Hüseyin Çelik hükümeti eleştirdi, HDP'yi önemsedi!

İnternet sitesinde, "Korkuya teslim olmak" başlıklı bir yazısında Hüseyin Çelik, İçişleri Bakanlığı'nı eleştirdi, HDP'yi övdü.

Hüseyin Çelik hükümeti eleştirdi, HDP'yi önemsedi!

Son dönemlerde Erdoğan’a ve iktidara karşı muhalif çıkışlar yapan AKP’li Hüseyin Çelik’in hedefinde bu sefer İçişleri Bakanlığı vardı. Çelik, Ankara saldırısı sonrası yazdığı yazıda “Kusurlu kim diye sormak vatandaşın hakkı” dedi. Çelik ayrıca HDP’ye yönelik olarak “HDP’nin saldırıyı kınaması doğrudur, önemsiyorum” dedi.

İnternet sitesinde, “Korkuya teslim olmak” başlıklı bir yazısında Hüseyin Çelik, İçişleri Bakanlığı’nı eleştirerek “Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, yangın her tarafı küle çevirdikten sonra ettiğimiz ah vahlar, ettiğimiz intikam yeminleri, kullandığımız kararlılık ifadeleri ne yazık ki kayıplarımızı geri getirmiyor, yürekleri dağlanan insanımızın yüreğindeki ateşi söndürmeye yetmiyor” dedi.

Çelik’in yazısında öne çıkan bölümler şöyle:

“Atı alan Üsküdar’ı geçti” 

“İçişleri Bakanlığı’nın önleyici, koruyucu ve caydırıcı birimleri adeta Sağlık Bakanlığı‘nın koruyucu hekimlik anlayışıyla çalışması lazım. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, yangın her tarafı küle çevirdikten sonra ettiğimiz ah vahlar, ettiğimiz intikam yeminleri, kullandığımız kararlılık ifadeleri ne yazık ki kayıplarımızı geri getirmiyor, yürekleri dağlanan insanımızın yüreğindeki ateşi söndürmeye yetmiyor.”

“Ama ortalık yatıştıktan, yaralar nispeten sarıldıktan sonra ‘ihmal, hata, kusur ve kasıt var mıdır ve bu işin sorumluları kim veya kimlerdir’ sorularını sormak da tabii ki her vatandaşın hakkıdır. Yangını çıkaranın şu veya bu örgüt olması çok bir şey değiştirmez. Mühim olan onlar bu alçaklığı yaparken biz ne yaptık sorusunu kendimize sormaktır.”

“HDP’nin tavrı doğru”

“Bu arada, HDP’nin bu saldırıyı kınamasını önemsiyorum. 29 canın katili teröristin taziyesine giden HDP milletvekilinin yaptığı ne kadar yanlış ve kabul edilemezse, HDP’nin bu saldırıyı kınaması o kadar doğrudur. Saldırıları kınamadıkları zaman ‘gördünüz mü bak kınamıyorlar’, kınadıkları zaman da ‘bak bir de utanmadan kınıyorlar’ şeklindeki bir yaklaşım makul bir yaklaşım değildir.”