarına artık parlamentomuz izin vermemelidir.” diyerek HDP’li milletvekillerine karşı harekete geçilmesi için verdiği talimatı da yineledi.
Hitler örneğini savunmaya devam etti
Erdoğan, çok tartışma yaratan Hitler örneğini de savunarak, “Hitler örneğini vermiştim. Şahsıma hücüm etmeye başladılar. Almanya parlamenter sistemle yönetiliyordu ama Hitler ülkenin başına musallat oldu. Ben Türk tipi başkanlık dedim, başladılar saldırmaya. Bunlar kendi ülkelerinin markasını da istemiyorlar. Ülkemizdeki parlamenter sisteminin işleyişinden memnun olan var mı? Devamlı darbe üstüne darbe getiriyor.” diyerek konuşmasını tamamladı.
