Kürtler, Suriye görüşmelerine katılacak mı?

Gelecek hafta düzenlenmesi beklenen, ancak bazı muhaliflerin itirazları nedeniyle ertelenebileceği belirtilen Suriye görüşmelerine hangi “muhalefet” temsilcilerinin katılacağı belli olmamasına rağmen BM tarafından önceden ilan edilmiş olan 25 Ocak tarihine sadık kalınarak görüşmelerin yapılabilmesi için yoğun bir mesai harcanıyor. Suriye barış görüşmeleri yaklaşırken taraflar arasındaki gerilim de artıyor. Bunun sebebi, Esad güçlerinin Suriye’deki ilerleyişinin hızlanması ve... View Article

Kürtler, Suriye görüşmelerine katılacak mı?

Gelecek hafta düzenlenmesi beklenen, ancak bazı muhaliflerin itirazları nedeniyle ertelenebileceği belirtilen Suriye görüşmelerine hangi “muhalefet” temsilcilerinin katılacağı belli olmamasına rağmen BM tarafından önceden ilan edilmiş olan 25 Ocak tarihine sadık kalınarak görüşmelerin yapılabilmesi için yoğun bir mesai harcanıyor.

Suriye barış görüşmeleri yaklaşırken taraflar arasındaki gerilim de artıyor.

Bunun sebebi, Esad güçlerinin Suriye’deki ilerleyişinin hızlanması ve bağlantılı olarak Cenevre Görüşmeleri’nde Esad’ın elinin her geçen gün daha fazla güçlenmesi. Emperyalist ülkeler Cenevre Görüşmeleri öncesi Esad’ın elinin güçlenmesini doğal olarak istemiyor. Buna rağmen, katılımcıların belirlenmesi konusunda her geçen gün yeni bir kriz başlığı ortaya çıkıyor ve görüşmelerin belirlenen tarihte gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda belirsizlik yaratıyor.

25 Ocak’ta yapılması planlanan, ancak hala kimlerin katılacağı belli olamayan Cenevre Görüşmeleri’ndeki en yeni kriz başlığı Kürt siyasi hareketi. Suriye’de faaliyet yürüten Kürt siyasetinin ana damarı olan PYD’nin toplantıya katılıp katılmayacağı hala kesinlik kazanabilmiş değil.

Rusya, PYD’nin “muhalif” kontenjanından toplantılara katılması yönünde baskı uygularken Ahmet Davutoğlu, PYD’nin toplantıya katılmaması yönünde beyanatlar veriyor. Bu beyanatlarından birini de geçtiğimiz günlerde İngiltere’de veren Davutoğlu, PYD için “kırmızı çizgi” ifadesini kullanıyor.

“PYD gerçek bir muhalif değildir.” diyen Davutoğlu, örgütün görüşmelere “muhalif” sıfatıyla katılacak olmasının hata olacağını belirtiyor. PYD’nin görüşmelere “muhalif” kanatta değil, rejimin yanında yer alan kanatta katılması gerektiğini söyleyen Davutoğlu Türkiye’nin gelecek hafta başlayacak Suriye barış görüşmelerinde belirleyici etkiye sahip olma hakkı olduğunu iddia ediyor.

PYD Suriye’de kendisini Esad rejimi karşıtı olarak tanımlarken, özellikle IŞİD’le de karşı karşıya geliyor.

Emperyalizm destekli cihatçılar yan çiziyor

Riyad’da geçen ay Suriye hükümetiyle uzlaşma görüşmelerine katılmak üzere oluşturulan ABD ve Suudi Arabistan destekli muhalefet konseyinin başkanı Riyad Hicab, üçüncü bir tarafın katılması halinde görüşmelerde yer almayacaklarını söyledi. Hicab, görüşmelere farklı muhalif grupların katılmasını destekleyen Rusya’yı da suçladı.

Rusya’nın görüşmeleri engellediğini öne sürerek Rus uçaklarının Suriye’de cihatçı terör örgütlerine yönelik operasyonlarını da eleştiren Hicab, Suriye’de halk ölürken ve bombardımanlar devam ederken barış görüşmeleri için masaya oturamayacaklarını da belirtti.

Riyad grubunun temsilcisinin görüşmelere baş müzakereci olarak katılmasını istediği isim, Şam ve Moskova tarafından terörist ilan edilen cihatçı İslam Ordusu’nun lideri Muhammed Alluş. Alluş’un oğlu Zehran Alluş, geçen ay Suriye’de düzenlenen hava saldırısında öldürülmüştü. Hicab’a göre görüşmelere “muhalefeti” temsilen sadece Riyad’da seçilen komitenin belirlediği heyet katılmalı. Hicab, üçüncü bir tarafın katılması halinde müzakerelerde yer almayacaklarını da ekliyor.

Müslüman Kardeşlerin ağırlıkta olduğu Suriye Ulusal Konseyi temsilcilerinden George Sabra da, 25 Ocak’ta başlaması öngörülen Suriye müzakerelerine dair şüpheleri olduğunu belirtmişti. BM Suriye Özel temsilcisi Staffan de Mistura’ya 25 Ocak tarihinin gerçekçi olmadığını ilettiklerini açıklayan Sabra, “Cenevre 1 ve Cenevre 2 konferanslarında da böyle olmuştu. Suriyeliler politik sürecin ilerleyişinden ikna olmuş değil” demişti.

Rusya bastırıyor

Barış görüşmelerine muhalefetin geniş bir kesimini temsil eden grupların katılmasını desteklediğini duyuran Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vitaliy Çurkin de, Suriye’deki mevcut siyasi durumda Devlet Başkanı Beşar Esad’ın görevi bırakmasını sadece sorumsuz provokatörlerin gündeme taşıyabileceğini söyledi.

Çurkin, BM Güvenlik Konseyi’nin bazı üyelerinin Suriye hükümeti ile muhalefet arasında yapılması planlanan müzakereleri baltalama girişiminde bulunduğunu söyledi. Rus diplomat, bazı ülkelerin Suriye’deki insani durumu dramatize ederek, müzakereleri engellemeye çalıştığını vurguladı.