Guardian: Seçilmiş bir diktatörlüğe dikkat edin

Guardian gazetesinde 17 Temmuz tarihli analizde, Türkiye'yi değerlendirmeye devam etti.

Guardian: Seçilmiş bir diktatörlüğe dikkat edin

Guardian gazetesinde 17 Temmuz tarihli bir analizde askeri bir diktatörlüğünün olabilecek en kötü rejimlerden biri olduğu belirtilirken, seçilmiş bir diktatörlüğün de en az bir askeri darbe kadar kötü olabileceğinin ve bugün Türkiye’nin buraya doğru sürüklendiğinin altı çizildi.

Yayınlanan makalede, başarısız darbe girişiminden sonra binlerce kişinin gözaltına, 2,7000 savcının ise açığa alındığı belirtildi. Halkın gözünü korkutmak amacıyla gazetecilere ise zaten uzun zamandan beri zulmedildiği bir ülkede, bunun anlamının başka bir yere çıktığı ima edildi.

Makalede, “6000 kişinin göz altına alınması ve 2700 savcının açığa alınması, zaten gazetecilere zulüm ederek halkın gözünü korkutmak için elinden geleni yapan bir rejimden gelen oldukça kötü işaretler. Silahlı kuvvetlerin tasfiyesi elbette darbe girişiminin ardından bekleniyordu ancak seçilmiş hükumete karşı ayaklananlar savcılar değildi. Yargı organına karşı yapılan bu girişim, Recep Tayyip Erdoğan’ın insan haklarına ve hukukun egemenliğine olan küçümseyici tavrı bağlamında değerlendirildiğinde oldukça endişe verici.” denildi.

Darbenin başarısızlığa uğramasının ardında yatan sebeplere de yer veren makale, en önemli sebep olarak, sosyal medyanın kullanımı olduğunu iddia etti:

“Darbe girişimi ve başarısızlığı ile ilgili en büyük ironilerden biri de Erdoğan’ın hükumeti için yıllardır kısıtlamaya çalıştığı sosyal medyanın Erdoğan’ı kurtarması oldu. 20. yüzyıl darbesi için devlet televizyonunu ele geçiren askeri kuvvet, interneti kısıtlamayı akıl edemedi. Özel televizyonu ve sosyal medyayı kullanarak, Erdoğan destekçilerini sokaklara döktü.”