Gericilik saçmalatır: Vatan Partili Yeni Akit yazarından tarih tezleri

Bir zamanlar Fethullah Gülen'in "sağ kolu" olan Vatan Partili Yeni Akit gazetesi yazarı Nurettin Veren, bugünkü köşe yazısında tarih bilimine "olağandışı" bir katkı sunarken işi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da "peygamber" ilan etmeye kadar vardırdı.

Gericilik saçmalatır: Vatan Partili Yeni Akit yazarından tarih tezleri

Bir zamanlar Fethullah Gülen’in “sağ kolu” olan Vatan Partili Yeni Akit gazetesi yazarı Nurettin Veren, bugünkü köşe yazısında tarih bilimine “olağandışı” bir katkı sunarken işi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da “peygamber” ilan etmeye kadar vardırdı.

Nurettin Veren, “Sahi Rusya’yı kim paramparça yapmıştı 1990’da?” başlıklı yazısında, Rusya ile Türkiye arasında Rus savaş uçağının düşürülmesiyle başlayan krizi yorumlarken, AKP’nin ülkeyi savaşın eşiğine kadar getiren dış politikasına karşı çıkanları “hasetlik ve kıskançlık” ile suçladı.

“Bütün olumsuz kehanetlerine ve yorumlarına rağmen, peş peşe kazanılan 4 iktidar döneminde beddualarının, temennilerinin ve yorumlarının bir türlü yerini bulmayışı, AKP hükümetinin ve Tayyip Erdoğan’ın, bütün muhalefetlerine rağmen adım adım Allah’ın inayetiyle bir başarıya yürümesi onları kıskandırıyor mu?” diyen Veren böylece Erdoğan’ı da bir kez daha “Allah’ın planlarının uygulayıcısı” olarak pazarlamış oldu.

“İlahi planda ve makro alemde Allah’ın takdirine bir türlü akıl erdiremeyenlerin yorumları da sığdır.” diye yazan Yeni Akit yazarı “üst üste gelen bu başarıların tamamen bir tesadüf olmaması, Allah’ın takdirinin bu işlerde yüce hikmetinin olduğunun düşünülmemesi, inanmayan; dünyanın, ekonomik, politik, siyasi meselelerine sebepler nazarıyla bakarken, ilahi makro alemdeki büyük planında hakim ve en son söz kesici Rabbimizin olduğu, müminler tarafından hep bilinen bir husustur. Allah dilediğine mülkü verir, dilediğinden alır.. Dilediğini aziz eder, dilediğini zillete düşürür.. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çeviren O’dur.. Ölüyü dirilten yoktan var eden, tekrar öldüren, tekrar diriltecek olan O’dur.. Kesintisiz hakimiyet ve yönetim, plan sahibi O’dur.” diyerek derinlikli yorumlarını paylaştı.

Nurettin Veren, Erdoğan’a güzellemelerden fırsat bulduğunda ise “tarih tezleri”ne daldı. Sovyetler Birliği’nin çözülüşünü “hiçbir ülkenin saldırısıyla veyahut da herhangi bir fiziki ve ekonomik bir sebeple değil, ilahi bir takdirle” açıklayan Veren, “SSCB, kendi üzerine çökmüş, kendi enkazı altında kalmış, kendi kendine parçalanması ve dağılması ile oluşmuştur.” dedi.

Veren’in tarih tezleri, akıllara 70’lerin sonunda çekilen Cüneyt Arkın’ın da oynadığı uyduruk propaganda filmi “Güneş ne zaman doğacak” filmini ve trajikomik “Allahsızlığı Yayma Kürsüsü Başkanı” sahnesini getirirken, “ilahi kanuna başkaldıran, Allah’ı ortadan yok etmek isteyen, insanı sadece bir madde ve bir makine parçası gibi gören komünist sistem çürümüş, Allah’ın yok etmesiyle kırk parça olmuştur.” diye devam etti.

2000’li yılların başında CIA’nın endişesinin, Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nden ayrılan yeni devletlerle yakınlaşması ve ortak bir güç oluşturması olduğu ileri süren Nurettin Veren AKP’nin yıllarca bir kaldıraç olarak kullandığı “Avrupa Birliği” projesinin ise Türkiye’nin oyalanması için önüne konduğunu iddia etti.

Bu dönemi “Dinlerarası diyalog ve ılımlı İslam projesi başlatılarak batıya davet edilmesi, İslam ve Türklük dünyasındaki bütünleşmeye mani olunmaya çalışılması.” olarak tanımlayan Veren, “Bu yapılan; uçak düşürerek zulme karşı bir cesaret göstergesidir… Bir lokomotif ve bir lider ve bir önder arayan Türk ve İslâm dünyasında bir heyecan ve bir kıvılcım olmuştur. “Dünya beşten büyüktür” diyen bir liderin cesaretiyle kendilerine yeniden çeki düzen verip, yeni birlikler ve oluşumları meydana getirmelidir.” diye yazdı.

Veren, yazısını “İslam Birliği-Kur’an kardeşliği hususunda, bütün dünyaya örnek bir çağrıda bulunmalı, hiç bir milleti dışlamadan, herkesi Kur’an’ın ortak paydasında toplamaya çalışacak yeni bir yol açılmalıdır. Belki dünyamızın son zamanlarında beklenen en büyük çağrısı bu olacaktır. İşte yeni Türkiye misyonunda Yüce Rabbimizin bu millete yüklemiş olduğu bu misyonu, elbette yüce gönüllüler anlayacak, karanlık ruhlar ise bu olaylar karşısında hep şaşkınca bocalayacaklardır.” diye bitirirken gericiliğin insanı ne derecede saçmalatabileceğinin de çarpıcı bir örneğini sergiledi.