Kadınların 2016 yılı: Gericilik, sömürü, aşağılanma, cinayet...

"Neden bu düzen değişmeli?" ve "Neden elimizi çabuk tutmalıyız?" dedirttirecek 2016 kadın haberleri derlememiz.

Kadınların 2016 yılı: Gericilik, sömürü, aşağılanma, cinayet...

2016 yılı kadınlar için gericiliğin ve sömürünün pençesinde geçti. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, bakanlardan AKP vekillerine, bürokratlardan sözde yazarlara kadar geniş bir gerici cephe kadınları aşağılayan açıklamalar yapmayı 2016 yılında da bırakmadılar. İktidar konuştukça kadın cinayetleri arttı. Nefret cinayetleri arttı. Tecavüzler arttı. Çocuklarımız bu düzenin karşısında daha da korumasız hale geldiler. 2016 yılının çetelesi bu açıdan uzun olsa da bazılarını gazetemiz okurları için derledik. İşte neden bu düzen değişmeli ve neden elimizi çabuk tutmalıyız dedirttirecek 2016 kadın haberleri derlememiz…

Cinayet, taciz, tecavüz arttı…

2016’nın ilk 11 ayında en az 241 kadın öldürüldü, 72 kadına tecavüz edildi, 111 kadını taciz edildi, 387 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunuldu, 314 kadına şiddet uygulandı.

Bağdat Caddesi’nde meydana gelen olayda, gece evine dönen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi E.F.B.’ye C.A. isimli zanlı tarafından tecavüz edildi. Tecavüz olayı ile ilgili Şamil İğde adında bir kişi ve gece yarısı bir kadının eve dönüşü sonrasına tecavüzü hak ettiğini ima eden bir anketi Twitter’dan yayınladı. İlerici Kadınlar Derneği (İKD) Şamil İğde ile ilgili suç duyurusunda bulundu.

Kayseri’ de lise öğrencisi Cansel Buse K. öğretmeninin tecavüzü sonrası intihar etti. Tecavüzcü öğretmenin okullarda taciz ile mücadele konusunda sertifika aldığı ortaya çıktı.

ENSAR Vakfı: Çocuk istismarı yuvası

Karaman’da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kalan 9 ve 10 yaşlarında bulunan 45 öğrencilye Muharrem B. adlı öğretmen tecavüz etti. Tecavüzün uzun bir süre kamuoyundan gizlendiği ortaya çıktı. Muharrem B. Tutukalanarak ilk celsede 508 hapis cezasına çarptırıldı. Davanın tek celsede bitirilmesi Kamuoyunda Ensar Vakfının olaydaki sorumluluğunun üstünün kapatılması olarak yorumlandı. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Ensar Vakfı’ndaki tacizci öğretmeni ve vakfı savundu.

Ramazanoğlu, “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı’nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz” dedi.

İş cinayetlerinde kadınlar da öldü…

2016 yılının ilk sekiz ayında en az 70 kadın işçi yaşamını yitirdi. İş cinayetlerinde başı çeken iller Ankara, İstanbul ve Manisa oldu. 2016 yılının ilk sekiz ayında yaşamını yitiren kadın işçilerin 26’sı çiftçi ve esnaf iken, 44’ü işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden oluştu.

Kadın emeği esnekleşti

Hükümet Ocak ayı başında 6663 sayılı Kanun ile kadınların doğum izni ve çocuk bakımına dair yeni düzenlemeler getirdi. Söz konusu hükümler kadınlara doğum iznine ilişkin geniş haklar tanıyor gibi gözükse de, aslında devletin çocuk bakımındaki sorumluluğu tamamıyla aileye ve özellikle anneye bıraktığı açıkça görüldü. Devletin çocuk bakımını aileden özellikle kadından alarak toplumsallaştırması ve ücretsiz, yeterliliğe sahip kreşler açması, vatandaşlarının istihdama hızlı bir şekilde tekrar entegrasyonunu sağlaması gerekiyor. Oysa ki yeni yasal düzenlemeler ile hem çocuk bakımı tekrar kadına bırakılıyor, hem de kısmi süreli çalışma adı altında kadınların esnek çalışma yöntemleriyle ucuza çalıştırılmaları teşvik ediliyor.

Gerici propaganda ders kitaplarında

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yürüttüğü “Yazarlar Okullarda Projesi” kapsamında öğrencilere satılan “Hariçten Sözler” isimli kitapta, “Kadınlar da tespih gibi olmalı, varlığı hoşluk, yokluğu boşluk vermeli”, “Erkekler doğayı, kadınlarsa yuvayı severler” gibi skandal cümlelerin olduğu ortaya çıktı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ilkokul ve ortaokullar için hazırlanan Arapça dersi kitabında ise gerici ve kadın düşmanı ifadeler yer aldı. 2. ve 5. sınıflar için hazırlanan ders kitaplarında kadınlar ve kız çocukları evde ve kamusal alanda sadece türbanla resmedildi.

“Steroid hormonların üretim mekanizmaları” dersinde kadınların görevinin “erkekleri doğurup yetiştirmek” olduğunu söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Öçer, kendisini “Anlattıklarım bilimsel gerçekler. Bilim kitaplarında bunların hepsini okursunuz” sözleriyle savundu.

Bir dönem Diyanet’te din görevlisi olarak çalışan Hasan Çalışkan’ın yazdığı “Evlilik ve Aile Hayatı” adlı kitabın, Kütahya Belediyesi tarafından yeni evlenen çiftlere nikah merasimi sırasında verdiği ortaya çıktı. Kitapta özetle şu ifadeler yer alıyor:

* Çalışma hayatında kadın iş yerinde kocasından daha yakışıklı erkeği görürse gönlü ona kayabilir, kırsın dizini otursun.

* Çalışma hayatı kadının kocasına karşı olan cinsel görevini olumsuz etkiler.

* Kocası için süslenmeyen, erkeğin reisliğine itaat etmeyen kadın dövülebilir, kadına evin hakimini hatırlatır, ilaç gibidir.

Ağızlarından kadın düşmanlığı düşmedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, nüfus planlaması ve doğum kontrolü için söylediği, “Hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayış içinde olamaz” sözlerinin üzerinden birkaç gün dahi geçmemişken bu defa kadınların büyük tepkisini alan aşağıdaki ifadeleri kullandı: “Çalışıyorum diye annelikten imtina eden bir kadın aslında kadınlığını inkar ediyor demektir. Anneliği reddeden, evini çevirmekten imtina eden bir kadın iş hayatında ne kadar başarılı olursa olsun eksiktir, yarımdır.”

“Normal biri değil: Ben onun normal bir adam olduğunu düşünmüyorum. Normal biri değil. Çünkü normal bir insanın yapacağı bir iş değil yaptığı. Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın… Bu adamın geçmiş kayıtlarına bakılırsa bir tıbbi sorunu olduğu çıkacaktır. Hal ve hareketlerinde de bir gariplik var. Gülüyor mülüyor….” Bu sözler belediye otobüsünde şortlu bindiği için tekmeli saldırıya uğrayan kadının yaşadığı saldırıya Başbakan Binali Yıldırımın yorumu. Yıldırım bu yorumu ile şortlu dolaşmayı makbul görmediğini itiraf etmiş oldu.

Aile Bakanı kadını anneliğe indirgedi. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, kadınlara Allah tarafından verilen en önemli özelliğin ‘annelik’ olduğunu ve bunun bir insana verilebilecek en büyük şeref ve paye olduğunu söyledi.

Meclis’te boşanmaları araştırmak için kurulan komisyonun toplantısında AKP Isparta vekili Sait Yüce, sunum yapmak için davet edilen Eşitlik İzleme Kadın Grubu’ndan avukat Hülya Gülbahar’a “Konumunuzu bilerek konuşun”, “Gidin dışarıda konuşun”, “Ben sana haddini bildirmeye çalışıyorum” diyerek kadın düşmanlığını gizlemeye gerek görmedi.

Kadıköy Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hazırlattığı billboard ilanı hakkında AKP Kadıköy İlçe Başkanı İsa Mesih Şahin, Twitter hesabından yazılı bir açıklama yaparak, “Kadıköy Belediyesi’nin aile ve toplum değerlendirimizle örtüşmeyen Kadınlar Günü kutlamasını kınıyoruz” dedi. Billboardlarda “Lezbiyenim, biseksüelim, transım; okulda ,işte , mecliste, her yerdeyim ”yazıyordu.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Bir İslam ülkesiyiz. Laiklik olmamalı yeni anayasada ve dindar bir anayasa olmalı” ifadelerini kullandı. Açıklama büyük tepkilere yol açarken Meclis Başkanı sözlerinin yanlış anlaşıldığını savundu

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kadına şiddete ilişkin, “Aile içi şiddetin kadınla erkek arasındaki uyuşmazlıklarda devletin bu kadar polisiyle askeriyle hakimiyle psikoloğuyla sosyal çalışmacısıyla uzmanıyla bu kadar kadınla erkeğin arasına girmesi ne kadar doğru?” yorumunu yaparak şiddeti kadın erkek ilişkisine indirgedi

Din İşleri Yüksek Kurulu Dini bilgilendirme Platformu’nun inanç, ibadet, ahlak ve sosyal hayat ile ilgili güncel fetva ve kararları sitesine yöneltilen “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?” sorusuna, “Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur” ve “Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir” cevabı verdi.

IŞİD’e dönük soruşturma kapsamında 10’u tutuklu 96 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması görülürken sanıklardan biri yer darlığından yanına oturan kadına, ‘caiz olmadığı’ gerekçesiyle müdahalede bulunarak kadının yanından kalkmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği “Bir adam gibi ölmek var, bir de madam gibi ölmek var” sözlerini değerlendiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan “Cumhurbaşkanımızın kullandığı bu ifade Anadolu’da kullanılan bir deyim. Türk kadını adam gibi ölmesini çok iyi bilir.” dedi.

Altınordu ilçesinde kentin yöresel türküsü “Tabya başında üç kız yan yana” türküsünden esinlenerek yapılıp açık havada sergilenen üç kadın heykelinden birinin baş ve gövde kısımları kırıldı.

Yasama, yürütme, yargı kadını korumuyor…

“Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir” diyen Burdur İl Milli Eğitim Müdür Vekili Mahmut Bayram terfi ettirildi.

Diyarbakır’da yüzde 50 zihinsel engelli erkek çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan taksici S.K.’ya “erken boşalma nedeniyle eylemine devam edemediği” gerekçesiyle ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan değil ‘basit cinsel istismar’ suçundan sekiz yıl hapis cezası verildi. Mahkeme bununla yetinmeyip sanığın ‘duruşmalardaki olumlu tutumu’ nedeniyle de indirime giderek cezayı altı yıl sekiz aya indirdi.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağının üçüncü gününde, evinin önünde vurulan beş çocuk annesi bir kadın hayatını kaybetti.

Nişanlısına fiziksel şiddet uygulayan kişi kendini “Cumhurbaşkanı’na hakaret etti, ittim” sözleriyle savunması üzerine mağdur kadın, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan ifadeye çağrıldı.

Ali Ağaoğlu’nun “Gecelik ilişkilerden hoşlansam İstanbul’da kadın kalmazdı” diyerek kadınlara hakaret ettiği gerekçesi ile açılan soruşturmada savcılık takipsizlik kararı verdi.

Maslak’ta belediye otobüsünde bir kadına şort giydiği gerekçesiyle saldıran Abdullah Çakıroğlu, 12 saatlik gözaltı süresinin ardından serbest bırakıldı. Yeniden gözaltına alınan ve tutuklanma talebiyle adliyeye sevk edilen Çakıroğlu, tutuklandı. Daha sonra saldırgan yeniden serbest bırakıldı.

Bursa’da metroda bir kadını “Şortlu kadının başına geleni biliyorsun, kes lan sesini o…u” diye tehdit eden 50 yaşlarındaki M.A., serbest bırakıldı.

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dört aylık hamile Ebru Tireli (32) evinin yakınında bulunan bir parkta spor yaparken kimliği bilinmeyen bir erkeğin saldırısına uğradı. Kırmızı bir arabadan inen bir erkek, yürüyüş yapan Tireli’nin yanına giderek, “Bir daha burada yürüyüp spor yapmayacaksın” tehdidiyle ayakkabısını çıkarıp vurmaya başladı. Yüzüne aldığı darbelerle yere düşen Tireli, karnındaki bebeğini korumak için saldırgandan özür dilemek zorunda kaldı.

İlerici Kadınlar Derneği tarafından yapılan ihbar ve şikayet sonrası Gaziantep ilinde Ezidi kadınların internet üzerinden köle gibi pazarlayanlar hakkında mahkeme jet hızıyla beraat kararı verdi.