İKD Kadın Akademisi tüm hızıyla devam ediyor

İlerici Kadınlar Derneği tarafından düzenlenen Beria Onger Kadın Akademisi'nin beşinci ve altıncı oturumları tamamlandı.

İKD Kadın Akademisi tüm hızıyla devam ediyor

İlerici Kadınlar Derneği (İKD) Beria Onger Kadın Akademisi’nin geçtiğimiz Pazar günü Kadıköy’de yapılan üçüncü oturumlarında Av. Cansu Demir “Kadın Hakları” konusunda, Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir ise “Türkiye’de kadın emeği” konusunda sunumlarını gerçekleştirdi.

“Kadınlar bir iradeyi örgütlemeli”

Av. Cansu Demir, dünden bugüne Türkiye’de hukuk alanında kadın başlığında gerçekleşen değişimi ele alırken, bugün hâlâ yaşanan hukuksuzlukların bedelini ödeyen kadınlar örneklerle ele alındı. Özellikle kadına yönelik şiddet başlığında varolan tablonun hukuki boyutları ile ele alındğı oturumda, bu başlıkta hukuk alanında da verilebilecek ciddi bir mücadele olduğu, bunun için de öncelikle haklarımızı bilmemiz gerektiği ifade edildi.

Gamze Yücesan Özdemir tarafından gerçekleştirilen ikinci oturumda ise Türkiye’de kadın emeğinin hangi biçimler altında yoğun sömürüye tabi tutulduğu tek tek ele alındı. Bu sömürü mekanizmalarının, kadının sadece emeğine el koymakla kalmadığı, kadını iradesiz kılmak üzerine de kurulu olduğu ele alındı. Emek alanında kadınlara sunulan karanlık tablonun değiştirilebilmesinin yolunun ise kadınların bir iradeyi örgütlemesinden geçtiğinin de sunum sırasında altı çizildi.

Akademi 2 Ekim Pazar günü Kadıköy’de saat 13:00’da Yrd. Doç. Dr Semiha Günal’ın “Gericilik Kıskacında Kadın”, 15:30’da ise Umut Kuruç’un “ Savaş, göç, emperyalizm ve kadın” başlıklı sunumları ile devam edecek.

Bakırköy oturumunda da iki başlık ele alındı

Akademinin Bakırköy programı ise Yrd. Doç. Dr. Semiha Günal’ın “Gericilik kıskacında kadın” başlıklı sunumu ile başladı. Kadın sorununun toplumsal bir sorun olduğu ve sınıflı toplumların ortaya çıkmasıyla kadın erkek eşitsizliğinin şekillenmeye başladığını hatırlatarak başlayan Günal, sorun olarak tarif edilmesi gereken kavramın biyolojik cinsiyet değil toplumsal cinsiyet rolleri olduğunu vurguladı.

Bu bağlamda gericiliğin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini arttırdığı, günümüz koşullarında iktidarın söylemleri ve yaklaşımınında buna hizmet ettiği örneklerle değerlendirildi.Katılımcıların soruları ve kendi yaşantılarında karşılaştıkları sorunları da tartıştıkları oturum, gericiliğin kuşatmasını kırmanın ilerici değerler çerçevesinde dayanışmayı büyütmek ve örgütlenmeketen geçtiği vurgusu ile tamamlandı.

İkinci oturumda İKD GYK üyesi Umut Kuruç “Savaş,göç,emperyalizm ve kadın” başlığında sunumunu gerçekleştirdi. Kuruç insanlık tarihi boyunca yaşanan savaşlardan en fazla kadınların etkilendiğini ifade etti. İşgal edilen ülkelerin önce topraklarının ele geçirildiğini ikinci aşamada ise tam anlamıyla bir zafer için kadınların da ele geçirilmek istendiğini bunun sonucu olarak da kadınların tecavüze uğradığını belirtti.

Kuruç, özellikle kadınların hamile kalmasını hedefleyen sistematik tecavüzlerin birinci ve ikinci paylaşım savaşlarında, Yugoslavya’nın parçalanması esnasında ve bugün Suriye’de de yaygın olduğunu vurgulayarak, “savaş dönemlerinde kadınların yedek işgücü olarak yoğun şekilde sömürüldüğünü , savaş sonrası ise üreme işlevi yüklenerek evlerine geri gönderildiğini” dile getirdi.

Ancak savaşlar da sadece kadınların mağduriyetlerinden değil mücadelelerindende söz etmek gerektiğini vurgulayan Kuruç, İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nde kadınların vatan savunmasında büyük rol üstlendiğini, bugün Suriyede de işgale karşı kadınların en ön safta mücadele ettiğini belirtti.

Akademinin Bakırköy programı 2 Ekim Pazar günü saat 13.00 da Av. Ayşenur Demirkale’nin “Kadın hakları” sunumu ile başlayacak. Saat 15.30’da başlayacak olan ‘Türkiye’de kadın emeği’ oturumu ise Şükran Soner’in katılımı ile gerçekleşecek.

Katılımcılar Akademiyi değerlendiriyor:

Nazlı Yalçındağ: Türkiye, kadının alanının gün be gün azaltılmaya çalışıldığı bir ülke haline geldi. Böyle bir ortamda kadına, kadın olmaya dair bir şeylerin paylaşılabilmesi için yaratılan her ortam (aslında böyle olmamasını dilerdim) bir kazanımdır. Beria Onger Kadın Akademisinin de bahsedilebilecek ilk artısı bu aslında. Gidişat ile ilgili dertleri olan birçok kadının bir araya gelip fikir alışverişi yapma fırsatı bulması çok değerli.

Bunun yanı sıra katıldığımız dersler sadece kendi aramızda fikir alışverişine olanak sağlamıyor, konusunun ehli bir kişinin de bizim teoride eksiklerimizi giderip, tartışmalarımıza katılıp daha mesnetli argümanlar üretmemizi sağlıyor. Bu sebeple bu ortamın bizlere sağlanmış olmasından çok memnunum, akademinin fikirlerimi beslediğimi düşünüyorum. Teşekkür ederim.

Yurdanur Alkan: Beria Onger Kadın Akademisi başlarken, bu kadar başarılı olacağını ve eğitimcilerin bu kadar yetkin olacağını düşünmemiştim. Her oturumdan yararlanıp birçok konuda bilgilendim. Kadınların medyaya bakışından dizi vs… izleyerek pasifleşmelerinde kendimden izler bularak yaşam tarzı oluşturmam gerektiği, çocuklara neler yapmak gerektiği, gelişimin (toplumsal gelişimin) önemi ve yapılması gerekenleri biliyordum ama nedense bu akademi itki oldu sanki. Ve hukuk… Haklarımı biliyordum ama detay almak, yapılacakları öğrenmek güzeldi. Emeği geçenlere teşekkürler. “Türkiye’de Kadın Emeği” oturumunu izleyemeyenlere üzüldüm. Bugün yaşananlar ve boyutlarının nerelere gidebileceği… Artık uyanalım diyerek bitireceğim.

Aysun Yakasız: İlerici Kadınlar Derneği’nin düzenlemiş olduğu Beria Onger Kadın Akademisi’nin biz kadınların sorunlarını böyle bir platformda değerlendirmeye ve tartışmaya açması gerçekten çok faydalı. Bu sorunları yalnız yaşamadığımızı görmek, çözüm yolları aramak ve üretmek, fikir alışverişinde bulunmak, bize kattığı şeyler. Bu tür oluşumların devamının gelmesi çok sevindirici ve umut verici olacaktır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Gül Osma: Ben harşeyi bildiğimi düşünüyordum. Kadın Akademisinde bilmediğim o kadar çok şey varmış ki onu farkettim. Örneğin kadınların gücünü hiç bilmiyormuşum. Teşekkürler.

Huri Melek Kırhan: 1980 darbe mağduru bir kadın olarak, bugün katıldığım “Gericilik kıskacında kadın”, “Emperyalizm, savaş, göç ve kadın” konulu öğretide geçmişteki devrimci ruhum depreşti ve burada olmaktan çok onurluyum.

Sema Öner: Akademinin eğitimleri bana çok şey kattı. Devamını dört gözle bekliyorum.

Türkan Canki: Akademide olmaktan gurur duyuyorum. Gerici düzene karşı İKD’nin içinde olmak ve katkıda bulunmak benim için çok değerli.