Kocaeli'ndeki rehabilitasyon merkezinde kalan çocuklar dehşeti anlattı

Baskı ve şiddet iddialarıyla gündeme gelen Kocaeli Rehabilitasyon Merkezi’nde incelemelerde bulunan CHP’li milletvekilleri, yaşları 11 ile 18 arasında değişen kız çocuklarının durumlarını raporlaştırdı.

Kocaeli'ndeki rehabilitasyon merkezinde kalan çocuklar dehşeti anlattı

Baskı ve şiddet iddialarıyla gündeme gelen Kocaeli Rehabilitasyon Merkezi’nde CHP PM üyesi Candan Yüceer başkanlığında incelemelerde bulunan CHP’li milletvekilleri, yaşları 11 ile 18 arasında değişen kız çocuklarının durumlarını raporlaştırdı.

Sorunlarını milletvekillerine anlatan kız çocukları, “kurumda kendilerine psikolojik şiddet uygulandığını” belirterek “3 kez kendimi öldürmek istedim. Ağabeyime yazdığım mektubu bile yırtmışlar. Erkek güvenliklerin bizi aramasından rahatsız oluyoruz” diyorlar:

Arkadaşımın elini tutmam bile yasak

Merkezde bir kavga olduğunda erkek güvenlik gelip müdahale ediyor. Bizi bacaklarımızdan tutup aşağı gözlem odasına indiriyor. İki gün kaldım. İki yatak var ve çok soğuk. İstediğimiz zaman odamıza gidip uyuyamıyoruz. Arkadaşım ağlıyor, elini tutuyorum ama bu bile yasak.

Personel psikolojik şiddet uyguluyor

Personel bize fiziki şiddet uygulamıyor ama psikolojik şiddet uyguluyor. Sorunlarımız olduğunda idare danışmanlarımızı çağırmıyorlar. Diyorlar ki “Erkek güvenlik kavga ayırıyorsa ne olur” Biz zaten darbe yemişiz. Kadın görevliler bile aradığında rahatsız oluyoruz.

Anneme sarıldığımda bile itiyorlardı

Ailemle görüşmek istediğimde her hafta gittim. Kırmadılar. Anneme sarıldığımda ittiriyordu. Ama danışmanımı annem gibi hissedebiliyorum. Sorunumuz olduğunda yanına her zaman gidebiliyoruz. Ama son zamanlarda görüşmeler iptal oldu. Yeni müdürümüz sert mizaçlı, anlayış istiyoruz. Beni anlamıyorsun deyip elimi bir yere vurduğumda, bir ay basamak düşme cezası verildi.

Ağabeyime yazılan mektubu yırtmışlar

Hoca bana bağırınca annemin yaptıkları aklıma geldi, ağladım… Arkadaşımızın birisi ağabeyine mektup yazmış; yırtmışlar. Bizim özel hayatımız yok zaten. Biraz duygularımız var onları da kâğıda dökmüştük, neden saygı duyulmuyor? Yemekhaneye kilitlendik.

Atıştırmalıkları dahi almışlar

Çok acıkıyorum; çekmecemde atıştırmalıklar vardı, onları dahi almışlar. Kurallar çok kötü. Benim koruyucu ailem var, annemi görmek istedim, üç ay yalvardım, göstermediler.

Hayati tehlikem var

Güneydoğu’dan geldim, aile ile görüşemiyoruz. Hayati tehlikem var televizyona çıkınca benim için çok kötü oldu.

Şampuan bile alamıyoruz

1. basamaktan birisi hocayla dışarı çıktı; ben de çıkmak istiyorum. İhtiyaçlarımızı aldırmamış. Şampuan bile alamıyoruz. Kurallardan ve gözlem odasından şikâyetçiyiz. Dünden beri gözlem odası talimatla kapatıldı.

Kollarıma çizik atmıyordum

Burada bireysel çalışmalara başlamadık. Danışmanımız ilgilenmiyor. Bir an önce tahliye olup buradan gitmek istiyoruz. Daha önce kaldığım yerde kollarıma çizik atmıyordum. Orada bir kere intihara kalkıştım. İnternette yayımlanan haberlerin kaldırılmasını istiyoruz. Herkesin belalısı var. Bir ara içeri telefon sokmuştum, kimse bilmiyordu. Odalarda kamera yok diyorlar ama var. Çünkü çekmecenin altına sardığım telefonu hiçbir yeri karıştırmadan bulmuşlar.

Birbirimize sarılamıyoruz

Ağabeyim bana vurunca, evi terk ettim, erkek arkadaşıma kaçtım. Buraya getirdiler. Aileme gitmek istemiyorum. “Seni ailene vereceğiz” diyorlar. “Ağabeyim beni öldürür” diyorum. Odamıza gidip, yastığa sarılıp ağlıyoruz. Birbirimize sarılamıyoruz, temas yasak hemen birinci basamağa düşürüyorlar.

Her şey yasak

Bizi gözlem odasına kapatıyorlar. 8 gün kalan arkadaşlar var. Şikâyet ettik diye bizi birinci basamağa düşürdüler. Yazın etkinliklere gidiyorduk. Şimdi her şey yasak. Hocalarımız, danışmanlarımız bize bağırıyor. Eskiden böyle değildi. İdareciler değiştiği için böyle oldu.