Hakim ve savcılardan HSYK Kararnamesi'ne sert eleştiri

YARSAV Başkanı Murat Arslan ve Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi Nuh Hüseyin Köse'nin, HSYK'nın adli ve idari yargı kararnamesine dair sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar dikkat çekti.

Hakim ve savcılardan HSYK Kararnamesi'ne sert eleştiri

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Murat Arslan ve Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi ve İstanbul Hakimi Nuh Hüseyin Köse’nin, HSYK’nın adli ve idari yargı kararnamesine dair sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar dikkat çekti.

Dün açıklanan kararname ile adli yargıda 3228, idari yargıda ise 518 hakim ve savcının yeri değiştirildi.

Konuya dair Murat Arslan kararnameye “kıyım kararnamesi” diyerek tepki gösterdi. Arslan’ın sosyal medyada yer alan paylaşımı şöyle:

“Gün gelecek siz bile savunamayacaksınız…”

1) Bugün açıklanan HSYK Kararnamesi, son yıllarda aynı mantalite ve amaçla çıkartılan kıyım kararnameleri arasında hak ettiği yeri almıştır.

2) Kararname, yargı erkinin niteliğini ve kıdemi, liyakati, ehliyeti dikkate almayan, ödül/ceza mantığı ile hazırlanmıştır.

3) Kararnamede, yargıçların HSYK seçimindeki tercihlerine göre, atamalar hoyratça bir cezalandırma ve taltif yöntemi olarak kullanılmıştır.

4) Kararname, HSYK üye seçimlerinde rakip olarak ortaya çıkanların, kararname ile etkisiz kılınma geleneğinin sürdüğünü göstermektedir.

5) Kararname, Anayasal yetkilerin intikam ve gözdağı aracı olarak kullanılma saplantısının gelenek halini aldığını göstermektedir.

6) Kararname, yargıdaki taşeron HSYK’nın arkasındaki siyasi anlayışın, yargıyı ne denli kuşattığının acı bir göstergesidir.

7) HSYK; bu Kararname ile bir kez daha, adına karar verdiği toplumun değil, majestelerinin yargısının temsilcisi olduğunu tescillemiştir.

8) Bu Kararname, sahiplerini de mahcup edecek ve altında ezecek bir zihniyet ve öz taşımaktadır.

9) Kararnamede imzası olanlar; bu vb. tasarruflarınızı, gün gelecek siz bile savunamayacak ve utancınızla başbaşa kalacaksınız.

10) O gün geldiğinde, ne zulme uğrayacaksınız ne de merhamet göreceksiniz, karşınızda yalnızca bizden esirgediğiniz adaleti bulacaksınız.

“Daha fazla yaralamaya ne gerek var?”

Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi ve İstanbul Hakimi Nuh Hüseyin Köse ise yine sosyal medyada şunları paylaştı:

Sevgili dostlar, günün hukuk raporunu yazalım;

– Dün gece sahura doğru yargıç ve savcılara ilişkin bir atama kararnamesi açıklandı. Kararnameden sizlere notlar:

– Kılıçdaroğlu’nu usule aykırı şekilde ifadeye çağıran, bu nedenle Edirne’ye geçici olarak gönderilen bir savcı, Bakırköy Başsavcı vekilliğine yükseltildi

– Hatırlarsınız, Poyrazköy Davası olarak bilinen, denizci askerleri yıllarca hapiste süründürdükten sonra ‘pardon’ denilerek beraat kararları verilen bir dava vardı. Kardak krizinin efsane komutanı da bu davada 3 yıl tutuklu kalıp beraat etti. İşte o mahkemenin bir yargıcı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına terfi ettirildi. Bu arkadaş, Haberal ve komutanları keyfi tutukladığı için tazminata hükmedilen zat ı şahanelerden.

– Urla’da Başbakan’a da ait olduğu iddia edilen ruhsatsız villaların bulunduğu arazi hakkında (tüm bölge) sit kararının kaldırılması için açılan davayı reddeden mahkeme başkanı ve üye yargıç İzmir’den İstanbul ve Gaziantep’e istek dışı gönderildi. Sit kalksın diyen üye Batman’a idare mahkemesi başkanı oldu.

– Cumhurbaşkanına hakaret suçunun yaptırımını Aihs’e aykırı bulup, TCK 299. maddesinin iptali için davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan Yarsav Başk. Yardımcısı ve Karşıyaka Yargıcı Murat Aydın, isteği dışında Trabzon’a atandı. Üstelik yargıç eşi ile birlikte.

– Cumhurbaşkanına hakaret etmediğini, trollerin dijital sahtecilikle kendisine tuzak kurduklarını kanıtlayan Adana Savcısı Denizgöçer Sivas’a hem de eşi ile birlikte istek dışı gönderildi.

– 17 – 25 Aralık soruşturmalarında tahliye kararları veren ve Fazıl Say hakkındaki davada mahkumiyete hükmeden yargıç, agır ceza başkanı oldu.

– Bizim Önder Tekin’in durumunu oda tv de yazmıştım zaten.

– Erzurum’dan geleli daha bir yıl bile olmayan Danıştay tetkik yargıcı Kamil Çil, bu kez de G.Antep’e gönderildi.

Ve daha bir sürü tuhaf atama.

Sevgili arkadaşlar, bu kadar adaletsizlik olur mu? Bir çok genç insanı jurnalcilerin raporları ile yerinden yurdundan etmek, onların eşlerini, çocuklarını perişan etmeye ne hakkımız var? Bu vatan hepimizin değil mi? Amacınız geçmişte insanları ideolojik kaygılarla tutsak eden, mensubu bulunduğu grupların çıkarını mesleğinin üstünde görenleri soruşturun, eğer suçluysalar cezalarını verin. Ama masum insanlara dokunan her karar, vicdanlarda açılan bir derin yaraya dönüşüyor. Daha fazla yaralamaya ne gerek var?

 

http://gazetemanifesto.com/2016/06/06/3-bin-746-hakim-ve-savcinin-yeri-degisti/