Komünist Hukukçular katledilişinin 38. yılında savcı Doğan Öz’ü anıyor

Doğan Öz, 24 Mart 1978 günü, sabah evinden işine gitmek üzere çıktığı saatlerde, arabasının içinde vurularak katledildi…

Komünist Hukukçular katledilişinin 38. yılında savcı Doğan Öz’ü anıyor

Yurtsever, ilerici savcı Doğan Öz’ün katledilişinin ardından 38 yıl geçti. Ülkemizin içinden duruma bakıldığında her geçen gün daha fazla özlenen ve aranan isimlerden biri Doğan Öz…

Katledilişinin yıldönümünde Türkiye Komünist Hareketi Üyesi Hukukçular açıklama yaparak “Doğan Öz’ü, onun hukukçuluğun sadece bir meslek olmadığını, memleketine ve halkına sahip çıkmak olduğunu gösteren mücadelesini bir an bile aklımızdan çıkarmıyoruz” dedi.

Hukukçuların yaptığı açıklamanın tam metni şöyle:

YURTSEVER SAVCI DOĞAN ÖZ’ÜN KATLEDİLİŞİNİN 38. YILI

DOĞAN ÖZ’Ü ANMAK MEMLEKETE SAHİP ÇIKMAK DEMEKTİR

Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz, 24 Mart 1978 sabahı işe gitmek üzere evinden çıkıp arabasına bindiği sırada vurularak katledileli 38 yıl oldu.

Polise yapılan ihbarlara rağmen, cinayet engellenemedi, engellenmedi. Cinayetin sanığı İbrahim Çiftçi, Doğan Öz’ü vurduğunu itiraf etti.

Ancak yapılan yargılamalarda Çiftçi, Ankara Sıkıyönetim 1 No.lu Askeri Mahkemesi tarafından dört kez oybirliği ile ölüm cezasına çarptırılmasına rağmen, verilen kararlar ilk üç seferinde Askeri Yargıtay 1. Dairesi tarafından “eksik soruşturma” bahane edilerek bozuldu. Dördüncü seferde ise idam kararının onaylanması karşında, daha önceki kararların onaylanması yönünde görüş bildiren Başsavcılık tutum değiştirerek, Ceza Dairesi’nin onama kararına itiraz etti ve dosyayı Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’na gönderdi. Kurul, 7’ye karşı 8 oy çokluğuyla, delil yetersizliğini gerekçe göstererek kararı bozdu.

Böylece Çiftçi, Ankara Sıkıyönetim 1 No.lu Askeri Mahkemesi’nin Sanık İbrahim Çiftçi’nin Maktul Doğan Öz’ü taammüden öldürdüğü sabit görüldüğü yönündeki gerekçesine rağmen, hukuken Askeri Yargıtay Daireler Kurulu kararına direnilemeyeceğinden hareketle beraat ettirilerek, göz göre göre serbest bırakıldı.

Doğan Öz’ün katledilmesinin sebepleri çok açıktır. Bunu anlamak için 44 yıllık yaşamında neler yaptığına bakmak yeterlidir. Öz, 1968 yılında Konya’da gerici “Mücadele Birliği” adlı örgütün kapanmasını sağlamış, Denizli’de Necmettin Erbakan’ın kardeşi Akgün Erbakan’ın yolsuzluk dosyalarını hazırlamış, Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’e Denizcilik Bankası tarafından verilen usulsüz kredi olayına el koymuştur. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ne (DGM) ilk karşı çıkanlardan biri olarak 1973 yılında DGM’lerin kapatılması için meslektaşları arasında imza toplamıştır.

Ancak belki de öldürülmesi talimatını verenler için bardağı taşıran son damlanın ne olduğu, Öz’ün hazırladığı ve dönemin başbakanı Bülent Ecevit’e verdiği kontrgerilla raporunda gizlidir. Bugün Suriye ve Ortadoğu ile ülkemizde yaşananlar göz önüne alındığında, bu raporun hala güncelliğini koruduğu açıkça görülmektedir. Raporun en can alıcı bölümü bunu göstermektedir:

“Şiddet olayları, anarşik eylemler olarak nitelendirilebilecek kadar basit değildir. Amaç demokrasi umudunu yok etmek onun yerine faşist bir düzeni gündeme getirmek ve bütün unsurlarıyla yürürlüğe koymaktır. Böylece ABD ve çok uluslu ortaklıklar Ortadoğu sorununu büyük ölçüde çözme amacını gütmektedirler. Bize göre bu sonuca ulaşmada CIA, kontrgerilla gibi gizli örgütlerin yönlendirmesi vardır.”

Doğan Öz, bu ülkenin hukukçularına ağır ama onurlu sorumluluklar devretmiştir. İçinden geçtiğimiz dönemde yaşananlar bu sorumlulukları bizlere sürekli hatırlatmaktadır.

Türkiye Komünist Hareketi üyesi hukukçular olarak, bu sorumluluklarımızın farkındayız.

Yıllar önce Doğan Öz’ü anmaya başladığımızda savunduğu değerler, dürüstlüğü, kararlılığı, mücadelesi bize yol gösteriyor demiştik. Bugün, çocuklara tecavüz eden ve kadınları öldüren gerici, emperyalizmin işbirlikçisi, savaştan beslenen, halk düşmanı bu karanlık sisteme karşı mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürürken, Doğan Öz’ü, onun hukukçuluğun sadece bir meslek olmadığını, memleketine ve halkına sahip çıkmak olduğunu gösteren mücadelesini bir an bile aklımızdan çıkarmıyoruz.

Saygı ve sevgi ile hatırlıyor, anıyor, mücadelesini sürdürüyoruz.

TÜRKİYE KOMÜNİST HAREKETİ ÜYESİ HUKUKÇULAR

doganoz