İlker Başbuğ: Cemaatin faaliyetlerinde AKP'nin siyasi sorumluluğu var

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarında AKP'nin siyasi sorumluluğu olduğunu savundu.

İlker Başbuğ: Cemaatin faaliyetlerinde AKP'nin siyasi sorumluluğu var

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarını da içeren 2007-2011 yıllarındaki Cemaat faaliyetlerinde AKP’nin siyasi sorumluluğu olduğunu savundu.

CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayan Başbuğ, TSK’daki ‘FETÖ’ yapılanmasına karşı AKP’nin iktidara geldiğinden beri hiç bir adım atmadığını belirterek, 2012 yılından itibaren ise dönemin Başbakanı Erdoğan’ın ‘tek başına’ mücadele etmeye başladığını kaydetti. Başbuğ, yargıdaki Cemaat kadrolarının TSK’daki generalleri ve kimi subayları hedef alan Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpas davalarında AKP’nin doğrudan siyasi sorumluluğunun bulunduğunun altını çizdi.

‘Erdoğan’ı uyardım ‘Komutanım çok büyütüyorsun’ dedi’

15 darbe girişiminde MİT’in sorumluluğuna dikkat çekerek, “Daha önce Gülencileri MİT’in verdiği istihbaratla ihraç ederdik. 2002-2010 yılları arasında MİT’ten bize bir tane bile ‘Şu subay Fettullahçıdır’ diye bilgi gelmedi” diye konuştu. Başbuğ, MİT’in bu bilgilere sahip olmasına rağmen TSK’ya bilgi vermediğini söyledi.

15 Temmuz’un ‘askeri darbe’ olarak görmediğini belirterek, MİT’in ordudaki Fethullahçı isimleri bilmesine rağmen, TSK’ya sekiz yıl boyunca bilgi vermediğini söyledi.

2007-2011 yılları arası AKP’nin Cemaat’le ‘tam ittifak’ kurduğunu belirten Başbuğ, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ise “Bakın böyle bir tehdit var. Bugün bize yarın bize” dediğini, Erdoğan’ın da kendisine “Ya komutanım çok büyütüyorsun” dediğini söyledi.

’15 Temmuz askeri darbe değildir’

Darbe girişimi için “15 Temmuz’u askeri darbe olarak değerlendirmiyorum” diyen Başbuğ, yaşananları “TSK’nın bir kısmını kullanarak dışarıdakilerin amaçlarını gerçekleştirmek için yapılan bir olaydır” diye niteledi.

Böyle bir darbe girişimini beklemediğini belirten Başbuğ, “Bugüne kadar yaşanan darbelerle aynı havuzda olmadığını düşünüyorum. Emir komuta kademesinde yapılan bir askeri darbe ile karşı karşıya kalmış iseniz buna karşı alacağınız tedbirler farklı olur. 15 Temmuz Cemaat’in TSK içinde unsurlarıyla yapılan bir olaydır” dedi.

‘Darbenin arkasında üç grup var’

Darbe girişiminin ana omurgasının Gülen Cemaati olduğunu ama toplamda üç grup olduğunu ifade eden Başbuğ, şöyle devam etti: “15 Temmuz kalkışmasının arkasında planlayan, yöneten, kurgulayan ana isim Cemaat’tir. İkincisi büyük bir ihtimalle anında yapması gereken hareketi yapmayanlar, gecikenler, tereddüde düşenler… Bunlar cemaatçi mi hayır. Böyle bir grup da var bunların içinde. Üçüncü grup ise cemaatçi olmamasına rağmen buradan istifade etmek isteyen bazı insanlar olabilir.”

’14 Temmuz’da askeri hareketlilik vardı’

Başbuğ, 14 Temmuz günü ikamet ettiği Bodrum’daki askeri hareketliliği ise şöyle anlattı: “14 Temmuz günü bizim bulunduğumuz bölgeden askeri bir helikopter geçti. Normal personel taşıma helikopteri. Cuma günü sahilde oturuyoruz, bir ya da iki kez helikopter gördüm. Aynı zamanda da Sahil Güvenlik botları gördüm. hareketlilik vardı. Biraz tuhaf geldi. Dikkatimi çekti ama kesinlikle bir kalkışma olabileceği aklımın ucundan geçmedi.”

‘Harp Okullarını Abdülhamit bile kapatmadı’

Harp okullarının kapatılmasına da değinen İlker Başbuğ, “Harp okulları Osmanlı’nın mirasıdır. Bunu Abdülhamit yapmadı. Harp akademileri hayati önemdedir. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Harp akademileri öğrencilerinin bir kısmı bu harekatın içinde yer almış. Sayın Cumhurbaşkanı’na suikast için giden özel tim mensuplarının büyük kısmı harp akademisi öğrencisi. Bu çocuklar maalesef Cumhurbaşkanı’na yapılacak suikastin içinde yer almıştır. Bu kabul edilebilir bir şey değil, çıldırtıyor. Buradan hareket ederek, siz bu müesseseyi kaldırınca çözecek misiniz bu olayı. Türk ordusunun damarını kesiyorsunuz. Yapmayın bunu. Müesseseyi kaldırarak, bu sorunu çözebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?” dedi.

‘Bizi yürekten yaralarsınız’

Askeri liseler kapatılıyor. Kapatılabilir mi? Yüzde yüz askeri liseler kalksın diyemem. Bana sorarsanız devam etmesinde yarar var diyorum. Askeri liselerde Türk milleti şunu bilsin, normal bir lise müfredatı neyse o olur. En iyi hali vakti iyi olanlar, çocuklarının askeri liseye gitmesini ister. Çünkü eğitim mükemmeldir. Dünya klasmanında öğrenciler var. Bu olayda Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri işin içine girmiş ama çoğunun farkında bile olmadan olayın içine girdiğine inanıyorum. Dünyada çok örneği yok. Askeri liseleri kaldırdınız, Kuleli Askeri Lisesi Abdulmecit’in getirdiği bir lise. TSK’nın bir simgesidir. Yarın öbür gün otel yaparsanız, bizi yürekten yaralarsınız.” diye konuştu.

‘TSK’nın yapılanmasının bozulması doğru değil’

Başbuğ, darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’le birlikte yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname’lerin (KHK) TSK’nın yapısını bozduğunu belirtti.
Başbuğ, şunları söyledi: “TSK’nin 200 yıllık yapılanmasını KHK’lerle değiştirilme ihtiyacını neden duydunuz, bunu çıkıp biri bana anlatsın. Sizin bu KHK’leri aldığınız konular TSK’nın genel yapılanmasını bozuyor. Emir komuta veya cunta darbesine yönelik önlemler alıyorsunuz. Kanun Hükmünde Kararnamelerle TSK’nın yapılanmasının bozulması doğru değil.”