Karayılan'dan HDP operasyonu açıklaması: Gerekli cevabı vereceğiz

PKK yöneticilerinden Murat Karayılan, HDP'li vekillere yönelik operasyonun ardından bir açıklama yaptı.

Karayılan'dan HDP operasyonu açıklaması: Gerekli cevabı vereceğiz

PKK yöneticilerinden Murat Karayılan, HDP’li vekillere yönelik operasyonun ardından bir açıklama yaptı. Karayılan, vekillerin tutuklanmasının ardından ‘mücadeleyi hızlandıracaklarını açıkladı.

ANF’de yer alan habere göre, görüntülü bir mesaj yayınlayan Karayılan, “AKP’nin halkımızın değerlerine, kültürüne, kurumlarına karşı geliştirmiş oluğu saldırılar aynı zamanda savaşı da derinleştirecektir. Çünkü saldırı ve şiddetle halkımız ve bize yöneliyor. Buna karşı her yöntemle direnmek hakkımızdır” diye konuştu.

ANF’nin haberine göre Karayılan’ın açıklamaları şöyle:

“Erdoğan iktidarının zemini boş”

 

Olağanüstü halin üç ay daha uzatılmasının sebebi, Kürt özgürlük hareketi ve Türkiye solunun tasfiyesi içindir. Şimdi AKP rejimi kendisine karşı olan muhalefeti tasfiye etmek için, Türkiye’de özgürlük ve demokrasi mücadelesini ortadan kaldırmak için geniş çaplı bir saldırı içerisindedir. Türkiye’de birçok güç bu saldırılardan korktu ve kendilerini geri çekti. Şimdi direnen Kürt halkıdır, Kürt özgürlük hareketidir ve demokratik güçlerdir. Şimdi de faşizan saldılar bu güçlere karşı geliştiriliyor. Çünkü Erdoğan iktidarının zemini boştur, kendinden korkuyor.

“AKP’nin niyeti kötü”

Herkes artık görmeli, AKP’nin niyeti kötüdür. Açık bir düşmanlık yapıyorlar. Şu an amaçları budur, bir sessizlik ortamı yaratarak kuzeydeki kurumlarımızı yenilgiye uğratarak başarı elde etmek istiyor. O zaman Rojava, Başur ve Rojhilat üzerinde de istediklerini yapabileceklerini düşünüyorlar. Bu nedenle merkez şimdi kuzey Kürdistandır.  Ortadoğu bölgesinde geniş bir savaşın olduğu bu süreçte artık Kürt halkı kendi doğal hakkını elde edecektir. Bunun önünü artık kimse alamaz.

“Hiç bir mevzi bırakmak istemiyor”

Yine Kürtlerin sesini yayınlayabilecek potansiyel kanalları da kapattılar. Örneğin Hayat TV. Türkiye solunun yayınlarını da kapattılar. Bu kapatma dalgaları Cumhuriyet gazetesine kadar gitti. Cumhuriyet gazetesinin yazarları gözaltındadır. Öyle yapmak istiyor ki bir sessizlik yaratılsın. Kimse Kürt özgürlük mücadelesinden bahsetmesin. AKP faşizmine karşı kimse ses çıkarmasın. Kürt halkı hangi kurumlara güveniyor? Belediyelerdir, belediye eşbaşkanlarıdır. Onlara da müdahale edildi. Hiçbir mevzi bırakmak istemiyor.

“Herkesin kapısını kırabilirler”

Eğer ki Kürdistan halkları ve Türkiye demokratik güçleri, Alevi halkımız, Türkiye emekçileri AKP’nin bu faşizan saldırılarına karşı sessiz kalırsa, yarın bu saldırılar başka yerlere de ulaşır. Halkımız bunu bilmelidir. Eğer ki bu saldırıları karşı sessiz kalırlarsa bu saldırlar genişleyecek ve Kürdistan’da savaş daha da derinleşecektir. AKP korku imparatorluğu yaratmak istiyor. Bunun için herkesi susturmak istiyor. Kimse bu süreçte korkmamalıdır. Halkımız haklıdır, bir halk olarak kendi sözcülerine sahip çıkmalıdır. Seçilmişlerine ve milletvekillerine sahip çıkmalıdırlar. Eğer ki sahip çıkmazlarsa kendilerine daha fazla yönelim gerçekleşecektir. Şimdi gecenin bir yarısında eğer ki parlamenterlerin kapısını kırıp içeri giriyorlarsa yarın herkesin kapısını kırabilirler. Dolayısıyla bu süreç herkesten daha sorumlu, daha örgütlü, daha cesaretli ve daha eylemli davranmalarını istiyor.

‘Halkımız sessiz kalmasın”

Şu an Kürt halkı dünyanın gözleri önünde bir sınavla karşı karşıyadır. Dünyanın hepsi şu an izliyor, Amed eş başkanları tutuklandıktan sonra, HDP eş başkanları tutuklandıktan sonra bakalım Kürt halkı ne yapacak. Korkacak, sessizleşecek, kendi evine mi çekilecek yoksa sokaklara mı dökülecek diye Kürtler izleniliyor. Tam da burada Kürt halkı yaratmış olduğu düzeyi açıklığa kavuşturacaktır. Duruşunu herkese gösterecektir. Eğer sokağa çıkarsa bu iradesine kimliğine sahip çıkıyor ve artık özgür yaşamayı hak etmiş demektir. Bunun tam tersini yaparsa demek ki herhangi bir hak talebinde bulunamaz. Dünyada böyle bir kanaat oluşur. Bundan dolayı bu süreçte sessiz kalmamak zülme karşı dayanışmayı geliştirmek anlamlı bir duruş, çok çok önemlidir. Eğer ki Kürt halkı bu duruşunda ısrar ederse AKP yenilecektir. Çünkü onlar haksızdır, onların temelleri zayıftır. Bizler ise haklıyız ve temellerimiz sağlamdır. Bizler pratikte de sözümüze sahip çıkmalıyız. Değerli halkımız pratikte de sözüne sahip çıkabilmesi için bu önemli günde sessiz kalmamalıdır.

“Gerekeni yapacağız”

AKP’nin halkımızın değerlerine, kültürüne, kurumlarına karşı geliştirmiş oluğu saldırılar aynı zamanda savaşı da derinleştirecektir. Çünkü saldırı ve şiddetle halkımız ve bize yöneliyor. Buna karşı her yöntemle direnmek hakkımızdır. Örgüt olarak bütün cephelerde gerekli cevabı verebiliriz ve vereceğiz de. Fakat bu mesele profesyonel güçlerin, savaşı geliştirmek meselesi değildir. Düşman, Kürtler PKK’den HDP’den Kürtlükten vazgeçti ve artık bizimledirler diyor. Dolayısıyla savaşı derinleştireceğiz diyor. Düşmanı bir bütünen yenilgiye uğratmak için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Doğrudur en büyük sorumluluk ve yük bizim üzerimizdedir. Biz bunun farkındayız. Bunun altından kalkmak için gerekeni yapacağız.