MİT personelinden Hakan Fidan'a: Arapça görüşme 'İDY' yapıldı, dehşete kapıldım

MİT’te görevli M.Y. Müsteşar Hakan Fidan’a gönderdiği mektupta çarpıcı bilgiler verdi.

MİT personelinden Hakan Fidan'a:  Arapça görüşme 'İDY' yapıldı, dehşete kapıldım

MİT’te görevli M.Y. Müsteşar Hakan Fidan’a gönderdiği mektup kurumda yaşananlara ilişkin çarpıcı bilgiler içeriyor.

Cumhuriyet‘ten Alican Uludağ‘ın haberine göre, Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) Ankara Bölge Başkanlığı’na bağlı telefon dinleme servisinde çalışan M.Y adlı personel, teşkilat içindeki baskıları Hakan Fidan’a yazdığı bir mektupla anlattı, çarpıcı iddialarda bulundu. Ankara Bölge Başkanlığı İlke 3 Şubesi’nde yaşananları tek tek anlatan M.Y, mektubunda şunları kaydetti:

Arapça görüşmeler ‘İDY’ oldu

Suruç intihar saldırısı ve Ankara Garı intihar saldırılarının sorumluluğunu üstlenen IŞİD militanlarının Arapça konuştukları düşünüldüğünde takdir ederseniz ki bu dilin önemi yadsınamaz. Ancak şubemizdeki Arapça monitörler (Telefon dinleyen kişi A.U.) (2) yönetime yakınlığını kullanarak Arapça görüşmelerin neredeyse tamanını İDY (İstihbarat Değeri Yoktur) yapmakta, yönetim de bu duruma göz yummaktadır. Böyle hassas günlerde on binlerce Arapça görüşmenin İDY yapılması karşısında dehşete kapılmaktayım.”

‘İnanılmaz mobbing var’

“Şubemizde inanılmaz bir mobbing olayı cereyan etmektedir” denilen mektupta, bunları şöyle sıraladı:

* Konuşulan her şeyin, yapılan her yorumun müdire ve başkan tarafından bilinmesi, müdirenin personele “Sen kalk şuraya otur, sen kalk buraya otur” diyerek kendisine yakın kişileri istediği yerlere yerleştirerek jurnal yoluyla haber aldığı şüpheleri doğurmakta, ayrıca her fırsatta müdirenin “Şöyle söylemişsin“, başkanın “Sizin aldığınız nefesten bile haberim var” bu durumu doğrulaması.

* İş ile ilgili olabilecek en basit hataların bile müdirenin odasına çağırılarak rencide edici ve aşağılayıcı dil kullanılarak uyarılması..

* İdarenin işleyiş ile ilgili bütün önerilere kapalı olması ve “buranın kuralları böyle” veya “benim emrim” diye kestirip atması.

‘Günaydın’ işkencesi

* 50 kişilik personelin her sabah müdirenin odasına gidip “günaydın’”, her akşam “iyi akşamlar” demeye mecbur tutulması.

* Son 1-2 yılda istifa(ların) ve emekli olanların şubedeki mobbing kaynaklı olduğu..

* Daha pek çok mustarip olunan konulardan dolayı ben dahil şubemizde pek çok kişinin psikoloğa gitmesi, antidepresan ve uyku ilaçları kullanması…

Kısaca arz etmeye çalışığı konularla ilgili olarak bütün cesaretini toplayın konuyu Bölge Başkanı’na anlatmaya çalıştığında kendisini dinlemediğini, gerekli araştırmayı yapmadığını belirten M.Y, mektubunu şöyle bitirdi:

‘Lütfen istatistik çıkarın’

“Hiçbir cümlemi tam olarak bitiremediğim gibi işitmediğim azar da kalmadı. Bütün bunların kendi emri olduğunu bağırdı. Benimli ilgili araştırma yapıp en ağır şekilde cezalandırılacağımı söyledi. Ben de kendisine Müsteşarlık Makamına başvuracağımı söyledim. Sayın Müsteşarım sizden istirhamım lütfen yapılmayan Arapça görüşmelerin istatistiğini çıkartınız ve şubenin içinde bulunduğu ağır mobbing konusunda personelin dinlenmesi için gerekli araştırmayı yaptırınız.”

‘Müfettiş de gönderilmedi’

M.Y. çalıştığı bölümdeki yanlışları söylediği için görev yerinin değiştirildiğini ve lojmandan çıkarıldığını savundu. Sıkıntılarını sıralı tüm amirlerine anlatmasına karşın kimsenin dinlemediğini, çözüm bulmadığını, ocak ayından beri talep ettiği müfettişlerin de gönderilmediğini belirten MİT’çi, defalarca Hakan Fidan’a ulaşmak istediğini, ancak kapıların kendisine kapatıldığını iddia etti. “Cumhuriyetin bir kurumu böyle olamaz” diyen M.Y. her şeyi göze aldığını söyledi.