Mırıldanmayı bırakın "Sayın Binali"

İlerici Kadınlar Derneği Genel Başkanı Nuray Yenil, Binali Yıldırım'ın son açıklamalarına yanıt niteliğinde bir yazı kaleme aldı.

Mırıldanmayı bırakın

Nuray Yenil
(İlerici Kadınlar Derneği Genel Başkanı)

Bu ülkede kadın cinayetleri olur sesiniz çıkmaz. Yalandan mırıldanırsınız.

Bu ülkede devlet koruması altındaki çocuklar cinsel istismara uğrar sırıtarak demeç verirsiniz. Yalandan mırıldanırsınız.

Bu ülkede 45 çocuğa cinsel istismar davası gündeme gelir, bir kereden bir şey olmaz açıklamaları yaparsınız. Yalandan mırıldanırsınız.

Bu ülkede kadın katillerine, mahkemede ceketini iliklediği için ya da eşini “aşırı sevdiği” gerekçesiyle iyi hal indirimi uygulanır, yalandan mırıldanırsınız.

Bu ülkenin en büyük üçüncü ilinde sokak ortasında önce taciz edilen ardından saldırıya uğrayıp sokakta sürüklenen kadının isyanına kulaklarınızı tıkayıp yalandan mırıldanırsınız.

Kadınların maruz kaldığı taciz, tecavüz davalarına “Ne işi vardı o saatte orada?” diyerek tacizcileri aklarsınız. Sonra yalandan yine mırıldanırsınız.

Doğurmayan kadın eksiktir, yarım kadındır diyerek kadınları yüksek sesle aşağılamayı maarifet sayarsınız.

Kahkaha atan kadını hor görür, kadının sesine dahi tahammül edemeyip susturmaya çalışırsınız.

Çok cocuk doğurmayı ve sadece doğurmayı kutsarsınız, doğum şekline salça olmaktan da geri durmazsınız. Nüfus planlamasına karşı olduğunuzu bas bas bağırırsınız.

Boşanma komisyonu kurup on beş yaş altındaki evliliklerin ve istismarların önünü açarsınız. 15 yaşın altındaki çocuklara istismarda bulunan suçlulara verilen cezaları hafifletirken yalandan mırıldanırsınız.

Bulduğunuz her platformda “benim türbanlı bacılarım” diyerek sizden olanlar ve olmayanları haykırır, şort giydiği için tekmelenen kadın söz konusu olduğunda mırıldanırsınız.

Takiyyeyi bırakın “Sayın Binali” artık kadın düşmanlığınızı gizleyemiyorsunuz. Özgürlükçülük de demode oldu, mağduru oynamakta çok inandırıcı değil artık.

Kadın düşmanlığınızı gizleyemiyorsunuz, kontrol edemiyorsunuz, ağzınızdan dökülüveriyor. Fikriniz neyse zikriniz de odur.

Fikirleriniz yeni değil “Sayın Binali”. Fikirleriniz binlerce yıllık gericiliği temsil ediyor. Ortaçağ karanlığında ‘cadılık’ suçlamasıyla binlerce kadını yakan, linç eden zihniyetten besleniyorsunuz.

Havva ananın şeytana uyarak yasak meyveyi yediğine, bu yüzden cennetten kovulduğuna inanıyorsunuz. Kadının şeytani bir varlık olduğunu, bedenini utanılası bulduğunuzu mümkünse toplumda görünmez olması gerektiğini düşünüyorsunuz. Ve şeytani bir varlık karşısında nasıl mırldanılırsa aynı tepkiyi vermeyi öneriyorsunuz.

Fikirleriniz çok tanıdık “Sayın Binali”. Yanı başımızda kadınların sokağa çıkmasını yasaklayan, köle pazarlarında açık arttırma ile satan, savaş ganimeti olarak gören, kendinden olmayana her türlü muameleyi reva görenlerden çok uzak değilsiniz.

Sizden sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanınızın da kameralar karşısına geçip tacize, şiddete uğradığımızda nasıl çığlık atılacağını anlatmasını bekliyoruz.

Nasıl giyineceğimiz, nasıl güleceğimiz, nasıl yürüyeceğimiz, nasıl mırıldanıp nasıl çığlık atacağımız tamam. Sırada ne var?

Fikirleriniz tarihin çöplüğünde silinip gitmeye mahkum. Pek çok karanlıktan çıktığı gibi, ülkemiz sizin karanlığınızdan da sıyrılacaktır.

Çünkü bu ülkenin ilerici kadınları ve erkekleri olarak mırıldanarak değil en gür sesimizle kahkaha atmaya, birlikte dans etmeye, birlikte üretmeye, birlikte mücadele etmeye ve karanlığınıza karşı sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.