İslâmcılık Amerikancılıktır!

Yazarımız Kurtuluş Kılçer İslâmcılığın emperyalizm işbirlikçisi karakteri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Ülkemizde sağın tarihi yazılacaksa, Amerikancılık ya da başka bir ifadeyle işbirlikçilik başa yazılmalıdır.

Ülkemizin siyasi tarihi yazılacaksa, bu olgu başa yazılmadan yapılacak bütün analizler baştan söyleyelim yanlıştır.

Eveleyip gevelemeden, lafı sağa sola bükmeden doğrudan yazalım: İslâmcılık, emperyalizm çağında, emperyalizmin bir siyasal enstrümanıdır.

Bu iddiaya, bugün kendine İslâmcı diyen bir çok kesim tarafından itiraz edilecektir. Daha doğrusu öyle bir algı oluşturuyorlar ki, “batı karşıtı”, “Siyonizm karşıtı”, “haçlı zihniyetine karşı” bir söylem ve siyasal kimlik iddiasıyla mangalda kül bırakmıyorlar. Ancak işin gerçeği, aslı astarı, tarihsel gerçekler hiç ama hiç öyle değildir.

Kimdir batı karşıtı? Taliban mı, Hikmetyar mı, Müslüman Kardeşler mi, Vahabiler mi, IŞİD mi, bugün Suriye’de bilumum cihatçı çete mi, Fethullah mı, Çeçen savaşçılar mı, Bosna’da savaşanlar mı? Hamas mı? Humeyni mi?

Tek tek bütün İslâmcı siyasetlerin yaptıklarına, doğumlarına, misyonlarına baktığımızda gördüğümüz gerçek emperyalizmin taşeronluğundan başka bir şey değildir.

Şimdi de ülkemizdeki Milli Görüşçülerin emperyalizme karşı tek güç olduğu mavalı okunuyor. Kimi kandırıyorsunuz? Emperyalizme karşı durmak, kapitalizme karşı çıkmaktır, sermayeye karşı olmaktır. Bundan bağımsız emperyalizm karşıtlığı olur mu?

Fethullahçılık, Ilımlı İslâmcılık bizzat ABD tarafından yaratılmıştır. Somut delil kapı gibi ortadadır. Şimdi FETÖ üzerinden İslamcılar kendilerini aklamaya girişiyorlar. Uğraşmayın, FETÖ sizin de bir gerçekliğiniz ve Amerikancılığınızın bir kanıtı olarak tarihteki yerini almıştır.

Öncelikle, çağımızın gerçekliği net olarak ortaya konulmalıdır. 19. ve 20. yüzyıl gerçeği nedir? Bu tarihlerde Avrupa’da başlayan ve dünyanın tamamına yayılan siyasal, toplumsal ve ekonomik gelişmeler yok sayılarak bir tarihsel çerçeve oluşturulamaz. Sözü edilen dönem devrimler çağıydı, aydınlanma çağıydı, cumhuriyetler dönemiydi, kapitalizmden sosyalizme geçiş dönemiydi, emperyalizme karşı sömürge ülkelerinin ulusal kurtuluş mücadeleleri dönemiydi, iki kutuplu dünya gerçeği ortadaydı.

İslâmcılık, son 200 yıldır, devrimlerin, cumhuriyetlerin, sosyalizmin, komünizmin, Sovyetler Birliği’nin, yurtseverliğin, aydınlanmanın, bilimin karşısında durdu!

Türkiye’de 1923 Cumhuriyeti’nin karşısında durdu. Padişahçılığın, hilafetçiliğin savunucusuydu. Alman emperyalizminin çıkarları adına Hilafetçilik yapılmadı mı?

Sovyetler Birliği’ne karşı Yeşil Kuşak Projesinin bizzat aktörü oldu.

Afganistan’da Talibanlar solcu Afgan hükümetine karşı silahlandırıldı.

Pakistan’da gelişen siyasal İslâmcılık bizzat ABD tarafından desteklendi.

Mısır’da Müslüman Kardeşler İngiltere tarafından korundu.

Vahabiler, İngiliz desteği ile Osmanlıya karşı ayaklandırıldı.

Bosna’da, Çeçenistan’da cihatçılar, bizzat emperyalizmin çıkarları için sahaya sürüldü.

Libya’da Kaddafi emperyalistler tarafından cihatçılar devreye sokularak devrildi.

Bugün Suriye’de Müslüman Kardeşler’e kim silah verdi?

Suriye’de Müslüman Kardeşler, Türkiye’de Fethullah Gülen! Bugün Türkiye’de FETÖ karşıtı kesilip Suriye’de Müslüman Kardeşlerin yanında yer alarak kimi kandırıyorsunuz?

Humeyni, İstanbul’da MİT tarafından misafir edilip, Fransız emperyalizmi tarafından korunmadı mı? İran’da komünist TUDEH’e karşı İslâmcıların darbesini unutacak mıyız? On binlerce komünistin tasfiyesini yok mu sayacağız?

Hamas’ın, devrimci Filistin Örgütleri’nin karşısına çıkarılması için İsrail tarafından kuruluşunun desteklendiğini iddia ediyoruz… Buyurun tersini söyleyin.

Arabistan’daki Suud ailesi sizce batı karşıtı mı? Güldürmeyin!

Son 100 yıldır ise iki çizgi vardı; kapitalistler ve komünistler… Mesele bu kadar açıktır. Kimin yanında yer aldığınız bu çizgi tarafından belirlenmektedir. Son 100 yıllık dünya tarihini belirleyen olgu, emperyalist-kapitalist sistem ve buna karşı mücadeledir. İslâmcılık bu kavgada emperyalist-kapitalist sistemin yanında yer almıştır. Dünyanın bugünkü gerçeğini ve son 100 yıldır yaşanan tarihsel gelişmeleri yok sayarak İslamcılar emperyalizm karşıtı biziz diyemezler. Bu yalana kimse kanmasın!

Reel sosyalizm dönemi geride kaldı, ancak emperyalist-kapitalist sistemin bugün için geçici üstünlüğü kimseyi yanıltmasın.

İslâmcılığın sermayeyle, üretim araçlarında özel mülkiyetle, kapitalizmle sorunu bulunmuyor. Kapitalizmle sorunu olmayanların, kapitalizmin en yüksek aşaması emperyalizmle de sorunu olamaz!

Her şey karşıtıyla tanımlanır. Eğer bugün emperyalizm varsa, onun düşmanı komünizmdir!

Bugün Türkiye’de İslâmcılık adına konuşanlar, oturup son yüzyıllık tarihlerine baksınlar ve FETÖ’yü işte o zaman anlarlar.

Belki kendilerini de…